Demirtaş’tan referandum değerlendirmesi: 2019 için isimleri değil ilkeleri tartışalım

Halkların Demokratik Partisi tutuklu Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi’nden 16 Nisan’da Başkanlık sistemini içeren Anayasa değişikliği referandumunun sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

16 Nisan’da gerçekleşen referandum sonrasında barış ve özgürlük umudunun güçlendiğini görmekten sevinç duyduğunu belirten Demirtaş, 2019’a kadar birçok siyasi parametrede değişiklikler olacağını söyledi.

Demokrasinin ortak paydasında önümüzdeki dönem yeni ittifak olasılıklarının şekillenebileceğini söyleyen Demirtaş, “Siyaset kurumu buna açık olmak zorundadır. Hep ifade edildiği gibi siyasette yirmi dört saat bile uzun zamandır. Bizler ilkesel duruşumuzu korumakla birlikte, demokratik çözümler adına ilkesel ittifaklara açık olacağız ama 2019 için şimdiden isimler üzerinde spekülatif tartışmalar yapmak doğru değildir. Doğru olan şey isimleri değil ilkeleri tartışmaktır. Evet oyu vermiş seçmenlerin kaygılarını, beklentilerini ve isteklerini anlamaya çalışmadan demokrasi bloğu oluşturmaya çalışmak eksik ve yetersiz kalacaktır. Önemli olan hayır ve evet diyenleri düşmanlaştırmadan, karşıtlaştırmadan, her iki kesimin ortaklaşmasını sağlayacak ilkeler oluşturabilmektir” dedi.

“Kimse halkı siyasi malı gibi göremez”

Demokratikleşmeye ve temel özgürlük ilkelerine, toplumsal barış perspektifine sahip olabilecek çalışmalara açık olacaklarını vurgulayan Demirtaş, referandum sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Bu çalışmalar evet içinden de hayır içinden de olabilir. Halkı hiç kimse kendi siyasi malı gibi göremez, hiç kimse ilkesiz uzlaşmaları halka dayatamaz. Ancak toplumun evetçiler ve hayırcılar olarak iki ayrı kamp şeklinde değerlendirilmesini yanlış ve tehlikeli görüyorum. Hele hele evet diyen seçmen kitlesinin demokrasi karşıtı ya da demokrasi düşmanı olarak ifade edilmesi siyasi körlükten ve halkı aşağılamaktan başka bir şey değildir.”

“Demokrasiye hasret kalmış halkın kendisidir”

“Hayır diyenlerin de evet diyenlerin de önemli bir kısmı demokrasiye ve özgürlüklere hasret kalmış halkın bizatihi kendisidir. Bu nedenle demokrasi bloğunu sadece hayırcılar olarak ifade etmek, toplumun geri kalan yarısını haksızca itham etmektir. Evet oyu vermiş seçmenlerin kaygılarını, beklentilerini ve isteklerini anlamaya çalışmadan demokrasi bloğu oluşturmaya çalışmak eksik ve yetersiz kalacaktır. Önemli olan hayır ve evet diyenleri düşmanlaştırmadan, karşıtlaştırmadan, her iki kesimin ortaklaşmasını sağlayacak ilkeler oluşturabilmektir. Biz HDP olarak her koşulda ilkelerimizi esas alacağız. Bu vesileyle referandumda hayır veya evet şeklinde görüş açıklayan bütün yurttaşlarımıza teşekkürlerimi ve selamlarımı iletiyor, referandum sonuçlarından HDP olarak demokrasi adına doğru dersler çıkaracağımızdan kuşkunuz olmasın diyor, sizleri saygı ile selamlıyorum.”