‘2030’a kadar sıfır açlık’ hedefine pandemi darbesi

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, pandeminin 2030 yılına kadar sıfır açlık hedefine ulaşma zorluğunu artırdığına işaret ederek, “Tarım-gıda sistemleri, özellikle ana ürün ve sektörlerde daha esnek bir yapıya dönüştürülebilirse herkes için daha uygun fiyatlı sağlıklı beslenme ürünleri sağlayabilir. Bu da açlığı gıda güvensizliğini, ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmek için önemli bir rol oynayabilir.” dedi.

16 Ekim Dünya Gıda Günü’nün bu yılki teması “Eylemlerimiz, Geleceğimizdir – Daha İyi Üretim, Daha İyi Beslenme, Daha İyi Bir Çevre ve Daha İyi Bir Yaşam” olarak belirlendi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık da, bu 4 hedefe dikkat çekerek, şunları söyledi:

“FAO’nun 2021 Dünyada Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nda, açlık ve gıda güvenliği ile ilgili herkes için çok daha dikkatli davranması gerektiğini vurgulayan veriler var. COVID-19 pandemisinden öncede , 2030 yılına kadar dünyadaki açlığı ve yetersiz beslenmeyi tüm biçimleriyle sona erdirme taahhüdümüzü yerine getirme yolunda ilerlemiyorduk. Salgın bunu şimdi önemli ölçüde daha da zorlaştırdı ve 2030 yılına kadar Sıfır Açlık hedefine ulaşma zorluğunu artırdı.

2020’de açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısına 118 milyon kişi daha eklendi. Bir önceki yıl bu rakam 690 milyon civarındayken 2020’de 811 milyona yükseldi. 2020’de dünyada yaklaşık üç kişiden biri (2,37 milyar kişi) yeterli gıdaya erişemedi. Gıdaya erişemeyen insan sayısı sadece bir yılda yaklaşık 320 milyon kişi arttı. Küresel nüfusun yüzde 12’sine yakını yani yaklaşık olarak 920 milyon insan 2020’de ciddi gıda güvensizliğine maruz kaldı. Bu sayı 2019’a göre 148 milyonu kişilik bir artışa işaret ediyor. Küresel olarak, dünyamız 2030 yılına kadar beslenme göstergelerinden herhangi biri için hedeflere ulaşabilecek durumda değil.”

2050’DE 10 MİLYAR İNSANI BESLEYEMEYEBİLİRİZ

Durumun daha iyi anlayabilmek ve uygun çözümler geliştirebilmek için gıda sistemleninin mercek altına alınması gerektiğini söyleyen Selışık şöyle devam etti:

“Tarladan çatala uzanan bir sistemi ifade eden tarım-gıda sistemleri, özellikle ana ürün ve sektörlerde daha esnek bir yapıya dönüştürülebilirse herkes için daha uygun fiyatlı sağlıklı beslenme ürünleri sağlayabilir. Bu da açlığı gıda güvensizliğini, ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmek için önemli bir rol oynayabilir.

Dr. Ayşegül Selışık

Bugün yüzmilyonlarca insanın açlıkla mücadele etmesine neden olan mevcut-tarım gıda sistemi 2050 yılında 10 milyar insanı besleyebilir mi? Bizler bu sistemi dönüştürdüğümüzde: Herkes yeterli, besleyici ve güvenilir gıdaya erişebilecek; Kimse açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalmayacak; gıda kaybı ve israfı en aza inecek; gıda tedarik zinciri iklim değişikliği gibi şoklara karşı daha dayanıklı olacak, küçük ölçekli çiftçiler adil iş koşullarında üretim yapabilecekler; biyolojik çeşitlilik ve ekosistem korunacak. Bu dönüşümü başardığımızda, doğal afet ve salgın hastalık gibi zorlukları kolayca atlatabileceğiz. İnanıyorum ki, göstereceğimiz ortak çaba ‘Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam’ için toplumsal farkındalığın arttırılması ve gerekli kaynakların yaratılmasına katkı sağlayacaktır.”

DÜNYA GIDA GÜNÜ NEDİR?

Dünya Gıda Günü, 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluşunu kutlamak amacıyla düzenleniyor. Tüm dünyada 150’den fazla ülke bu kutlamalara katılıyor.

Dünyadaki açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldırmak misyonu ile çalışan FAO, bu özel günü kutlamaya herkesi davet ediyor. Her yıl BM’nin belirlediği temalar ile iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkisi, günümüzde yaşanan ve önümüzdeki yıllarda derinleşmesi beklenenbesin yetersizliğine dikkat çekilmesi hedefleniyor.