Erdoğan Hakkındaki Akpil Dosyası Gizlice Açıldı ve Kapatıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi dönemine uzanan Akbil yolsuzluk davasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili bölümü, dokunulmazlığına rağmen mahkeme heyetinin değiştirilmesinin ardından yeniden açıldı ve savcılığın itiraz etmediği bir beraat kararıyla kapatıldı. Süreç, yürütme-yargı ilişkilerine dair yeni tartışmalar doğurdu.

Dosya yıllar sonra raftan indirildi

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın aktardığına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Akbil davası kapsamında yıllardır işlem görmeyen ve dokunulmazlık nedeniyle askıya alınmış dosya, Erdoğan’ın avukatlarının başvurusu üzerine İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yeniden açıldı.

Kaynaklar, avukatların “tüm diğer sanıklar beraat etti, Erdoğan dosyası da sonuçlandırılsın” talebiyle süreci başlattığını belirtti. Ancak dönemin mahkeme başkanı, “Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı nedeniyle yargılama yapılamaz” görüşü bildirdi. Bu aşamada mahkeme heyeti değiştirilerek dosya yeni heyet tarafından ele alındı.

Gizli bir yargılama ve hızlı berat 

Yeni heyetin Erdoğan hakkında beraat kararı verdiği ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın karara itiraz etmeyerek süreci kesinleştirdiği öğrenildi.

DW’ye konuşan kaynaklar, Cumhurbaşkanı’nın dokunulmazlığı varken yargılama yapılabilmesine ilişkin soruya, “Cumhurbaşkanının rızası vardı” yanıtını verdi. Erdoğan’ın avukatları ise DW Türkçe’nin bilgi taleplerini yanıtsız bıraktı ve kararı paylaşmak istemedi.

Kararın, 2021 yılında, Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesini izleyen dönemde verildiği belirtiliyor.

Akbil Davasının arka planı

Akbil davası, Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde toplu taşıma ödeme sistemi üzerinden 2,6 trilyon TL’lik yolsuzluk iddialarına dayanıyordu. Soruşturmada 65 kişi gözaltına alınmış, 37 sanık hakkında dava açılmıştı.

2003’te sonuçlanan davada 29 sanık beraat etti; yurtdışındaki iki sanığın dosyası ayrıldı, bir sanığın davası ise ölüm nedeniyle düşürüldü.

Bu süreçte Erdoğan, Ali Müfit Gürtuna ve bazı AKP milletvekilleri için görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlamaları yöneltilmiş; ancak dönemin mahkemesi, milletvekili dokunulmazlığı gerekçesiyle dosyaları ayırarak TBMM’ye fezleke göndermişti.

Anayasa ne diyor?

Anayasa’nın 105. maddesine göre Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğu ancak Meclis’in salt çoğunlukla başlatacağı soruşturma ve TBMM’nin üçte iki çoğunlukla sevk edeceği Yüce Divan yoluyla mümkün.

Bu nedenle, sıradan bir ağır ceza mahkemesi tarafından yürütülen süreç, hukuk çevrelerinde “yetki aşımı” ve “anayasal düzenin dışına çıkılması” tartışmalarına neden oldu.

Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in de milletvekilliği sona erdikten sonra aynı mahkemede yargılanarak beraat ettiği öğrenildi.


  • NHY / DW Türkçe, Alican Uludağ