Cumartesi Anneleri 1063. Haftada Ferhat Tepe İçin Adalet Talebini Yineledi

Gözaltında kaybedilenlerin akıbetinin açıklanması ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 1063. hafta buluşmasında 32 yıl önce kaybedilen gazeteci Ferhat Tepe’yi andı. Açıklamada, cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi ve adaletin sağlanması çağrısı yapıldı.

Cumartesi Anneleri, Tepe’nin 1993 yılında Bitlis’te gözaltına alındıktan sonra kaybolmasına ve ağır işkence izleriyle bulunmasına rağmen etkin bir soruşturma yürütülmemesini “yargısal direnç” olarak nitelendirdi.

TBMM Komisyonuna “Bizi de Dinleyin” Çağrısı

Eylemde okunan açıklamada, TBMM bünyesinde demokratikleşme amacıyla kurulan komisyona seslenilerek, “Eğer bu komisyon hakikatin inkâr edilmediği, duyguların görmezden gelinmediği ve siyasetin çözüm üretme cesareti gösterdiği bir anlayışı temsil edecekse; Cumartesi Anneleri olarak bizlerin de dinlenmesini talep ediyoruz” denildi.

Cumartesi Anneleri, varlıklarının geçmişte yaşanan hak ihlallerinin hâlâ toplumsal bir yara olduğunu gösterdiğini, bu yaraların ancak adaletle iyileşebileceğini vurguladı.

19 Yaşında Kaçırıldı, İşkenceyle Öldürüldü

Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri olan Ferhat Tepe, 28 Temmuz 1993’te Bitlis şehir merkezinde silahlı ve telsizli üç kişi tarafından kaçırıldı. Ailenin tüm başvurularına rağmen resmi makamlar Tepe’nin gözaltına alınmadığını iddia etti.

Kaçırılma sonrası aileye ulaşan bir telefon, Türk İntikam Tugayı adına konuşan bir kişinin, baba İshak Tepe’nin DEP Bitlis İl Başkanlığı’ndan istifa etmesi ve 1 milyar lira ödemesi karşılığında oğlunu serbest bırakabileceklerini söylediğini ortaya koydu.

Resmi Kayıtlara “Boğulma” Yazıldı

Tepe’nin ağır işkence görmüş bedeni, 13 gün sonra “meçhul kişi” olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda bulundu. Resmi kayıtlarda, Ferhat Tepe’nin Hazar Gölü’nde boğulduğu iddia edildi; ancak işkence izleri ve Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda görüldüğüne dair 14 tanığın beyanı bu iddiayı çürüttü.

Aile ve gazete çalışanlarının verdiği bilgilere göre, Tepe’nin ölümünde dönemin askeri yetkililerinin sorumluluğu olabileceğine dair ciddi şüpheler bulunuyor.

AİHM ve AYM “Etkili Soruşturma Yok” Dedi

İç hukuk yollarının tıkanması üzerine dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. AİHM, Türkiye’yi “şaşırtıcı eksiklikler” ve “etkili soruşturma yürütmeme” gerekçesiyle mahkûm etti. Anayasa Mahkemesi de 2016’da hak ihlali kararı verdi; ancak zamanaşımı gerekçesiyle dosya yeniden açılmadı.

Cumartesi Anneleri, “Kaç yıl geçerse geçsin Ferhat Tepe ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.