BirGün Gazetesi yazarı Hayri Kozanoğlu’nun analizine göre, Nisan-Haziran 2025 dönemini kapsayan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,8 artarak beklentilerin üzerinde büyüme kaydetti. Yılın ilk çeyrek büyümesi de yüzde 2’den yüzde 2,3’e revize edildi.
İnşaat çekişli büyüme
GSYH verilerine göre zincirlenmiş hacim endeksinde inşaat sektöründeki büyüme yüzde 10,9’a ulaştı. Sanayi sektöründe büyüme yüzde 6,1, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde ise yüzde 5,6 oldu. Tarım sektörü ise yüzde 3,5 daraldı.
Kozanoğlu, sanayideki sıçramanın büyük ölçüde savunma sektöründen kaynaklandığını vurguluyor. Savunma sanayisinin istihdam yaratmadığı ve ortalama vatandaşın refahına katkı sağlamadığına dikkat çeken yazar, “Türkiye gibi bir ülkenin silah üretimine ağırlık vermesi yurtdışında askeri maceralara davetiye çıkarıyor, sosyal harcamaları da baskılıyor” diyor.
Tarımda sert daralma
2025’in ilk çeyreğinde yüzde 2 küçülen tarım sektörü, ikinci çeyrekte yüzde 3,5’lik sert bir daralma yaşadı. Kozanoğlu, bu düşüşte küresel iklim değişikliği, kuraklık ve don gibi faktörlerin yanı sıra küçük üreticilerin yapısal sorunlarının da etkili olduğunu belirtiyor.
Döviz bazında “yanılsama”
GSYH son bir yılda döviz bazında 1,474 milyar dolara yükseldi. Kozanoğlu, bunun refah artışını değil, TL’nin reel değerlenmesi ve döviz kuru politikasının bir sonucu olduğunu ifade ediyor. TÜİK’in 1 Eylül 2025 açıklamasına göre, kişi başına gelir 15 bin 325 dolara yükseldi.
Hanehalkı tüketimi borçlanmayla arttı
Hanehalkı nihai tüketim harcamaları yüzde 5,1 artarken, işgücü ödemelerinin katma değer içindeki payı düştü. Kozanoğlu, bunun yalnızca borçlanma veya tasarrufların eritilmesiyle mümkün olduğunu vurguluyor.
İşgücü ödemeleri ve net işletme artığı payları, yıllık değişim.
Gelir dağılımında bozulma
İşgücü ödemeleri yüzde 42 artarken, net işletme artığı yüzde 46,3 yükseldi. Katma değer dağılımında işgücünün payı yüzde 38,4, kâr ve rantın payı yüzde 40,2 olarak kaydedildi. Kozanoğlu, ücret artışlarının enflasyon karşısında eridiğini ve yıl sonunda emek gelirlerinin daha da gerileyeceğini belirtiyor.
19 Mart sürecinin etkisi sınırlı
Yılın ikinci çeyreği, yüzde 4,8 büyüme ile 2025’in toplamda yüzde 3,5 civarında kapanacağını işaret ediyor. Kozanoğlu, Orta Vadeli Program’daki yüzde 4 büyüme ve yüzde 17,5 enflasyon hedeflerinin bu tabloda tutturulamayacağını vurguluyor.
Analiz: Halk büyümeyi hissetmiyor
Kozanoğlu, inşaat ve savunma sektörleri odaklı büyümenin halkın yaşam standartlarına yansımadığını, tüketim artışının borçlanma ile sağlandığını ve gelir dağılımındaki bozulmanın sürdüğünü vurguluyor. Döviz bazında GSYH artışı ise yanıltıcı bir zenginleşme algısı yaratıyor.