Soma’da “mühendisler” patronu aklıyor

Soma Katliamı Davası’nda ifade veren mühendisler meslek etiğini hiçe sayarak işçiler ve meslektaşlarından yana değil patrondan yana tavır aldı. Bütün suçu ölen mühendise yıktı…

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 sanığın yargılandığı Soma Katliamı Davası iddianame ve ifadelerin ardından 15 Haziran’a ertelendi. Yargılanan mühendisler ifadeleriyle mesleki sorumluluklarını ve meslek ahlakını yok sayarak Soma Holding’ten yana tavır aldı. Katliamın üst sorumluları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, dönemin Başbakanı, diğer kamu görevlileri ve Soma Holding patronu ise hala sanık sandalyesinde değil.

Akhisar’da görülen Soma katliamı davası, iddianamenin okunması ve sanıkların ifadelerinin ardından 15 Haziran’da görülmek üzere ertelendi. Davada 5’i mühendis 8 tutuklu, 26’sı mühendis 37 tutuksuz sanık ifadelerini verdi. Yargılanan 45 kişinin 31’i mühendis. Mühendisler mesleki sorumluluklarını ve meslek ahlakını görmezden gelerek Soma Holding lehine ifade verdi. Tutuklu yargılanan Soma Kömürleri A.Ş’de İşletme Genel Müdürü maden mühendisi Ramazan Doğru, işletme müdürü ve işveren vekili maden mühendisi Akın Çelik, işletme müdür yardımcısı ve işveren vekili maden mühendisi İsmail Adalı, teknik nezaretçi maden mühendisi Ertan Ersoy, iş güvenliğinden sorumlu vardiya amiri maden mühendisi Hilmi Kazık ve yine iş güvenliğinden sorumlu vardiya amiri maden mühendisi Yasin Kurnaz katliama kadar her şeyin yolunda olduğunu, çalışma ortamında en ufak bir eksiklik olmadığını savunarak Soma Holding’i aklamaya çalıştı.

Patronun mühendisleri Ramazan Doğru ve Akın Çelik
Soma’da maden ocağında aylardır yükselen sıcaklık değerleri, sınır değerin çok üstünde seyreden CO ölçümleri yok sayıldığı için 301 işçi katledilmişti. Katliam olana kadar her türlü olumsuz şarta ve kölece çalıştırılma koşullarına rağmen Soma Holding adına maden üretimini sürdüren yönetici seviyesinde yetkili maden mühendisleri Ramazan Doğru ve Akın Çelik mahkemedeki ifadelerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuyla ilgili çalışma birimleri olduğunu, konunun muhataplarının da onlar olduğunu belirtti. Ramazan Doğru “Gaz değerlerinin kontrolü tamamen işletme müdürü ve emniyetten sorumlu görevli baş mühendisidir. Benim böyle bir sorumluluğum yoktur” şeklinde ifade verdi. Akın Çelik ise savunmasında “İş güvenliği baş mühendisi Mehmet Efe ocağın iş güvenliği ile ilgili bütün tertibatın alınması denetim yapılmasından sorumludur. İş güvenliği tüzük mevzuatının tamamının gereklerini gerçekleştirmekle yükümlüdür. Şirketin ve tarafımın bir kusuru yoktur” ifadelerini kullandı.

 

Ramazan Doğru ve Akın Çelik ifadelerinde katliamda hayatını kaybeden Soma A.Ş İş Güvenliği Baş Mühendisi Mehmet Efe’yi suçladı ve Soma A.Ş’yi akladı.

Ramazan Doğru ve Akın Çelik katliamın hemen ardından da Soma Holding patronu Alp Gürkan ile kameraların karşısına geçmiş, şirketin her türlü işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemini aldığını, üretim konusunda hiçbir sorun olmadığını anlatmaya çalışmıştı.

