TÜİK: Türkiye’de Derin Sosyoekonomik Uçurumlar

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ilk kez yayımladığı Sosyoekonomik Seviye (SES) Endeksi, hanehalklarının gelir, eğitim ve meslek düzeyleri üzerinden sosyoekonomik tablosunu ortaya koydu. Çalışmaya göre Türkiye’de en üst ve üst sosyoekonomik gruplarda en fazla hanehalkı büyükşehirlerde yaşıyor. Ancak veriler, ülkenin batısı ve güneyi ile kuzeyi ve doğusu arasında derin eşitsizlikleri de gözler önüne seriyor.

Endeks, haneleri “en üst”, “üst”, “üst altı”, “üst orta”, “alt orta”, “alt” ve “en alt” olmak üzere yedi grupta sınıflandırıyor. Buna göre Türkiye’de hanehalklarının yalnızca %1,1’i en üst, %11’i üst grupta yer alırken, %16’dan fazlası en alt kategoride bulunuyor.

Büyükşehirlerde Yoğunlaşıyor

Verilere göre en üst ve üst sosyoekonomik seviye gruplarının en yoğun olduğu il İstanbul (%28,6). Onu Ankara (%11,5), İzmir (%6,7), Bursa (%3,9) ve Antalya (%3,3) izliyor. İlçe bazında ise Çankaya (%4,1), Kadıköy (%2,4) ve Yenimahalle (%1,9) en yüksek oranlara sahip.

Buna karşın, Giresun-Çamoluk, Konya-Derebucak, Sivas-Doğanşar, Kayseri-Felahiye, Sinop-Dikmen, Kastamonu-Pınarbaşı ve Çankırı-Bayramören en alt sosyoekonomik seviyenin yoğunlaştığı ilçeler olarak öne çıkıyor.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Nüfus Bilimci Prof. Dr. Sutay Yavuz, bu sonuçların beklenen bir tablo olduğunu belirterek, “Bürokrasi, sanayi ve hizmet sektörünün yoğunlaştığı İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde sosyoekonomik düzeyin yüksek çıkması normal. Ancak Anadolu’nun ortasında ve doğusunda bu tablo dramatik şekilde değişiyor” dedi.

“Bölgesel Kırılmalar Derinleşiyor”

Hollanda Groningen Üniversitesi’nden araştırmacı Ozancan Özdemir, Türkiye’nin sosyoekonomik haritasında belirgin bir doğu-batı ayrışması olduğunu söylüyor:

“Ülkenin batısı ve güneyi, kuzey ve doğuya kıyasla daha yüksek sosyoekonomik seviyeye sahip. Üç büyük şehrin öne çıkması sürpriz değil, fakat bunun dışında güçlü bir orta sınıfın oluşmaması dikkat çekici.”

Kamuoyu araştırmacısı ve ekonomist Can Selçuki ise, bölgesel kalkınma politikalarının eşitsizlikleri gidermede yetersiz kaldığını vurguluyor:

“Yıllardır teşvik programları uygulanıyor, ciddi kaynaklar ayrılıyor. Ancak veriler, bölgesel farklılıkların hâlâ kalıcı ve derin olduğunu gösteriyor.”

Orta Sınıf Zayıf, Alt Sınıf Geniş

Türkiye’de sosyoekonomik dağılım, Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında da çarpıcı farklar ortaya koyuyor. Avrupa’da “kalın bir orta sınıf, dar bir üst sınıf” görünümü yaygınken, Türkiye’de orta sınıf daha dar, alt sınıf ise geniş.

Selçuki, bu tabloyu şöyle yorumluyor:

“Eğitim yoluyla elde edilen yetenekler ve gelir dağılımı arasındaki uyumsuzluk dikkat çekici. Bu da hanehalkı seviyesinde eşitsizliğin belirginleştiğini gösteriyor.”

Gelir Eşitsizliği Derinleşiyor

TÜİK’in gelir verileri de SES sonuçlarını destekler nitelikte. 2015–2024 arasında en düşük gelirli %20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay yalnızca %0,2 artarken, en yüksek gelirli %20’lik grubun payı %2 büyüdü. Bugün en zengin %20, toplam gelirin neredeyse yarısına (%48) sahip.

Gini katsayısı da Türkiye’de gelir dağılımının giderek bozulduğunu ortaya koyuyor. OECD verilerine göre Türkiye, gelir eşitsizliği en yüksek ikinci ülke; listenin en başında Şili yer alıyor.

Eleştiriler: “Yöntem Yetersiz”

TÜİK’in üç yılda bir tekrarlanması planlanan SES araştırması, yöntemi nedeniyle eleştirilere de maruz kaldı. DİSK Araştırma Merkezi’ne göre, çalışmada gelir değişkenine yalnızca %30 ağırlık verilmesi eşitsizliği ölçmekte yetersiz kalıyor.

DİSK ayrıca, kayıt dışı çalışanların verilerinin hesaplamaya dahil edilmediğini, bu nedenle sonuçların eksik olduğunu belirtiyor. Araştırmada hanehalklarının sahip olduğu varlıkların (ev, arsa, tasarruf) dikkate alınmaması ve yaşam maliyetlerindeki bölgesel farklılıkların hesaba katılmaması da diğer eleştiriler arasında.

Özdemir ise bu eksikliklere rağmen çalışmanın önemli olduğunu vurguluyor:

“Eksikler var ama ilk kez bu kadar kapsamlı bir idari veri birleştirmesi yapılıyor. Bu, ülkenin sosyoekonomik fotoğrafını görmek açısından değerli.”

Kalkınma Politikaları İçin Veri

Prof. Dr. Yavuz, SES endeksinin yerel düzeyde kalkınma çalışmalarında kullanılabileceğini belirtiyor:

“Eğitim, gelir ve meslek bileşenlerine bakılarak bölgesel kalkınma planları yapılabilir. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu veriler ciddi politika rehberi olabilir.”

Sonuç olarak, TÜİK’in SES verileri Türkiye’de gelir dağılımı ve yaşam standartlarındaki uçurumları görünür kıldı. Ancak uzmanlara göre asıl mesele, bu verilerin politika yapıcılar tarafından toplumsal eşitsizlikleri azaltacak adımlara dönüştürülüp dönüştürülmeyeceği.

  • NHY / BBC