Gerhard Schröder’in ABD’nin Rusya-Ukrayna savaşında hızlı bir barış anlaşmasını engellediğine dair iddiası
Almanya’nın eski başbakanı Gerhard Schröder, Mart 2022’de İstanbul’da yapılan Rusya-Ukrayna müzakereleri sırasında Ukraynalıların “onlara izin verilmediği için” barışı kabul etmediğini iddia etti. Schröder, bu değerlendirmeyi tam olarak neye dayandırdığını açıklamadı.
Schröder, Sosyal Demokrat Berliner Zeitung’a yaptığı açıklamada, “Amerikalılara konuştukları her şeyi sormak zorunda kaldılar” dedi.
Geçen yıl Şubat ayında savaşın başlamasının ardından Rusya ve Ukrayna temsilcileri, İstanbul’da müzakereler için birçok kez bir araya geldi. Rusya’nın verdiği bilgilere göre bir uzlaşmaya varıldı ancak uygulanmadı. Moskova, Kiev’i çatışmayı sona erdirmek için varılan anlaşmaların Washington’un emriyle başarısız olmasına neden olmakla suçladı.
Ukrayna, diğer şeylerin yanı sıra Buça’daki savaş suçlarının ortaya çıkmasıyla müzakerelerin sonlandırılmasını haklı çıkardı. Kiev yakınlarındaki kasabada yüzlerce sivilin cesedi bulundu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy daha sonra Rusya ile müzakerelerin devamını yasaklayan bir kararname yayınladı. Putin son günlerde yeni müzakerelerin ancak yasağın kalkmasıyla yapılabileceğini dile getirdi.
Schröder Moskova’ya gitmişti
Mart 2022’de Schröder, savaşın başlamasından yaklaşık iki hafta sonra federal hükümetle koordinasyon olmadan Putin’le konuşmak için Moskova’ya gitti. O dönemde New York Times’ta yer alan bir habere göre Kremlin’de bir devlet veya hükümet başkanı gibi karşılanmıştı.
Schröder, Berliner Zeitung’a 2022’de kendisinin Ukrayna’dan ülke ile Rusya arasında arabuluculuk yapması yönünde bir talep aldığını söyledi. Schröder, “Soru Putin’e mesaj gönderip gönderemeyeceğimdi” dedi. Ukrayna cumhurbaşkanıyla çok yakın ilişkisi olan biri de gelecekti. O, Ukrayna’nın şu anki savunma bakanı Rüstem Umerov’du” dedi.
Schröder, Umerov’la iki görüşme yaptığını, ardından Putin’le ve ardından Putin’in elçisiyle bire bir görüşme yaptığını söyledi. 7 ve 13 Mart 2022’deki görüşmelerde Butsça hakkında hiçbir şey bilinmiyordu.
Umerov, müzakereler sırasında Ukrayna’nın NATO üyeliğini istemediği gibi taviz vermeye istekli olduğunu göstermişti. Schröder, “Ayrıca Ukrayna’nın Donbass’ta Rusça’yı yeniden tanıtmak istediğini de söyledi. Ama sonunda hiçbir şey olmadı. Benim izlenimim: Hiçbir şey olamaz çünkü geri kalan her şeye Washington’da karar verildi. Amerikalılar Rusları aşağıda tutabileceklerine inanıyor” diye konuştu.
Schröder’in iddiaları
Schröder’in iddiaları, Ukrayna’daki savaşın gidişatını etkileyebilecek önemli bir iddiadır. Ancak, bu iddiaların doğru olup olmadığını söylemek için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır.
Schröder, bu iddialarını tam olarak neye dayandırdığını açıklamadı. Bu nedenle, bu iddiaları destekleyen herhangi bir kanıt sunmamıştır.
Ukrayna, bu iddiaları reddederek, müzakerelerin sonlandırılmasının kendi kararı olduğunu söyledi. Ukrayna, Buça’daki savaş suçlarının ortaya çıkmasının müzakereleri sonlandırma kararının önemli bir faktörü olduğunu belirtti.
Schröder’in konumu
Schröder, Ukrayna’daki savaşa rağmen Putin’le dostluğunu sürdürdüğü için eleştiriliyor. Schröder, Rusya’nın saldırganlık savaşını eleştirse de Rusya ile ilişkilerin sürdürülmesini savundu ve defalarca Kremlin’in müzakere etme isteğinden bahsetti.
Bu konumlanma ve Rus bağlantıları ona pek çok eleştiri getirdi. Rus işgalinin ardından SPD parti liderliği defalarca Schröder’den uzaklaştı ve onun parti içinde izole edildiğini ilan etti. Ancak 17 parti şubesinin başlattığı parti ihraç süreci başarısızlıkla sonuçlandı.
Schröder’in iddiaları, Ukrayna’daki savaşın gidişatını etkileyebilecek önemli bir iddiadır. Ancak, bu iddiaların doğru olup olmadığını söylemek için daha fazla kanıta ihtiyaç vardır.
NHY/ Ajans Bizim
- İmamoğlu’nun Avukatına Gözaltı: Savunma Hakkına Yönelik Yeni Bir Baskı Dalgası mı? - 26 Ağustos 2025
- Tutuklu Başkan Murat Çalık’tan Anayasa Mahkemesi Başvurusu: “Bu Sadece Benim Değil, Adalet Arayan Herkesin Davasıdır” - 26 Ağustos 2025
- Avrupa Belediye Başkanları Heyeti’nden Silivri Ziyareti: İmamoğlu’na “Demokrasi Ödülü” - 26 Ağustos 2025