Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir araya gelen kamu emekçileri, hükümetin toplu sözleşme teklifini protesto ederek “Kapı kulu değil, emekçiyiz! Sefalet–Yoksulluk–Güvencesizlik Teklifine Karşı G(ö)revdeyiz” sloganıyla alanlara çıktı.
ASİM SEN, BASK, ÇALIŞAN SEN, DMK, HAK SEN, KESK ve YURT SEN’in ortak çağrısıyla düzenlenen eylemde, hükümetin ve “yandaş konfederasyonların” iş birliğiyle emekçilerin taleplerinin görmezden gelindiği vurgulandı. Kamu emekçileri genel grev ve genel direniş çağrısı yaptı.
“Kamu Hizmeti Yurttaşın Hakkıdır”
Ortak açıklamayı KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak okudu. Koçak, kamu emekçilerinin yalnızca kendi hakları için değil, yurttaşların nitelikli, ücretsiz ve erişilebilir kamu hizmeti alabilmesi için de g(ö)revde olduklarını belirtti.
Koçak, 23 yıldır sürdürülen politikaların “üretime değil borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı, insan ve doğa düşmanı bir model” yarattığını ifade etti. Bu süreçte kamu yatırımlarının kısıldığını, eğitimden sağlığa kadar birçok hizmetin özelleştirilerek paralı hale getirildiğini, yurttaşın müşteri, kamu binalarının ticarethane haline getirildiğini söyledi.
“Bu bedeli söndürülemeyen yangınlarla, sellerle, felaketlerle hepimiz ödüyoruz. Kamu emekçilerinin payına ise düşük maaşlar, güvencesizlik ve emeklilikte sefalet düştü” dedi.
Somut Talepler: “Toplu Görüşmeler Canlı Yayınlansın”
Eylemde sendikalar taleplerini de sıraladı:
-
Toplu görüşmelerin her yıl yapılması ve canlı yayınlanması,
-
Yeniden değerleme oranında zam yapılması,
-
Yılda iki kez ikramiye verilmesi,
-
Birinci dereceye yükselen tüm memurlara 3600 ek gösterge,
-
Emekliye yansıyacak seyyanen zam, kira yardımı, ücretsiz servis–yemek–ulaşım hakkı,
-
Kreşlerin açılması veya kreş yardımı sağlanması,
-
Mülakatın kaldırılması,
-
Kadın emekçilere yönelik ayrımcılığın son bulması,
-
Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme sistemi.
“Ortada Teklif Yok, Tehdit Var”
Sendikalar, hükümetin teklifini “4 milyon kamu emekçisine, 2,5 milyon emekliye sefalet ve güvencesizlik dayatması” olarak nitelendirdi.
Vergi ve harçların yüzde 44 oranında artırıldığını, dolaylı vergilerle halkın sırtına yük bindirildiğini belirten sendikalar, “Sermayeye teşvik var, işçiye sefalet. Yoksulluk sınırının 2026’da 100 bin TL’ye çıkacağı koşullarda bize simit parası teklif ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Hakem Kurulu’nun hükümetin noterliği dışında bir işlevi olmadığını vurgulayan açıklamada, “Bu sefer kimse o topu Hakem Kurulu’na atmaya kalkmasın. Ortada bir toplu sözleşme değil, sefalet dayatması vardır” denildi.
“Müzakere Değil, Mücadele Zamanı”
Sendikalar, kamu emekçilerine “satış sözleşmesi” dayatılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı. Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
-
“Hiç kimse bu sefalet teklifine değer yüklemeye kalkmasın.”
-
“Kamu emekçisinin sorunlarını çözmeyen hiçbir öneriyi kabul etmeyeceğiz.”
-
“Artık yeter! Bu karanlık tablodan çıkış yolu, ortak mücadeleyi büyütmektir.”
“Yaşasın Emekçilerin Birleşik Mücadelesi”
Sendikalar, üretimden gelen güçlerini kullanarak hizmet üretmeme eylemini başlattıklarını duyurdu. “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” mesajı verildi.
Son olarak şu çağrı yapıldı:
“İnsanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, demokratik–adil bir çalışma yaşamı, halktan yana kamu hizmeti için omuz omuza vermeye, mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın emeğin birleşik mücadelesi!”
- Norveç, İsrail Maçı Gelirini Gazze’ye Bağışlıyor - 21 Ağustos 2025
- İsrail Ordusu Gazze’de İşgalin İlk Aşamasını Başlattı - 20 Ağustos 2025
- Üsküdar Meydanı’nda CHP’den Erdoğan’a Eleştiri: “Artık Yoruldu, Yaşlandı” - 20 Ağustos 2025