Türkiye’de Gazetecilik: Basın Kartı İptalleri ve Mesleki Zorluklar

Türkiye’de gazetecilik, son yıllarda giderek zorlaşan bir meslek haline geldi. “Basın Kartı”nın İletişim Başkanlığı tarafından verilmesi ve basın kartına sahip olmanın kurallarının sürekli değiştirilmesi, özellikle muhalif gazetecilerin bu kartlara sahip olmasını engelleyen bir yöntem olarak işlev görmekte. Bu durum, basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti açısından ciddi endişeler doğuruyor.

Evrensel Gazetesi’nin eski Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat’ın yaşadığı olay, bu sorunun somut bir örneğini teşkil ediyor. Polat’ın basın kartının iptal edilmesi kararının mahkeme tarafından hukuka uygun olmadığı yönünde karar verilmesine rağmen, bu kararın uygulanmaması, Türkiye’deki gazetecilik mesleğinin karşı karşıya olduğu zorlukları gözler önüne seriyor.

Basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye’nin düşük sıralarda yer alması, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle cezaevinde bulunan gazetecilerin varlığı ve medya üzerindeki baskıların artması, Türkiye’de gazetecilik mesleğinin içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Gazetecilerin haber kaynaklarıyla ilişkilerinde yaşanan etik sorunlar, kısa süreli sözleşmeler ve esnek çalışma koşullarının yaygınlaşması gibi faktörler de mesleğin zorluklarını artırıyor.

Gazetecilik eğitiminde yaşanan sorunlar ve neoliberal politikaların etkisiyle teknolojik dönüşümün getirdiği zorluklar, mesleki eğitimin ve uygulamanın geleceği üzerinde de belirsizlikler yaratıyor. Basın Kartı sorunları, bu zorlukların sadece bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’de gazetecilik mesleğinin karşılaştığı bu sorunlar, sadece gazetecilerin mesleki faaliyetlerini sürdürme hakkını değil, aynı zamanda toplumun bilgiye erişim hakkını da tehlikeye atıyor. Gazetecilik, demokrasinin temel taşlarından biri olarak kabul edilirken, bu tür engellemeler, demokratik değerlerin korunması ve geliştirilmesi adına ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Bu bağlamda, Türkiye’deki gazetecilik mesleğinin karşılaştığı zorluklar ve basın kartı sorunları, sadece yerel bir mesele olmanın ötesinde, uluslararası alanda da dikkatle izlenmesi ve ele alınması gereken konular arasında yer alıyor. Gazetecilik mesleğinin özgürce icra edilebilmesi için gerekli adımların atılması, hem Türkiye’deki demokratik sürecin sağlığı hem de dünya genelinde basın özgürlüğünün korunması açısından büyük önem taşıyor.

NHY, Haber Merkezi