Birler, Sıfırlar ve Kuantum Bilgisayarlar

Binary

Yıllar evvel bulunan Binary yani ikili sistem denen kodlama metodu bir anda tüm teknoojinin ve dolayısıyla insanlığın kaderini değiştirdi. Binary yani tüm verilerin 1 ya da olarak kodlanması. Binary mantığıyla her şeyi ama her şeyi 1 ya da 0 şeklinde kodlayarak bu veriyi istediğiniz şekilde kullabilirsiniz. Bu sistem oldukça basit ama dahiyane bir metoddur. Bugünki haberleşme, ulaşım, mobil sistemler ve uzayteleskoplarına varıncaya kadar hemen her şey Binary ile çalışmaktadır. Bir sistem hariç…

Biliyorsunuz ki Newton da yüzyıllar önce Kütle Çekim kanunu buldu ve bu kanunu günlük hayata öyle güzel uyarladıki Kütle Çekim kanunu hem günlük hayatı ve teknolojiyi üst seviyelere taşıdı hem de hem de hatasız ve eksiksiz görüldüğü için neredeyse hiç irdelenmedi.

İşte Binary ve ikili sistem sayesinde modern teknoloji o kadar başarılı ve üretken bir hale geldi ki uzun süre bu sistemi kimse değiştirme ihtiyacı duymadı. Fakat bugün tıpkı Einstein’ın ortaya çıkıp Newton’un muhteşem kanunu alt üst etmesi, Özel Görelilik ve Genel Görelilik ile bilim dünyasını bir üst seviyeye taşşıması gibi bugün teknoloji anlamında da bizi üst seviyeye taşıyacak bir teknoloji mevcut.

Kuantum Bilgisayarlar

Nature Physics dergisinde İnnsruck Üniversitesi Fizik Deneysel Çalışmalar Bölümünden Thomas Monz liderliğinde oluşturulan bir takım kautum biti dediğimiz qubitler ile daha hızlı ve daha enerji sarf eden yeni bir metod geliştirdiklerine dair yeni bir makale yayınladılar.

Kuantum Sistemleri

Bugün data diye tabir edilen veriyi birler ve sıfırlar olarak işlemek, harmanlamak ve saklamak oldukça kolay ve kullanışlıdır. Cep telefonlarımızın yapabildiklerine bakınca ne demek istediğimizi zaten anlayacaksınızdır.

Ancak biliyorsunuz ki Einstein, Max Planc ve Niels Bohr gibi bilim adamları kuantum denen bir dünyanın kapılarını yaklaşık yüz yıl önce araladı ve şimdi bilim adamları bu çılgın dünyayı teknolojiyle birleştiriyor. Aslında kuantum bilgisayar yeni bir fikir düşünce değil, fikrin üstünden oldukça zaman geçmiş vaziyette ancak sorun şu ki Richard Fayman’ın deyimiyle, Eğer kuantum fiziğini anladığınızı düşünüyorsanız aslında hiçbir şey anlamamışsınızdır, der.

Zira kuantum dünyası öngürülemeyen türden belirsizlikleri içerir ki bunlardan biri de adı üstünde Heisenberg Belirsizlik İlkesidir. Özetle kuantum teknolojisi fikri yeni değil ancak kuantum dünyasını anlamaktan neredeyse hala uzaktayız. İşte bu sebeple kuantum bilgisayarların gelişim süreci hala devam etmektedir.

Eğer kuantum bilgisayar konusunu daha önce okuduysanız binary sistemine kısmen benzediğini ancak bir ve sıfırların yanında üçüncü bir eleman daha olduğunu da duymuşsunuzdur.

İnnsbruck ekibiyse bu olayı biraz daha ileri bir seviyeye taşıyarak tuzaklanmış bir kalsiyum atomuna veri yazmayı başardı ve daha ilginci ekip bu işlemi sıfır bir ve üçüncü bir birimden oluşan qubit kullanmak yerine 8 birimlik bir qubite yazarak bir rekora imza attı.

Özel Bir Yaklaşım

İnnsbrucklı fizikiçlerimiz işte bu yeni qubit modelinden yararlanarak şu an bilinenlerden daha farklı, daha güçlü, daha enerji harcayan yeni bir kuantum bilgtisayarı geliştirdi. Kuantum teknolojisinde düşünülenin daha fazla olasılık ve kombnasyon kullanmak sistemi yavaşlatmaz. Monz bu durumu: Kuantum sistemler bilindiği gibi ikiden fazla duruma aynı anda sahiptir ve hepsinin eş değer derecede doğru olması daha fazla doğru ve geçerli veri elde etmemizi sağlıyor, dedi.