“Kooperatif Davası”nda İlk Duruşma: Tunç Soyer’den Savunma

İzmir’de kamuoyunda “kooperatif davası” olarak bilinen ve İZBETON A.Ş. üzerinden taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açılan davada sanıkların savunmaları devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 65 sanık, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.

Duruşma öncesinde mahkeme heyeti, UYAP sistemindeki güncelleme nedeniyle oturumun 17.30’da sona ereceğini duyurdu. Tutuklu sanıkların avukatları, savunmaların sırasıyla alınması ve tutukluluk hallerine aynı gün içinde karar verilmesi talebini yineledi. Ayrıca davanın İzmir Adliyesi’nde görülmesi talebi de mahkeme tarafından reddedildi.

Soyer: “Gizli kapaklı hiçbir şey yapmadım”

Savunmasında kooperatifçiliğin Cumhuriyet tarihindeki önemine dikkat çeken Tunç Soyer, “Bugün bu salonda biz kooperatifçiliği savunurken Cumhurbaşkanı, Kooperatifçilik Stratejik Eylem Planı’nı açıklayacak. Belki artık kimse kooperatifçiliğin dolandırıcılık olmadığını mahkemelerde anlatmak zorunda kalmaz” dedi.

Soyer, İzmir’de 30 Ekim 2020’de yaşanan depremin ardından kentsel dönüşüm için yeni modeller geliştirdiklerini, Halk Konut uygulamasını bu dönemde hayata geçirdiklerini söyledi. Uygulamanın “katılımcı, demokratik, şeffaf ve maliyetleri düşüren” bir model olduğunu savunan Soyer, “Bu modelin suç unsuru gibi gösterilmesi İzmir’in gerçekleriyle bağdaşmaz” ifadelerini kullandı.

“Dolandırıcılık iddiası hayatın olağan akışına aykırı”

Soyer, lehine dolandırıcılık yaptığı iddia edilen üçüncü kişileri hiç tanımadığını belirterek, iddiaların çelişkili olduğunu dile getirdi:
“Ben Büyükşehir’in daire başkanlarını, meclis üyelerini, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşları aldatıyorum; ama kişisel menfaatim yok. Peki, bu oyunu kimin için kuruyorum? İddianamede söylenen kişileri bile tanımıyorum.”

Savunmasında, görevde olduğu dönemde İzmir tarihinin en büyük yatırımlarından Buca Metrosu’nun başlatıldığını hatırlatan Soyer, 15 yıllık belediye başkanlığı süresince defalarca denetlendiğini ve hiçbir soruşturmadan kusurlu çıkmadığını söyledi. “Hayatım boyunca kimseyi aldatmadım, tek kuruş menfaat elde etmedim. Bu dava konusu süreçlerde de gizli saklı hiçbir şey yapmadım” dedi.

“Gecikmelerin asıl nedeni ekonomik kriz”

Hakimin “Gecikmelerde kusurunuz var mı?” sorusunu yanıtlayan Soyer, “6. kattaki yangın gibi olaylar nedeniyle kısmen bize ait olabilir, ama bunun dışında bize atfedilecek bir kusur yoktur” dedi. Soyer, inşaat maliyetlerindeki artış ve ekonomik krizlerin gecikmelerin asıl nedeni olduğunu belirtti.

Savunmasının sonunda, Mustafa Kemal Atatürk’ün “hayatın olağan akışına karşı çıkışını” hatırlatan Soyer, “Mustafa Kemal olağan akışa rıza gösterseydi bugün savunmalarımızı Yunanca yapmak zorunda kalabilirdik” ifadelerini kullandı.