Kocaeli’nin en büyük sanayi kuruluşlarından Çolakoğlu Metalurji A.Ş.’de çok sayıda işçinin “46 kodu” gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddia edildi. 46 kodu, normalde hırsızlık ya da güveni kötüye kullanma gibi ağır suçlamalarda kullanılırken; ameliyat sonrası raporlu olan işçilerin de bu kodla işten atılması, “tasfiye aracı” eleştirilerini beraberinde getirdi.
Sanayi devinde “46 kodu” tasfiyesi iddiası
Yerel Gazete, Bağımsız Kocaeli Gazetesi’nin haberine göre, Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde faaliyet gösteren Çolakoğlu Metalurji A.Ş.’de son haftalarda çok sayıda işçinin SGK 46 kodu gerekçesiyle işten çıkarıldığı iddia edildi. 46 kodu, iş hukukunda “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” başlığı altında yer alıyor; hırsızlık, dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma gibi ağır fiillerde uygulanabiliyor. Ancak işçiler, bu tür fiillerle hiçbir ilgilerinin olmadığını belirterek karara tepki gösteriyor.
İşten çıkarılan Veysel Okka, 3,5 yıl boyunca fabrikada çalıştıktan sonra ameliyat sürecinde hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldığını söyledi.
“2 Ekim’de ameliyat oldum, raporluydum. 6 Ekim’de haber dahi verilmeden işime son verdiler. Sigortam iptal edildi, 46 koduyla fişlendim. Oysa bütün doktor raporlarımı şirkete teslim etmiştim.”
“Raporlu olduğum gün işten çıkarıldım”
Veysel Okka, fabrika koşullarında uzun yıllar çalışmanın ardından bel, boyun ve omuz bölgelerinde kalıcı hasarlar oluştuğunu, iki kez ameliyat olduğunu belirtti. Son ameliyat sonrası istirahat dönemindeyken işten atıldığını ifade eden Okka, şirketin bu süreçte kendisine herhangi bir bildirimde bulunmadığını dile getirdi.
“İşe bağlıydım, ama sağlık sorunlarımı bahane ederek beni işten attılar. 46 kodu yüzünden hem işimden oldum hem itibarım zedelendi. Bu, bir çalışanın yaşamını karartabilecek kadar ağır bir uygulama.”
Okka, uzun süreli rapor kullanan işçilere yönelik baskı ve ayrımcılığın sistematik hale geldiğini öne sürdü.
“46 kodu bir disiplin maddesi değil, tasfiye aracına dönüştü”
İşten çıkarılan işçinin avukatı Kadir Önalan, durumun bireysel bir haksızlığın ötesinde, sistematik bir uygulama olduğuna dikkat çekti.
“Müvekkilim hakkında ne bir disiplin soruşturması var ne de somut bir delil. Raporlu olduğu süre devamsızlık olarak gösterilmiş. 46 kodu ise yalnızca ağır fiillerde kullanılabilir. Bugün bu kod keyfî biçimde kullanılarak işçileri tasfiye etmenin aracı haline getirilmiş durumda.”
Önalan, bu uygulamanın işçinin sadece işten çıkarılmasına değil, gelecekte başka bir iş bulmasının da önüne geçtiğini belirtti.
“46 kodu işçinin siciline adeta bir suç gibi işleniyor. Bu bir fesih değil, fişleme uygulamasıdır.”
Hukuki süreç ve sistematik sorun
Avukat Önalan, müvekkili Veysel Okka’nın tüm yasal haklarını arayacağını, bu davanın benzer biçimde mağdur edilen diğer işçiler için de emsal oluşturacağını vurguladı.
“Bu yalnızca bireysel bir dava değil, çalışma hayatında giderek yaygınlaşan bir keyfîliğe karşı açılmış bir mücadeledir. Bu uygulamalar hem İş Kanunu’na hem de çalışma yaşamının temel ilkelerine aykırıdır.”
Yerel emek çevreleri, Çolakoğlu Metalurji’deki bu uygulamanın, bölgede raporlu veya sağlık sorunları yaşayan işçileri hedef alan bir tasfiye mekanizması olarak işlediğini savunuyor. Hukukçular ise bu durumun yargıya taşınması halinde işveren aleyhine sonuçlanabileceğini belirtiyor.
İtibar kaybı: İşçiyi yalnızca işten değil, gelecekten de ediyor
Av. Kadir Önalan açıklamasının sonunda, 46 koduyla yapılan fesihlerin sadece ekonomik değil, itibari bir yıkım anlamına geldiğini vurguladı:
“İşçiler yalnızca işlerini değil, itibarlarını da kaybediyor. Bu kod, yeni bir işe girmenin önünü kapatıyor. Hukuka aykırı bu uygulamanın hem yasal hem toplumsal karşılığı olmalı.”
- NHY / Bağımsız Kocaeli Gazetesi