Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak bilinen yasa teklifine sert sözlerle karşı çıktı. Teklifin zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açtığını vurgulayan Şık, “Bu bir yasa değil, organize bir suç bildirisi” ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu’nda, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kapsamında kabul edilen ilk 11 madde üzerine konuşan Şık, hükümeti doğayı yağmalamakla suçladı. “Mesele sadece zeytinlikler değil, memleket meselesidir” diyen Şık, iktidarın kalkınma ve kamu yararı söylemleriyle halkı yanıltmaya çalıştığını belirtti.
“Zeytin Ağacına Saldırmak, Bu Toprağın Ruhu ile Savaşmaktır”
Şık konuşmasında, zeytin ağaçlarının yalnızca bir tarım ürünü değil; barışın, emeğin ve direncin sembolü olduğunu söyledi. Yasa teklifinin, doğaya ve topluma karşı başlatılmış bir “yağma seferberliği” olduğunu ifade eden Şık, “Ağaç nasıl yapıştıysa toprağına, biz de öyle yapışacağız o kirli yakalarınıza” diye seslendi.
Geçmişte Kaz Dağları, Cerattepe, İkizdere, Akbelen ve İliç’te yaşanan çevre mücadelelerine dikkat çeken Şık, maden şirketlerine verilen izinlerin ekolojik felaketlere yol açtığını, yer altı ve yer üstü kaynaklarının sermayeye peşkeş çekildiğini söyledi. “Siyanürle altın arayanlara memleketi peşkeş çeken sizler, topraklarımızı talan ettiniz” sözleriyle sert eleştirilerde bulundu.
“Sermayeye Teşvik, Halka Açlık”
Ahmet Şık, yasa teklifinin yalnızca çevre tahribatı değil, aynı zamanda sosyal adaletsizlik ürettiğini savundu. “Şirkete teşvik, yandaşa ihale, kendinize komisyon; itiraz edene cop ve hapislik” diyerek, siyasi iktidarın yasaları patronlar için yazdığını söyledi. Kalkınma ve kamu yararı söylemlerinin sadece birer “kandırmaca” olduğunu belirten Şık, teklifin halkı açlığa, susuzluğa ve havasızlığa mahkûm ettiğini dile getirdi.
Hükümetin “yerli ve milli” söylemine de göndermede bulunan Şık, “Bu ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çeken bir taşeronsunuz ama kendinizi yerli ve milli ilan ediyorsunuz” dedi.
“Türkiye Sömürgeci Bir Çetenin İşgali Altındadır”
Konuşmasının son bölümünde siyasal ve toplumsal düzene dair kapsamlı bir eleştiride bulunan Ahmet Şık, Türkiye’nin bir “içeriden işgale” maruz kaldığını iddia etti. Yargının siyasallaştığını, ifade özgürlüğünün yok edildiğini ve devletin bürokrasisinin tarikat-cemaat ilişkileriyle paylaşılır hale geldiğini belirtti.
“Bu çürümüş düzenin sahibi olan iktidar, halkın ve ülkenin düşmanıdır” diyen Şık, doğayı savunmanın bir yurttaşlık görevi olduğunu vurgulayarak şu sözlerle konuşmasını tamamladı:
“Zeytinliğe saldırıyorsanız, biz o zeytin ağacının kökünde direnen öfke olacağız.
Halkı susturmaya çalışıyorsanız, biz o halkın isyanla büyüyen sesi olmaya devam edeceğiz.
Toprağı talan ediyorsanız, biz o toprağın derinliklerinden hesap sormak için geleceğiz.
Ve siz, hesap vermekten kaçamayacaksınız.”
Ahmet Şık’ın bu açıklamaları, 16 Temmuz 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya dayanmaktadır. Nokta Haber Yorum olarak, kamuoyunu yakından ilgilendiren bu tartışmalı yasa teklifinin tüm yönleriyle takipçisi olacağız.
- İmamoğlu’nun Avukatından Tutukluluk Tepkisi: “Beyanlar Tutuklamaya Kılıf Olarak Kullanılıyor” - 19 Temmuz 2025
- Ahmet Şık’tan ‘Maden Yasası’ Tepkisi: “Bu Bir Savaş İlanıdır, Suça Ortak Olmayacağız” - 19 Temmuz 2025
- AİHM Kararına Rağmen Demirtaş Tahliye Edilmedi: “Siyasi Saiklerle Tutuklandı” - 19 Temmuz 2025