AKP iktidarının ‘sağlıkta dönüşüm’ adı altında hayata geçirdiği, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ‘hayalim’ dediği şehir hastanelerinin kira …
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 25 yıllık sözleşmelerle vatandaşın vergilerinin ipotek altına alındığını belirterek, “Döviz kuru üzerinden yapılan anlaşmalara bütçe yetişmiyor. Dövizdeki artışla birlikte yıl sonuna kadar bir bu kadar daha belki çok daha fazla ödeme, şehir hastaneleri için iktidar yandaşı müteahhitlerin cebine akacak” dedi.
Yaptığı açıklamada, şehir hastanelerinin kamuya büyük mali yük getirdiğine dikkat çeken Emir, “2023 yılı başında hazırlanan bütçede hastane yatırımlarının kullanım bedeli, yani kira için 27.5 milyar TL’lik bir kalem ayrılmıştı. Ancak yılbaşından bugüne kadar harcanan toplam para 22.5 milyar TL’ye kadar ulaştı” ifadelerini kullandı. “Bu bütçenin şimdiden neredeyse tamamı tüketildi” açıklamasını yapan Emir, “Sağlık Bakanlığı, şehir hastanelerine artık bütçe yetiştiremez hale geldi” dedi.
‘Diğer kalemler için bütçe kalmadı’
Şehir hastanelerine ayrılan bütçenin diğer kalemleri etkilediğini aktaran CHP Milletvekili Murat Emir, “Bütçe kalemi buralara harcanınca koruyucu hekimlik, bağımlılıkla mücadele, halk sağlığı gibi kalemlere ayıracak bütçe de kalmıyor. Şehir hastaneleri dışındaki yatırımlarda da ciddi sorunlar var. Kamu hastanelerinin ihaleleri bir bir erteleniyor” dedi.
Şehir hastaneleri, AKP iktidarının en önemli projelerinden biri olarak sunuluyor. Ancak bu projenin arkasında yatan gerçekler çok daha karanlık. Şehir hastaneleri, kamu-özel ortaklığı modeliyle inşa ediliyor. Bu modelde, devlet, özel sektörden belirli bir süre için hizmet satın alıyor. Bu süre boyunca devlet, özel sektöre belirlenen bedeli ödüyor. Ancak bu bedel, döviz kuru üzerinden hesaplanıyor. Bu da demek oluyor ki, Türk Lirası değer kaybettikçe devletin ödeyeceği para artıyor.
Şehir hastaneleri projesinin toplam maliyeti yaklaşık 10 milyar dolar olarak belirlendi. Bu projeye dahil olan 29 şehir hastanesinin 25 yıl boyunca devlete getireceği toplam fatura ise 130 milyar dolar civarında olacak. Bu rakamlar, döviz kurunun sabit kalacağı varsayımına dayanıyor. Oysa ki son yıllarda Türk Lirası’nın dolar karşısında ciddi bir değer kaybı yaşadığı biliniyor. Bu da şu anlama geliyor: Devlet, şehir hastaneleri için planladığından çok daha fazla para ödemek zorunda kalacak.
Bu durum, zaten daralan bütçeye büyük bir darbe vuruyor. Şehir hastanelerine ayrılan bütçe, diğer sağlık harcamalarından kısılarak karşılanıyor. Bu da sağlık hizmetlerinin kalitesinin ve erişilebilirliğinin düşmesine neden oluyor. Şehir hastaneleri, sağlıkta dönüşümün değil, yıkımın simgesi haline geliyor.
Şehir hastaneleri, sadece sağlık sistemi için değil, aynı zamanda çevre için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Şehir hastaneleri, genellikle şehir merkezlerinden uzakta, doğal alanlara yakın yerlerde inşa ediliyor. Bu da doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesine, ekosistemin bozulmasına ve iklim değişikliğinin hızlanmasına yol açıyor. Şehir hastaneleri, çevre dostu olmaktan çok uzak.
NHY/ sözcü, cumhuriyet, bbc türkçe
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024