Milli Eğitim Bakanlığı’nın serbest kıyafet uygulamasını kaldırarak yeniden tek tip kıyafet düzenine geçmeyi planlamasına Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) sert tepki gösterdi. Sendika, kararın eğitimin derinleşen sorunlarını örtbas etmeye yönelik “şekilsel bir müdahale” olduğunu savundu.
“Yakıcı Sorunlar Görmezden Geliniyor”
Eğitim-Sen açıklamasında, ataması yapılmayan ve mülakat mağduru yüz binlerce öğretmenin, ideolojik yönelimlerle niteliksizleştirilen müfredatın, kalabalık sınıfların, artan okul şiddetinin, eğitime erişimdeki derin eşitsizliklerin ve diploma yolsuzluğu gibi skandalların çözüm beklediği vurgulandı.
Açıklamada, “Bu tablo karşısında tek tip kıyafet uygulamasını tartışmaya açmak, yaşanan sorunları görünmez kılmaya çalışmaktan başka bir anlam taşımamaktadır” denildi.
“Bireysel Kimlik Bastırılır, Özgürlük Ortadan Kalkar”
Sendika, kılık kıyafet düzenlemelerinin eğitimin niteliğini artırmadığını, aksine öğrencilerin bireysel kimliklerini bastırdığını belirtti. Açıklamada, “Öğrencilerin kendilerini ifade etme hakkı, özgür bir eğitim ortamının vazgeçilmez unsurudur. Eğitim kurumları farklılıkları törpüleyen değil, yaratıcılığı teşvik eden yerler olmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Ekonomik Kriz Velilere Ek Yük Getirecek
Tek tip kıyafet uygulamasının derinleşen ekonomik kriz koşullarında velilere ek mali yük getireceğini vurgulayan Eğitim-Sen, “Her ne kadar kıyafetlerin dört yıl boyunca değişmeyeceği söylense de ekonomik gerçekler bu iddiayı boşa çıkarmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Sendika, uygulamanın veliler için “ciddi bir ekonomik külfet” anlamına geleceğini kaydetti.
“Baskıcı Zihniyetin Yansıması”
Tek tip kıyafet kararının, eğitimde baskıcı ve denetimci politikaların devamı olduğu savunulan açıklamada, “Tıpkı geçtiğimiz yıllarda öğretmenlere dayatılan ‘beyaz önlük’ uygulaması gibi, bu karar da iktidarın eğitimi disipline etmeye çalışan otoriter anlayışının bir yansımasıdır” denildi.
“Öncelik Bilimsel ve Eşit Eğitim Olmalı”
Eğitim-Sen, öğrencilerin ve öğretmenlerin üzerindeki “ideolojik ve otoriter baskının” sona erdirilmesini talep ederek şu çağrıda bulundu:
“Her çocuk ve gencin eşit koşullarda eğitim hakkından yararlanması sağlanmadan, bilim dışı müfredat değişiklikleri geri çekilmeden, öğretmen açığı kadrolu istihdamla kapatılmadan ve okulların fiziki koşulları iyileştirilmeden yapılan her düzenleme, eğitimin sorunlarını derinleştirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi, eğitim sistemini şekilsel müdahalelerle değil; kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim anlayışıyla yeniden yapılandırmaktır.”
- Gazeteci Furkan Karabay’ın Tutukluluğuna Üçüncü Kez Devam Kararı - 9 Ağustos 2025
- Menemen Enflasyonu Bir Yılda Yüzde 45 Arttı - 8 Ağustos 2025
- Bilim İnsanlarından Çarpıcı Uyarı: İnsanlığın Nüfus Zirvesi Beklenenden Erken Gelebilir - 8 Ağustos 2025