CHP’li Gürer: “Hayvan İthalatı Sürüyor, Et ve Süt Krizi Bitmiyor”

Niğde Ulukışla’da üreticiyle buluşan CHP’li vekil, hayvancılıktaki yapısal krizlere dikkat çekti

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde hayvancılıkla uğraşan üretici Murat Dündar’ı ziyaret ederek sektörün güncel sorunlarını dinledi. Gürer, Türkiye’nin 2010’dan bu yana 11 milyon baş hayvan ithal etmesine rağmen et ve süt krizinin derinleşerek devam ettiğini söyledi.

Gürer, “Kendi kendine yetebilen bir ülke konumundan, dışa bağımlı hayvan ithalatçısı konumuna geldik. 16 milyon 800 bin büyükbaş hayvana sahip bir ülkenin hâlâ et ve süt sorunuyla uğraşıyor olması ciddi bir yönetim problemidir,” dedi.

“Kapalı Besicilik Hayvancılığı Bitiriyor”

CHP’li vekil, özellikle kültür ırkı hayvanların verimliliği artırsa da yıl boyunca kapalı ortamda yemle beslenmesinin üreticiyi ekonomik olarak iflasa sürüklediğini belirtti. Yem fiyatlarındaki artışın sürdürülemez bir noktaya geldiğine dikkat çeken Gürer, “12 ay boyunca kapalı ortamda yemle beslenen hayvanların maliyeti çok yüksek. Yem ithal, fiyatı durmuyor. Aynı hayvandan aynı verimi alamıyorsun. Bu durumda çiftçi zarar ediyor” dedi.

Gürer, hayvancılığın sadece et ve sütten ibaret olmadığını; tekstil, ilaç, kozmetik gibi sektörlere de hammadde sağladığını vurgulayarak devletin bu alanı stratejik bir sektör olarak görmesi gerektiğini ifade etti.

“Küçük Aile İşletmeleri Ayakta Kalamıyor”

Gürer’in açıklamaları arasında, hayvancılıkta gelir-gider dengesinin bozulduğuna ve küçük ölçekli aile işletmelerinin giderek sektörden çekilmek zorunda kaldığına dair önemli tespitler de yer aldı:

“Hayvan hastalıkları ve buzağı ölümleri gelişmiş ülkelere göre çok yüksek. Süt yemiyle verim artıyor ama fiyatı sürekli artıyor. Bu tablo sürdürülebilir değil.”

Üretici desteklerinin yetersiz kaldığını belirten Gürer, Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı taban fiyatların da piyasa tarafından uygulanmadığını ifade etti. “Sanayici sütü düşük fiyata alıyor, yemi ise pahalıya satıyor. Bu çelişki doğrudan raftaki fiyatlara yansıyor. Et ve süt zamlanıyor, olan yine vatandaşa oluyor,” dedi.

Üretici Dündar: “Sütü 16 Liraya Satıyoruz, Marketlerde 32 Lira”

Ulukışlalı üretici Murat Dündar, girdi maliyetlerinin artışı nedeniyle hayvan sayısını azaltmak zorunda kaldığını ifade etti. “Geçen yıl 140 hayvanımız vardı, şu an 105-110’a düştü. Yem pahalı, maliyet karşılanmıyor. Geriye küçülmek kalıyor,” dedi.

Dündar, 1 litre sütün markette 32 liraya satıldığını ancak üreticiden 16 liraya alındığını belirterek şunları söyledi:

“Süt fiyatı açıklandığında yeme hemen zam geliyor. Bir aşı için 35-40 litre süt satmam gerekiyor. Veteriner hizmeti ücretli, aşılama ücretli, yem ithal. Bu koşullarda üretim yapılamaz hale geldi.”

“Üreten Kazanmıyor, Sistem Sürdürülemez Hale Geldi”

20 yılı aşkın süredir hayvancılıkla uğraşan Murat Dündar, işin maliyetine ve emeğe değmediğini vurguladı:

“Sabah 5’te kalkıyoruz, çocuklarımızla çalışıyoruz. Ama karşılığı yok. Malımı, tarlamı satar bankaya koyarım, aylık faiz gelirim olur. Bu sistemi sürdürebilmek için artık çiftçilik yapmadan hayvancılık yapmak imkânsız hale geldi.”

Gürer ise devletin ithalata dayalı politikalardan vazgeçip yerli üreticiyi destekleyen uzun vadeli bir planlama yapması gerektiğini vurguladı:

“Hayvancılıkta yapısal reformlar yapılmadan, üretici yerine ithalatçı kazanır. Raf fiyatları da düşmez, üretici de yaşamını sürdüremez.”

  • NHY / ANKA