Antalya’da, AKP İl Yöneticisi Zihni Kilit’in ailesine ait Balbey Mahallesi’ndeki Kilit Konağı’nın restorasyonunun kamuya ait kültürel miras fonundan karşılanması, “hakkaniyet” ilkesini yeniden gündeme taşıdı. Halkın emlak vergilerinden kesilen yüzde 10’luk katkı payıyla oluşan bu fon, tarihi yapıların korunması amacıyla kullanılıyor. Ancak söz konusu konağın kamu yararından çok kişisel çıkarlara hizmet ettiği yönündeki iddialar, sistemin işleyişine dair ciddi soru işaretlerini beraberinde getirdi.
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı, belediyeler eliyle toplanan vergiler üzerinden oluşan bir kamu kaynağı. Yönetmeliğe göre bu fon, ildeki tarihi yapıların önem ve öncelik sırasına göre hakkaniyetle dağıtılmalı. Ancak Balbey’deki uygulama, bu ilkenin göz ardı edildiğine işaret ediyor.
Restorasyon Şartıyla Kiralanan Konak
2018 yılında çıkan yangında zarar gören Kilit Konağı, 2019 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 18 yıllığına kiralandı. Yapılan kira sözleşmesine göre konak, belediye tarafından restore edilecek; masraflar ise mülk sahibi tarafından değil, kamu kaynaklarından karşılanacaktı. Böylece mülkiyeti özel şahısta olan tarihi yapı, halkın vergileriyle ayağa kaldırılmış oldu.
Restorasyon sürecine dair en çarpıcı detaylardan biri, uygulamada Kurul onayı olmaksızın hidrolik kireç bazlı enjeksiyon kullanılması. Yüklenici firma, bu işlem kapsamında 108 ton malzeme kullandığını ileri sürerek yaklaşık 3 milyon TL tutarında bir ödeme talep etti. Ancak hem valilik hem de İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) uzmanlarının hazırladığı raporlar, bu uygulamanın hem teknik olarak mümkün olmadığını hem de projeye aykırı olduğunu ortaya koydu. Bu sayede söz konusu ödeme engellendi.
Maliyet Katlandı, Hakkaniyet Unutuldu
Başlangıçta 7,3 milyon TL olarak belirlenen restorasyon maliyeti, iş artışı ve süre uzatımı gerekçesiyle yaklaşık iki katına çıktı. Sonuçta toplam maliyet 14,8 milyon TL’ye ulaştı ve bu miktarın tamamı, halkın vergilerinden oluşan kültür varlıkları fonundan karşılandı. Yani Antalya’daki her bir emlak vergisi mükellefi, özel mülkiyetteki bir konağın onarımına katkı sundu.
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, yapılan ödemenin belediye bütçesinden değil, valilik tarafından aktarılan kültür fonundan karşılandığını ifade etti. Ancak uzmanlar, bu fonun da kamuya ait bir bütçe kalemi olduğunu ve doğrudan halkın vergileriyle oluştuğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla kaynağın belediye bütçesi ya da doğrudan fon olması, harcamanın kamu yararına mı yapıldığı sorusunu ortadan kaldırmıyor.
Sözleşme Feshedilemez Miydi?
Eleştirilerin bir diğer odağı, söz konusu restorasyonun eski AKP’li yönetimin imzaladığı sözleşmeye dayanması. Ancak uzmanlara göre, sözleşme kamu yararına açıkça aykırıysa mevcut yönetim tarafından feshedilmesi mümkün ve hatta gerekliydi. Nitekim aynı belediye geçmişte bankalarla yaptığı promosyon anlaşmasını tek taraflı olarak feshetmiş, doğan tazminat bedelini de çalışanlara ödemişti.
Antalya’daki birçok yurttaş, yine Balbey Mahallesi’nde yer alan ve hâlâ harabe halde duran kendi tescilli evlerinin onarılmadığından şikâyet ederken, siyasi kimliği olan bir mülk sahibinin konağına ayrıcalıklı biçimde kamu fonu ayrılması, hakkaniyet ilkesinin ihlal edildiği eleştirilerini doğrular nitelikte.
Denetim Eksikliği ve Kamu Yararının Göz Ardı Edilişi
Evrensel Gazetesi’nden Yusuf Yavuz’un aktardığı bu olay, yalnızca AKP’li eski yönetime değil, sözleşmeyi sürdürmeyi tercih eden CHP’li mevcut yönetime de sorumluluk yüklüyor. Asıl görev ihmali ise, söz konusu fonların kullanımını denetlemekle yükümlü olan valilikte yatıyor. Yönetmeliğin 7. maddesi, ildeki kültürel değerlerin öncelik sırasına göre, “hakkaniyet ilkesi” çerçevesinde fon dağıtımı yapılmasını zorunlu kılarken, mevcut uygulama bu ilkenin sistematik olarak ihlal edildiğini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak; Kilit Konağı örneği, kültürel mirasın korunması adına oluşturulan kamu fonlarının kimi zaman kişisel ya da siyasi çıkarlar doğrultusunda kullanılabileceğini, denetimsizliğin ve siyasi hesapların kamu yararının önüne geçtiğini bir kez daha göstermiş oldu.
- Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’den Tutukluluk Sürecine Sert Tepki - 4 Ağustos 2025
- İBB, Bağımlılıkla Mücadelede 72 Bin Kişiye Ulaştı - 4 Ağustos 2025
- 15 Yılda 750 Bin Çiftçi Sosyal Güvenceden Çıktı: Gürer’den “Primleri Devlet Ödemeli” Çağrısı - 3 Ağustos 2025