AKP’ye yakın Sabah gazetesinde yer alan ve Silivri Cezaevi’nde Ekrem İmamoğlu ile tutuklu gazeteci Enver Aysever arasında hakaret içerikli bir gerilim yaşandığı iddiası, Aysever’in avukatı Yiğit Akalın tarafından “asılsız” olarak yalanlandı; olay, siyasi kutuplaşma ortamında doğrulanmamış bilgilerin haberleştirilmesi ve basın etiği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Köşe Yazısından “Haber”e Taşınan İddia
Turkuvaz Medya grubuna bağlı Sabah gazetesinin yazarı Mahmut Övür, köşe yazısında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gazeteci Enver Aysever arasında sert bir tartışma yaşandığını öne sürdü. Övür, Aysever’in İmamoğlu’nun elini sıkmayı “hırsız” ithamıyla reddettiğini iddia etti. Bu anlatı, herhangi bir teyit ya da karşı görüşe yer verilmeden AKP’ye yakın bazı medya organlarında da haberleştirildi.
Avukattan Net Yalanlama
İddiaya ilişkin Halktv.com.tr’ye konuşan olayın tanığı avukat Yiğit Akalın, söz konusu anlatımı açık biçimde yalanladı. Akalın, cezaevindeki görüşmede yaşananları şöyle aktardı:
“Ben görüşmedeyken Aysever en baştaydı. Sayın Ekrem İmamoğlu ‘geçmiş olsun’ diye seslendi. Aysever ayağa kalktı, kapısını açtı ve sesin ulaşması için ‘Sağ olun başkanım, sizlere de’ dedi.”
Akalın, iddia edilen türden bir hakaret ya da gerilimin kesinlikle yaşanmadığını vurguladı.
Basın Etiği ve Siyasi Manipülasyon Tartışması
Yalanlanan iddianın köşe yazısı sınırlarını aşarak haber diliyle yayılması, basın etiği açısından ciddi soru işaretleri doğurdu. Medya izleme uzmanları, özellikle cezaevi gibi kapalı alanlara ilişkin iddialarda doğrulama yükümlülüğünün hayati olduğunu, aksi halde gazeteciliğin siyasi propaganda aracına dönüştüğünü belirtiyor. Kamuoyuna mal olmuş isimler üzerinden üretilen ve teyitsiz biçimde dolaşıma sokulan bu tür anlatıların, bilgi kirliliğini derinleştirdiği ifade ediliyor.
Güven Sorunu Derinleşiyor
Olay, iktidara yakın medya organlarının muhalif siyasetçiler ve gazetecilerle ilgili haberlerinde uzun süredir dile getirilen “niyet okuma” ve “algı üretimi” eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı. Gazetecilik iddiasıyla yayımlanan ancak yalanlanan bu tür içeriklerin, yalnızca hedef alınan kişilerde değil, medyanın kendisinde de kalıcı bir güven erozyonuna yol açtığına dikkat çekiliyor.
-
NHY / Halktv.com.tr röportajı; Avukat Yiğit Akalın’ın açıklamaları; Sabah gazetesi köşe yazısı.
- Özgür Özel: Saran’a Kulüp Binasında Yapılan Gözaltı Provokatif Ve Düşmanca - 24 Aralık 2025
- Yalanla Yönetilen Siyaset İddianameyle Çöktü - 24 Aralık 2025
- Gazeteci Gözde Şeker’e Yönelik Tehditlere İlişkin Hukuki Süreç Başlatıldı - 24 Aralık 2025










