Kadını yok sayan erkek egemen anlayış, kadını öldürüyor…

Kadın cinayetleri, Türkiye’nin en önemli toplumsal sorunlarından biri olarak gündemdeki yerini koruyor. Peki, Türkiye’de kadın cinayetleri ne sıklıkta işleniyor, hangi illerde daha fazla görülüyor, kadınları öldüren erkeklerin gerekçeleri nelerdir?

Türkiye’de Kadın Cinayetleri İstatistikleri

Türkiye’de kadın cinayetlerine ilişkin resmi veriler yetersiz ve tutarsız olduğu için, bu konuda çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarının raporlarına başvurmak gerekiyor. Bu raporlardan biri de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) her yıl yayınladığı rapordur. KCDP, ulusal ve yerel basında yer alan haberleri takip ederek kadın cinayetlerini kayıt altına alıyor.

Türkiye, kadın cinayetleri konusunda dünyada en yüksek oranlara sahip ülkelerden biridir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2021 yılında erkekler tarafından 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. 2020 yılında ise 300 kadın cinayeti işlendi, 171 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Son 10 yılda ise toplam 3.185 kadın hayatını kaybetti.

Kadın cinayetlerinin illere göre dağılımına baktığımızda ise, en fazla kadın cinayetinin işlendiği ilin İstanbul olduğunu görüyoruz. 2016-2018 yılları arasında işlenen tüm kadın cinayetlerinin %14,5’i İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul’u Ankara (%6,1), İzmir (%5,5), Antalya (%4,6), Gaziantep (%4,3), Bursa (%3,6), Adana (%3,4), Mersin (%3), Manisa (%2,7) ve Denizli (%2,6) takip etti.

Kadın Cinayetlerinin Nedenleri

Kadın cinayetlerinin arkasında yatan nedenleri anlamak için, erkeklerin öne sürdükleri gerekçelere bakmak gerekiyor. KCDP’nin raporuna göre, 2019 yılında öldürülen kadınların %36’sının ayrılık talebi nedeniyle öldürüldüğü belirlendi. Ayrılık talebi, son 10 yılda en çok karşılaşılan gerekçe oldu.

Ayrılık talebini ise namus (%23), aldatma-aldatılma (%15), kıskançlık (%13) ve ekonomik nedenler (%7) izledi. Kadınların %6’sının ise hiçbir gerekçe olmadan öldürüldüğü tespit edildi.

Kadın cinayetlerinin nedenleri arasında ayrılık talebinin ilk sırada yer alması, erkek egemen kültürün kadını mülk olarak gördüğünü ve onun karar verme hakkını tanımadığını gösteriyor. Kadının hayatını kendi istediği gibi yönlendirmesine tahammül edemeyen erkekler, şiddete başvuruyor.

Kadın cinayetlerinin nedenleri arasında namus, aldatma-aldatılma ve kıskançlık gibi gerekçeler de yine erkek egemen kültürün bir yansımasıdır. Bu gerekçeler, kadının cinselliğini kontrol etme ve onu cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. Kadının cinsel özgürlüğüne müdahale eden erkekler, kadını bir nesne olarak görüyor.

Kadın cinayetlerinin nedenleri arasında ekonomik nedenler de önemli bir yer tutuyor. Kadının ekonomik bağımsızlığına engel olmaya çalışan erkekler, kadını eve hapsetmeye ve ona bağımlı kılmaya çalışıyor. Kadının ekonomik bağımsızlığını kazanması ise erkeklerin egemenliğini tehdit ediyor.

Dünya Genelinde Kadın Cinayetleri

Dünya genelinde de kadın cinayetleri büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Birleşmiş Milletler’in (BM) 2018 yılında yayınladığı rapora göre, dünyada her gün 137 kadın, partneri veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Bu sayı, yılda yaklaşık 50 bin kadın cinayetine denk geliyor.

BM’nin raporuna göre, dünyada kadın cinayetleriyle en çok karşılaşılan bölgeler ise; Afrika (%19), Amerika (%17), Asya (%15), Avrupa (%5) ve Okyanusya (%4) olarak belirlenmiştir. Kadın cinayeti oranlarına göre en tehlikeli ülkeler ise; El Salvador (%6,8), Honduras (%5,1), Jamaika (%4), Lesotho (%3,9) ve Güney Afrika (%3,7) olarak saptanmıştır.

Türkiye’nin dünya sıralamasında nerede olduğunu belirlemek için ise farklı kaynaklara başvurmak gerekiyor. Çünkü BM’nin raporu Türkiye’yi kapsamıyor. Bu nedenle Türkiye’nin kadın cinayeti oranını hesaplamak için KCDP’nin verilerini ve Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) nüfus verilerini kullanacağız.

Buna göre, 2019 yılında Türkiye’de her 100 bin kadından 1,2’si öldürüldü. Bu oranla Türkiye, dünyada en çok kadın cinayetinin işlendiği bölge olan Afrika’nın altında, ancak Amerika ve Okyanusya’nın üstünde yer alıyor. Türkiye aynı zamanda Avrupa’da en çok kadın cinayetinin işlendiği ülke konumunda.

Sonuç

Türkiye’de kadın cinayetleri son 10 yılda artarak devam ediyor. Kadınları öldüren erkeklerin öne sürdükleri gerekçeler ise erkek egemen kültürün bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kadının hayatına müdahale eden, onun karar verme hakkını tanımayan, onu mülk olarak gören erkekler, şiddete başvuruyor.

Dünya genelinde de kadın cinayetleri büyük bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Dünyada her gün 137 kadın partneri veya aile üyesi tarafından öldürülüyor. Türkiye ise dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor.

Kadın cinayetlerini önlemek için ise sadece yasal düzenlemeler yeterli değil. Kadına yönelik şiddeti besleyen toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak için toplumsal bir dönüşüm gerekiyor. Kadının insan haklarını koruyan ve güçlendiren bir kültürün oluşması için eğitimden medyaya, siyasetten hukuka kadar her alanda çalışmak gerekiyor.

NHY/ Eda Kaya

Bunları da okuyabilirsiniz...

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku