Türkiye’den yurt dışına gitmek isteyen gençlerin sayısı her geçen gün artıyor. Elbet bunun tek bir nedeni yok, birçok nedeni var. Nedenleri sıralamadan tek başına gençlerin ülkeden gitme isteğine bakılarak “burada bir şeyler yolunda gitmiyor” diyebiliriz.
Gençlerle yapılan anketlerde, gençlerin daha iyi bir eğitim, iş ve yaşam kalitesi aradıkları öne çıkıyor. Türkiye’de bu imkanların kısıtlı olması, gençleri başka ülkelere yönlendiriyor. İkinci olarak, gençler siyasi, sosyal ve kültürel olarak kendilerini ifade edebilecekleri ve özgürce yaşayabilecekleri bir ortam arıyorlar. Türkiye’de ise bu ortamın giderek daraldığı ve baskıcılaştığı algısı hakim. Üçüncü olarak, gençler kendilerine ait bir gelecek kurmak istiyorlar. Türkiye’de ise geleceğe dair belirsizlik, kaygı ve umutsuzluk hakim.
Bazı araştırma kuruluşları ve sivil toplum örgütleri tarafından yapılan anketler ve raporlar, bu göçün korkutucu boyutunu ve eğilimini ortaya koyuyor. Örneğin, 2019 yılında İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından yapılan bir anket çalışmasına göre, Türkiye’deki 18-35 yaş arası gençlerin %53’ü yurtdışında yaşamak istiyor. Bu oran 2018 yılında %42 idi. Yani, bir yıl içinde 11 puanlık bir artış var. Aynı ankete göre, gençlerin yurtdışına gitme isteğinin en önemli nedenleri ekonomik sorunlar (%58), siyasi baskı (%51) ve eğitim kalitesi (%37) olarak sıralanıyor.
2020 yılında SETA tarafından yayınlanan bir rapora göre, Türkiye’den giden gençlerin en çok tercih ettiği ülkeler Almanya (%20), ABD (%14), İngiltere (%12), Kanada (%10) ve Hollanda (%7) olarak belirlenmiş. Bu ülkelerin ortak noktası, gelişmiş ekonomilere, demokratik rejimlere ve kaliteli eğitim sistemlerine sahip olmaları. Ayrıca, bu ülkelerde yaşayan Türk kökenli vatandaşların sayısı da oldukça fazla. Bu da gençler için sosyal ve kültürel bir destek sağlıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri son yıllarda yaşanan olumsuzluğu görünür kılıyor, 2019 yılında Türkiye’den yurtdışına yerleşen 330 bin 289 kişinin %42’si 20-34 yaş aralığındaydı. Bu da Türkiye’nin en dinamik ve eğitimli nüfus kesiminin yurtdışına gittiğini gösteriyor.
Gençlerin yurt dışına gitmesi ise Türkiye için ciddi bir kayıp anlamına geliyor. Genç nüfusun azalması, ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel potansiyelini düşürüyor. Ayrıca, gençlerin beyin göçüne katılması, ülkenin nitelikli insan kaynağını azaltıyor. Bu da Türkiye’nin rekabet gücünü ve inovasyon kapasitesini zayıflatıyor. Gençlerin gidişi aynı zamanda ülkenin siyasi geleceğini de etkiliyor. Gençlerin demokrasiye olan inancı ve katılımı azalıyor. Bu da Türkiye’nin demokratikleşme sürecini olumsuz yönde etkiliyor.
Genç beyin göçünü durdurmak ve geriye doğru işletmek mümkün. Ancak bunun için Türkiye’nin bu sorunları aşması ve gençlere umut vermecek duruma gelmesi gerekiyor. Türkiye, ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlarına akılcı çözümler üretmelidir. Türkiye, gençlerin yeteneklerini geliştirebilecekleri, hayallerini gerçekleştirebilecekleri, katkı sağlayabilecekleri ve mutlu olabilecekleri bir ülke olmalıdır.
Türkiye, gençlerin gidişine değil, kalışına yatırım yapmalıdır.
NHY/ Deniz Çınar
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024