Koçyiğit’ten Meclis’te Sert Çıkış: “Yangınların Sorumlusu AKP’dir, ‘Terörsüz Türkiye’ İfadesine Karşıyız”

DEM Parti’den çevre, demokrasi ve çözüm vurgusu: “Halkı değil, sermayeyi dinlediler.”

DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iktidarın doğa politikalarına ve Meclis’te kabul edilen iki yeni yasaya sert eleştiriler yöneltti. Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’ndan geçen “İklim Kanunu” ile enerji ve maden alanlarına ilişkin düzenlemeleri içeren yasa tekliflerinin, halkın, doğanın ve bilimin sesine kulak tıkandığını ortaya koyduğunu söyleyen Koçyiğit, “Çoğunlukçu anlayışla, parmak hesabıyla doğa katli yasaları geçirildi. Ne sivil toplum, ne bilim insanı, ne muhalefet dinlendi” dedi.

Yasaların özünde sermaye ve maden şirketlerinin taleplerine göre düzenlendiğini ifade eden Koçyiğit, iktidarın doğaya düşman bir pratikle hareket ettiğini vurguladı: “Orman yangınları, yeşil alanların ranta açılması, kıyıların talanı bu politikaların sonucudur. Kanun hükmünde kararnamelerle ülkenin zenginliği 3-5 şirketin emrine veriliyor. Bu sürecin asıl kazananı doğa değil, büyük sermayedir.”

“Yangınlara Kader Denemez, İktidar Sorumlu”

Koçyiğit, art arda yaşanan orman yangınlarına dair iktidarın sergilediği kayıtsız tavrı da sert ifadelerle eleştirdi. Yangınlara müdahalede ciddi eksikler yaşandığını, personel ve ekipman yetersizliğinin artık göz ardı edilemeyecek düzeyde olduğunu vurguladı. “Milyonlarca liralık kaynak kül olurken, bunu sadece iklim krizine bağlayanlar, halkı kandırıyor. Bu yangınların en büyük sorumlusu, önlem almayan AKP hükümetidir” dedi.

Koçyiğit, yangınla mücadelede yaşamını yitiren emekçileri anarken, bu ölümlerin kader olmadığını ve önlenebilir olduğunu söyledi. Özellikle ameliyat geçirmesine rağmen yangın alanına gönderilen bir işçinin hayatını kaybetmesini örnek göstererek, “İşçiyi ölüme gönderen akıl, yaşam hakkını hiçe sayıyor. Bu ülkede insan yaşamı sudan ucuz görülüyor” ifadelerini kullandı.

“Terörsüz Türkiye” Tanımına İtiraz: Demokratikleşme Vurgusu

Koçyiğit’in gündeminde, TBMM’de kurulması planlanan ve kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” Komisyonu olarak anılan yeni yapıya dair eleştiriler de vardı. DEM Parti olarak bu isimlendirmeye kesin bir dille karşı çıktıklarını belirten Koçyiğit, “Eğer bu ülkede Kürt sorununu gerçekten çözmek istiyorsak, meseleyi güvenlikçi ve kriminal bir dille değil, demokratik ve barışçıl bir perspektifle ele almalıyız” dedi.

Komisyona DEM Parti’den dört isimle katılım sağlanacağını belirten Koçyiğit, kendisinin yanı sıra Meral Danış Beştaş, Saruhan Oluç ve Cengiz Çiçek’in görevlendirildiğini ifade etti. Komisyonun çalışmalarında barışçıl çözüm ve diyalog esas alınmazsa, sadece göstermelik bir yapıya dönüşeceği uyarısında bulundu.

CHP ile Ortak Yaklaşım: “Kürt Sorunu, Türkiye’nin Demokratikleşmesiyle Bağlantılı”

DEM Parti olarak, CHP ile komisyonun niteliğine dair benzer bir bakış açısı taşıdıklarını belirten Koçyiğit, “Ne biz, ne CHP bu komisyonun teknik bir meseleye indirgenmesini istemiyoruz. Sadece silah bırakma tartışması üzerinden bir çözüm inşa edilemez. Kürt sorununun tarihsel ve yapısal nedenleri konuşulmadan çözüm mümkün değildir” dedi.

Koçyiğit’in açıklamaları, sadece DEM Parti’nin değil, muhalefetin genel olarak Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacında ortaklaştığını da ortaya koydu. “Eğer gerçekten kalıcı ve onarıcı bir barış isteniyorsa, Meclis’in görev ve sorumluluğu yalnızca güvenlik değil, toplumsal adalet ve eşit yurttaşlık temelinde olmalıdır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.