İmamoğlu’na Bir Darbe Daha: Yüksek Lisans Diploması da İptal Edildi

Yargı ve bürokrasi eliyle yürütülen tasfiye operasyonu akademik alana sıçradı

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı ve bürokratik baskı yeni bir boyut kazandı. Daha önce lisans diploması “yok hükmünde” sayılan İmamoğlu’nun, bu kez yüksek lisans diploması da İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından iptal edildi.

Üniversite Yönetim Kurulu, İnsan Kaynakları Yönetimi Tezli Yüksek Lisans Programı’ndan mezun olan İmamoğlu’nun bu diplomayı “öğrencilik koşulları sağlanmadığı” gerekçesiyle geçersiz kıldığını açıkladı. Böylece İmamoğlu’nun hem lisans hem de yüksek lisans düzeyindeki akademik geçmişi devlet eliyle silinmiş oldu.

İktidarın Akademik Tasfiyesi: Yalnızca Hukuk Değil, Bilim de Siyasallaştırılıyor

İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada, öğrencilik statüsüne girişteki “koşul eksikliği” ve “lisans mezuniyet şartının” sağlanmamış olması, iptal kararına gerekçe olarak gösterildi. Ancak dikkat çeken asıl nokta, İmamoğlu’nun yüksek lisans eğitimi aldığı dönemde bu koşulların hiçbir şekilde tartışılmamış olması. Üniversite, yıllar sonra geçmişe dönük bir “incelemeyle” diplomanın geçersizliğine hükmetti.

Bu karar, daha önce 18 Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun aldığı “lisans diploması yok” kararıyla bağlantılı. Yönetim Kurulu o gün, İmamoğlu’nun lisans eğitiminin “yokluk ve açık hata” gerekçesiyle iptaline hükmetmişti. Yani yüksek lisansın geçersizliği, bu kararın mantıksal uzantısı olarak kamuoyuna sunuluyor.

Kayıtlardan Silinme Talimatı: Bilimsel Hafızadan da Silinmek İsteniyor

24 Temmuz 2025 tarihli Sosyal Bilimler Enstitüsü toplantısında alınan yeni kararla birlikte, İmamoğlu’nun yüksek lisans mezuniyetine ilişkin tüm kayıtların Akademik Kayıt Sistemi (AKSİS) ve Yükseköğretim Bilgi Sistemi (YÖKSİS) üzerinden silinmesi yönünde işlem başlatıldı. Ayrıca, İmamoğlu’nun hazırladığı yüksek lisans tezi de Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Ulusal Tez Merkezi’nden kaldırılacak.

Bu adım, yalnızca bir diploma iptali değil; aynı zamanda akademik hafızanın da silinmesi anlamına geliyor. Siyasi olarak tasfiye edilmeye çalışılan bir muhalefet liderinin yalnızca belediye koltuğu değil, eğitim geçmişi de hedef alınmış durumda.

Akademik Kararlar mı, Siyasi Talimatlar mı?

İmamoğlu’na yönelik yargı süreçleri, cezaevine gönderilmesi, görevden alınması ve şimdi de akademik kimliğinin silinmesi, Türkiye’de siyasetin nasıl çok katmanlı bir kuşatma aracına dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Yargıdan üniversitelere, yükseköğretim kurullarından tez merkezlerine kadar uzanan bu zincir, aslında bir “tasfiye mekanizması” olarak işliyor.

İmamoğlu şahsında yürütülen bu operasyon, aynı zamanda yerel yönetimlerde muhalefetin etkisizleştirilmesini, seçimle gelen temsilcilerin idari müdahalelerle alaşağı edilmesini, hatta akademik geçmişlerinin dahi yok edilmesini mümkün kılan bir sistemin varlığına işaret ediyor. Türkiye’de hukuk, eğitim ve kamu yönetimi; halkın değil, iktidarın kalesi haline getiriliyor.

Bir Akademik Linç Girişiminin Anatomisi

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi, teknik bir işlem değil; doğrudan siyasallaşmış, cezalandırıcı bir iradeyle alınmış bir karardır. Ve bu karar, yalnızca bir kişiye değil, seçmen iradesine, muhalif siyasete ve kurumlar üzerindeki halk denetimine karşı yapılan bir müdahaledir.

Kuşkusuz ki bu müdahaleler, halkın gözünde meşruiyetini çoktan yitirmiş bir iktidarın kurumsal şiddetinin yeni biçimleridir. Sandıkta yenemediğini cezaevinde tutarak, diplomasını iptal ederek, hafızasını yok ederek susturmaya çalışan bir otoriterliğin kendi sonunu hazırladığına ise tarihin kendisi tanıklık edecektir.