Trump Yönetiminden BM’ye İnsan Hakları Resti: ABD, Evrensel İncelemeye Katılmayacak

ABD yönetimi, Birleşmiş Milletler’in (BM) ülkelerin insan hakları sicilini değerlendirdiği Evrensel Periyodik İnceleme (UPR) sürecine katılmayı reddetti. Donald Trump yönetiminin Cenevre’deki BM Daimi Temsilciliği tarafından 27 Ağustos’ta gönderilen resmi mektupta, kasım ayında yapılması planlanan incelemeye katılımın gerçekleşmeyeceği açıklandı.

“Süreç Nesnel Değil”

ABD’nin BM nezdindeki maslahatgüzarı imzasını taşıyan yazıda, incelemenin “objektif ve güvenilir bilgilere dayalı yürütülmesi gerektiği” ancak mevcut durumda bunun sağlanmadığı savunuldu. Washington yönetimi, BM İnsan Hakları Konseyi’ni “sistematik olarak İsrail karşıtı bir tutum takınmakla” suçlarken; Çin, Kuzey Kore, Küba ve Venezuela’daki ihlallerin görmezden gelindiğini öne sürdü.

Mektupta ayrıca, ABD’nin insan hakları sicilinden gurur duyduğu vurgulandı ve ülkenin uluslararası organizasyonlardaki faaliyetlerinin bundan sonra “Amerikan çıkarlarını ve değerlerini öne çıkarmaya” odaklanacağı ifade edildi.

Tepkiler: “Küresel Liderlikten Geri Çekilme”

Karar, insan hakları savunucuları tarafından sert biçimde eleştirildi. New York Üniversitesi’nden Michael Posner, ABD’nin tavrının “otoriter rejimlere kötü bir örnek teşkil edeceğini” belirtti. Uluslararası İnsan Hakları Servisi Direktörü Phil Lynch ise, Trump döneminde ABD’nin “insan hakları konusunda giderek yalnızlaştığını” ve bu adımın bu algıyı daha da pekiştirdiğini söyledi.

Hak savunucuları, ABD’nin tavrının sadece kendi sicilini tartışmadan kaçınmak anlamına gelmediğini, aynı zamanda küresel insan hakları normlarının zayıflamasına zemin hazırlayabileceğini vurguluyor.

BM ile Gerginliğin Yeni Halkası

Trump yönetimi, Şubat 2025’te de ABD’yi BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekmişti. UPR sürecine katılmama kararı ise Washington’un uluslararası insan hakları mekanizmalarına yönelik mesafeli yaklaşımının bir sonraki adımı olarak değerlendiriliyor.

BM kaynakları, ABD’nin bu kararıyla birlikte “incelemeye katılmayan ilk ülke” olabileceğine dikkat çekiyor. Her ne kadar süreçte herhangi bir yaptırım öngörülmese de, diplomatik düzeyde bu tavır ABD’nin uluslararası yükümlülüklerine bağlılığına dair ciddi soru işaretleri yaratıyor.


  • NHY / Le Monde, Reuters, AFP, The New Arab