Gazeteci Alican Uludağ, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) yönelik soruşturmanın ardından dikkat çeken bir iddia ortaya attı. Uludağ, savcılıklardaki gizli dosyaların Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ne (DMM) sızdırıldığını ve buradan iktidar medyasına servis edildiğini ileri sürdü.
“Kara propaganda mekanizması” iddiası
Uludağ’a göre, geçtiğimiz günlerde ABB’ye yönelik düzenlenen ve 13 kişinin gözaltına alındığı konser soruşturması, bu mekanizmanın işleyişini gözler önüne serdi. Kamuoyunun operasyon hakkında bilgi sahibi olmadan önce, iktidara yakın medya kuruluşlarının yöneticilerine DMM tarafından bir “bilgi notu” gönderildi.
Notta, “Soru-Cevaplarla Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne Yönelik Konser Soruşturması” başlığı altında, 759 milyon liralık konser harcaması ve 154 milyon liralık kamu zararı iddiaları yer aldı. Metinde kullanılan “adli makamların tespitlerine göre” ifadesi, bilgilerin doğrudan savcılıktan alındığını açıkça ortaya koyuyordu. Notun ekinde ise bilirkişi raporları ve MASAK incelemelerinden özetler bulunuyordu.
Süleyman Soylu bağlantısı
Uludağ’ın aktardığına göre bu mekanizmanın temeli, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde kuruldu. O dönemde Soylu’nun basın danışmanı olarak görev yapan bir ismin, görevden ayrıldıktan sonra DMM’de işe başladığı, ardından da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın basın bilgilendirme grubuna kendisini eklettiği iddia edildi.
Bu sayede savcılık dosyalarındaki bilgilerin DMM’ye aktarıldığını ve buradan iktidar yanlısı medyaya “hazır haber” formatında servis edildiğini söyleyen Uludağ, “Bazı gazeteciler bu metni olduğu gibi paylaştı, bazıları da küçük değişikliklerle haberleştirdi” dedi.
Benzer yöntem İstanbul’da da uygulandı
Uludağ, yaşananların yalnızca Ankara ile sınırlı olmadığını da belirtti. Özellikle İstanbul başta olmak üzere, diğer CHP’li belediyelerle ilgili operasyonlarda da aynı yöntemin izlendiğini öne sürdü. DMM tarafından hazırlanan bilgi notlarının, iktidar medyasında noktasına virgülüne dokunulmadan yayınlandığını vurguladı.
Bu tablo, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların siyasi olduğu yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.
“Yeni bir BÇG mi?”
Uludağ, bu durumu 28 Şubat dönemindeki Batı Çalışma Grubu (BÇG) uygulamalarıyla kıyasladı. O dönemde Genelkurmay tarafından hükümete karşı basında haberler yapılması için yargı dosyalarının kullanıldığını hatırlatan Uludağ, “BÇG tarih oldu ama şimdi DMM var” ifadelerini kullandı.
Uludağ, yargı bağımsızlığına dikkat çekerek, şu soruları yöneltti:
- DMM hangi yasal dayanakla faaliyet yürütüyor?
- Yargı dosyalarının gizliliği nasıl ihlal ediliyor?
- Anayasa’nın öngördüğü tarafsız ve bağımsız yargı ilkesi bu mekanizmayla nasıl korunuyor?
AYM’nin iptal kararı
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), İletişim Başkanlığı’na verilen “dezenformasyonla mücadele” yetkisini basın özgürlüğüne aykırı bularak iptal ettiğini hatırlatan Uludağ, buna rağmen DMM’nin halen fiilen faaliyet yürüttüğünü söyledi.
Uludağ, “Yargı dosyalarının yürütmenin bir organı olan DMM’ye aktarılması, hem hukuk devleti ilkesine hem de basın özgürlüğüne ağır bir darbedir” diyerek açıklamasını noktaladı.
- İmamoğlu “Bilirkişi Davasında” Yarın Hakim Karşısında - 26 Eylül 2025
- Hayko Cepkin’in Kayseri ve Diyarbakır Konserleri İptal Edildi - 26 Eylül 2025
- ABD ile Nükleer Anlaşma Tepki Çekti: “Ne İstediler de Verdiniz?” - 26 Eylül 2025