Hepimizin bildiği gibi, 66 milyon yıl önce Dünya’ya çarpan devasa bir asteroit, gezegenimizdeki yaşamın büyük bir kısmını yok etti. Ancak bu asteroitin tam olarak nereden geldiği ve ne tür bir göktaşı olduğu soruları uzun yıllardır cevap bekliyordu. Yeni bir araştırma, bu sorulara nihayet yanıt bulmuş olabilir.
Science dergisinde yayımlanan “Rutenyum İzotopları Chicxulub Çarpıcısının Karbonlu Bir Asteroit Olduğunu Gösteriyor” başlıklı çalışmada, bilim insanları asteroitin güneş sistemimizin en uzak köşelerinden, Jüpiter’in ötesinden geldiğini ortaya koydu. Bu araştırma, çarpma zamanından kalan örneklerin yanı sıra, son 541 milyon yılda gerçekleşen beş diğer büyük asteroit çarpmasından alınan örnekleri de inceledi. Araştırmacılar, ayrıca milyarlarca yıl önceki çarpma izlerini karşılaştırarak bu örneklerdeki rutenyum izotoplarının izini sürdüler. Bu element, Dünya’da nadir bulunan ancak meteoritlerde yaygın olan bir türdür.
Analizler, çarpma zamanı ile aynı döneme ait örneklerdeki rutenyum izotoplarının büyük ölçüde benzer olduğunu gösterdi. Bu bulgu, Chicxulub çarpıcısının – yani Dünya’ya çarpan asteroitin – karbonlu kondrit olarak bilinen nadir bir meteorit türünden geldiğini işaret ediyor. Bu da asteroitin uzak bir bölgede, güneş sistemimizin dışındaki soğuk ve karanlık alanlarda oluştuğunu düşündürüyor. Önceki teoriler, asteroitin bir kuyruklu yıldız olabileceğini öne sürse de bu yeni çalışma, onun aslında Jüpiter’in ötesindeki bir C-tipi asteroit olduğunu doğruladı. Bilim insanları, bu keşfin Dünya’ya uzaydan gelen nesneleri daha iyi anlamamıza yardımcı olacağını ve gezegenimizin tarihine dair yeni bilgiler sunacağını belirtiyor.
Bu buluş, sadece dinozorların yok oluşunun ardındaki gizemi aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda Dünya’nın geçmişinde yaşanan diğer kozmik olayları da anlamamıza ışık tutuyor. Bilim insanları, bu yeni bilgi sayesinde Dünya’ya çarpan diğer nesneler hakkında da daha derinlemesine araştırmalar yapmayı planlıyor. Bu, belki de gelecekte Dünya’yı tehdit edebilecek benzer olaylara karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayabilir.