Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protestolara katıldıkları gerekçesiyle 5 Ocak 2021’den itibaren yapılan ev baskınlarıyla en az 30 kişi gözaltına alındı. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet ve görevli memura mukavemet suçlamalarıyla gözaltında tutulan bazı öğrencilerin işkence ve diğer türde kötü muameleye maruz bırakıldıklarına dair iddialar bulunuyor.
Rektör atama usulüne karşı 4 Ocak 2021 günü çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden oluşan bir grup kampüs önünde bir protesto gerçekleştirdi. Kolluk kuvvetleri, protestoculara karşı biber gazı ve tazyikli su kullandı. Bazı öğrenciler yerlerde sürüklendi, darp edildi ve ters kelepçelendi. Bazı öğrenciler kampüs önünde gözaltına alınıp bir süre sonra serbest bırakıldı.
5 Ocak 2021 gecesi çıkarılan ev araması ve yakalama kararlarıyla şafak vakti özel harekat polislerince gerçekleştirilen operasyonlarda 17 kişi gözaltına alındı. Sonraki gözaltı dalgalarıyla birlikte en az 30 kişi protestolara katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Basına yansıyan ifadelere göre, evine baskın düzenlenen en az bir kişinin başına kaskla vurulması suretiyle darp edildiği, iki kişinin gözaltında çıplak aramaya maruz kaldığı ve bazı kişilerin cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimleri nedeniyle gözaltında ayrımcılığa uğradığı iddia edildi. 6 Ocak 2021 günü saat 16.00 itibarıyla en az 20 kişinin hala gözaltında tutuluyor.
Barışçıl toplanma hakkı, Anayasa’nın ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin koruması altındadır ve kolluk görevlileri de dahil olmak üzere devlet yetkilileri bu hakkın kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür. Devletler, barışçıl toplanma hakkının kullanılmasını yasalar aracılığıyla olduğu kadar uygulamada da bilfiil kolaylaştırmakla yükümlüdür.
İşkence ve diğer türden kötü muamele hem iç hukuk hem de uluslararası insan hakları hukukuna göre kesinlikle yasaktır.
Devletin temel yükümlüklerinden biri de, toplanma özgürlüğü hakları kullanak isteyen barışçıl protestoculara engel olunmak yerine, haklarını kullanmalarının kolaylaştırılması, anayasal haklarını kullandıkları için gözaltında tutulan protestocuların derhal serbest bırakılmasıdır. Protestolar ve gözaltı işlemleri sırasında ve gözaltı sürecinde gerçekleştiği iddia edilen işkence ve diğer türde kötü muamele iddialarının hızlı, bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturularak, sorumluların adil şekilde yargılanmalıdır.
Ne olmuştu:
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne, 1 Ocak 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Prof. Dr. Melih Bulu atandı. Kurum dışından yapılan atamaya başta Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, öğrencileri ve mezunları olmak üzere birçok kişi tarafından sosyal medyada tepki gösterildi.
4 Ocak 2021 Pazartesi günü atama kararını protesto etmek isteyen öğrenciler üniversite önünde toplandı. Basın açıklamasının ardından yürüyüş ve forum gibi çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının ve dayanışma için gelenlerin kampüse girişinin engellemesine tepki gösteren bazı protestoculara kolluk kuvvetleri tarafından müdahalelerde bulunuldu, bazı protestocular gözaltına alındı.
5 Ocak 2020 gecesi, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefet ve polise karşı mukavemet suçlamalarıyla 28 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılarak şafak vakti gerçekleştirilen özel harekat polisleri tarafından yapılan eşzamanlı baskınlarla 17 kişi gözaltına alındı. Gün içerisinde devam eden gözaltılarının yanı sıra 6 Ocak 2021 günü şafak vakti yapılan baskınlarla da birçok kişi gözaltına alındı. 6 Ocak günü öğle saatlerinde en az 20 kişi gözaltındaydı.
Kolluk kuvvetleri tarafından iki kişinin çıplak aramaya maruz bırakıldığı, bir kişinin evinde kafasına kaskla vurulması nedeniyle dudağının yarıldığı, gözaltına alınan bazı kişilerin cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimleri nedeniyle ayrımcılığa uğradığı iddia edildi.
Ayrıca, 5 Ocak 2021 günü bir grup Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi yaklaşık bir saat boyunca sırtlarını Rektörlük binasına dönerek sessiz bir eylem gerçekleştirdi.
Öğrenciler tarafından 6 Ocak 2021 Çarşamba günü düzenlenecek çeşitli barışçıl protesto gösterilerine çağrılar yapıldı. İstanbul Valiliği, bu çağrılar üzerine, Beşiktaş ve Sarıyer ilçelerinde her türlü toplantı, gösteri ve yürüyüşün yasakladığını açıkladı. Gelen yasaktan dolayı protestocular Kadıköy’de buluştu.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024