Tutuklanmasına giden süreçte hukuksuzlukların odağına yerleştirilen ve siyasi iktidarın hedefi haline gelen Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı X’ten gençlere yönelik güçlü ve umut dolu bir mesaj yayımladı. Gençliği karamsarlığa, baskıya ve umutsuzluğa teslim etmemekte kararlı olan İmamoğlu, adeta bir direniş manifestosu yazar gibi konuştu: “Yasakları, adaletsizliği ve size dayatılan umutsuzluğu hep birlikte söküp atacağız.”
Bir Çağrıdan Fazlası: Direnişin Öncü Gücü Olarak Gençlik
İmamoğlu’nun 13 saat önce X üzerinden yaptığı paylaşım, sadece bir politikacıdan seçmene uzatılan rutin bir el değil; Türkiye’de gençliğin üzerindeki baskıya karşı güçlü bir politik pozisyondu. Özellikle AKP-MHP blokunun baskıcı politikaları altında gençliğin sistem dışına itilmesine karşı çıkan İmamoğlu, gençleri “en iyi takım arkadaşlarım” sözleriyle tarif ederek onları mücadelenin merkezine oturttu.
Paylaşımında, “Hazırlanın, büyük bir yolculuğa çıkıyoruz” ifadesiyle adeta yeni bir dönemin başladığını ilan eden İmamoğlu, bu yolculuğun hedefini ise açıkça ortaya koydu: “Türkiye’yi hak ettiği noktaya yükseltmek.”
Yasaksız, Özgür, Yaratıcı Bir Türkiye Hayali
İmamoğlu’nun mesajında en dikkat çeken unsurlardan biri, özgürlük ve yaratıcılık vurgusuydu. Gençlere “yasaksız bir ortam” vaadinde bulunan İmamoğlu, yalnızca siyasi baskılara değil; yaratıcı fikirlerin ve girişimciliğin önünü tıkayan tüm engellere de karşı durduğunu gösterdi.
Sadece bir seçim vaadi değil, aynı zamanda bir yaşam tahayyülü sunan İmamoğlu, gençlerle birlikte ekonomiden sanata, yapay zekâdan spora kadar her alanda üretilecek “güzel işler”in altını çizdi. Bu yaklaşım, AKP iktidarının uzun süredir sürdüregeldiği tek tipleştirici, merkeziyetçi ve baskıcı gençlik politikasına radikal bir alternatif öneriyor.
Siyasi Konumlanış: Gençliği Sistemin Dışından Merkeze Taşıma Vaadi
İmamoğlu’nun mesajı, kendisinin giderek daha fazla sistemin dışına itilmeye çalışıldığı bir dönemde geldi. Üniversite diplomasının İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu tarafından hukuksuz biçimde iptali, sabaha karşı yapılan ev baskını ve delilsiz tutuklanma süreci, kamuoyunun tepkisini çekerken; bu çağrı, “hapiste olsam da sesim dışarıda yankılanıyor” mesajıydı.
Ayrıca mesajda İmamoğlu, gençliği pasif bir destekçi kitlesi değil, doğrudan çözüm ve fikir üreten, inisiyatif alan bir özne olarak konumlandırıyor. Bu, Türkiye’de alışılmış siyaset dilinden açık bir kopuş anlamına geliyor.
Gençliğe Güven, Geleceğe Umut
Türkiye’de gençler uzun zamandır baskı, sansür, işsizlik ve yönsüzlük içinde yaşamaya zorlanıyor. Üniversitelerde ifade özgürlüğü rafa kaldırılmış, girişimciliğin önü bürokrasiyle kesilmiş durumda. İmamoğlu’nun mesajı bu karanlık tabloya karşı hem bir umut çağrısı hem de kolektif bir mücadele daveti olarak okunabilir.
Söz konusu mesajda gençliğe çizilen rol, yalnızca politik değil; kültürel, teknolojik ve toplumsal anlamda da bir öncülüğü ifade ediyor. Bu anlamda, İmamoğlu’nun çağrısı, sadece bugünün Türkiye’sinde değil, yarının demokratik, özgür ve üretken Türkiye’sinde de gençliğe biçtiği kilit rolü ortaya koyuyor.
- Gerçekliğin Durağan Maskesi: Parmenides - 22 Mayıs 2025
- Gazeteci İsmail Arı Hakkında Soruşturma: Gizlilik Kararıyla İfade Dahi Alınmadı - 21 Mayıs 2025
- Giresun’un Yüzde 85’i Maden Sahası: Karadeniz Doğası Vahşi Madenciliğin Kıskacında - 21 Mayıs 2025