Emeği, meslektaşlarını, meslek ahlakını yok sayan ‘mühendisler’
Soma katliamı davasında, vardiya amiri, iş güvenliği, patlama, havalandırma ve kontrol göreviyle çalışan mühendislerin 26’sı da tutuksuz yargılanıyor. Davada yargılanan mühendislerin tamamı, 5’i kendi meslektaşları olmak üzere can veren 301 işçinin katledilmesiyle ilgili güvensiz çalışma koşullarını ve olumsuzlukları sakladı. Maden mühendisi olarak görev yapanlar ifadelerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği, sıcaklık, gaz ölçümleri, kişişel koruyucu donanımların durumu, havalandırma sistemleri, üretim zorlaması gibi başlıklar ile ilgili herhangi bir sorumluluk taşımadıklarını belirtti.

Vardiya amiri olarak görev yapan maden mühendisi Hüseyin Alkan “Benim iş güvenliği anlamında herhangi bir yetki ve sorumluluğum bulunmamaktadır. Ben bu aşamaya gelene kadar yangın belirtisi hiç görmedim” şeklinde ifade verdi. Maden mühendisi Halil Sarı ise savunmasında “Asıl sorumlular gaz ve sıcaklık değişimlerinde iş güvenliği ekibinde görevli olan emniyet vardiya amirleri, başmühendis, emniyet vardiya teknikeri dir. Benim faaliyet konum sadece üretimdir. Ben iş güvenliğinden, gaz ve sıcaklık değişimlerinden doğrudan sorumlu değilim” dedi. Vardiya amiri olarak çalışan maden mühendisi Hilmi Kazık gaz maskeleriyle ilgili olarak “En son yaklaşık 1 sene önce denetimi yapıldı. Ne kadar aralıklarla yapıldığından bilgim yoktur” ifadelerini kullandı. Emniyet vardiya mühendisi olarak görev yapan Yalçın Erdoğan “İşçilere verilen gaz maskelerinin kontrol edilip edilmediğini bilmiyorum. Biz sadece işçilerin gerek olduğunda gaz maskelerini takıp takmadıklarını kontrol ediyorduk” şeklinde savunma yaptı. Oysa madende görev yapan bir mühendisin mesleki sorumlulukları açısından çalışma koşullarına etki edecek her türlü değişkeni tespit etmek, kendisi ve çalışma arkadaşları adına bu olumsuzlukların giderilmesinde görev almak zorunluluğu var.

 

İş güvenliğinden sorumlu mühendisler verdikleri ifadelerde katliam öncesinde sensör ölçümleri, ısı ölçümleri, havalandırma mekanizmaları, KKD (kişisel koruyucu donanımlar) gibi çalışma koşullarıyla ilgili parametrelerde eksiklikleri bulunmadığını, asıl olarak sorumluluğun katliamda hayatını kaybeden Mehmet Efe’de olduğunu belirterek katliamı diğer meslektaşlarına yıkmaya çalıştı. Yargılanan mühendisler aylardır sıcaklık artışı meydana gelen, kömürün içten yanması sonucu katliama neden olan koşulları, Soma A.Ş.’yi, patronlarını korumak adına dile getirmediler.

Halkın mühendisi olmaktan başka yol yok!
Soma katliamı birçok iş cinayetinde olduğu gibi göz göre göre geldi. Katliamda 5 maden mühendisi de hayatını kaybetti. 31 mühendis yargılanıyor. Yargılanan mühendisler, 5’i kendi meslektaşları olmak üzere 301 işçinin katledildiği gerçeğini, sorumlu olduklarını yok sayıyor ve gizliyor.

Mühendislerin katliamı kendiliğinden olmuş gibi gösteren ve patronu aklayan emek düşmanı ifadeleri sadece bugün değil bundan sonra meydana gelebilecek katliamlardan da sorumlu olacakları anlamına geliyor. Soma A.Ş’de iş güvencesi patrona bağlı olsa dahi hiçbir gerekçe mühendislerin katliamın nedenlerini saklamasını açıklayamaz. Bilgisini ve yükümlülüklerini patrondan yana kullanan mühendisler halkın mühendislerinin mücadelesiyle bir kez daha yargılanacak. Çalışma yaşamının üretim ve denetim süreçlerinde yer alan, mesleki riskleri ve sorumlulukları olan mühendislerin güvenceli bir çalışma hayatı için onurlu tek güvencesi halkın mühendisi olmaktan geçiyor.

Kaynak:politeknik.org.tr