Ercüment Akdeniz Yalnız Değil: Gazeteciliği Susturma Operasyonu Adaletin Gölgesinde

22 Şubat 2024’te gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gazeteci Ercüment Akdeniz, 160 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. HDK’ye yönelik yürütülen bir operasyon kapsamında tutuklanan Akdeniz için bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde DİSK Basın İş Sendikası tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Sendika üyeleri, “Tutuklu gazetecilere özgürlük” pankartı açarak, “Özgür basın susturulamaz”, “Ercüment Akdeniz yalnız değildir” ve “Özgür basın, özgür ülke” sloganlarıyla dayanışma çağrısı yaptı.

Basın açıklamasına DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, gazetecinin avukat oğlu Umut Akdeniz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Erzurum Milletvekili ve HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş ile çok sayıda basın örgütü temsilcisi katıldı.

“Gazetecilik Suç Değil, Hakikatin İzini Sürmektir”

DİSK Basın İş üyesi ve aynı soruşturmada bir süre tutuklu kalan gazeteci Elif Akgül, yaptığı açıklamada, Akdeniz’in karşı karşıya kaldığı hukuki sürecin aslında bir gazetecilik davası değil, doğrudan basın özgürlüğüne dönük sistematik bir saldırı olduğunu vurguladı. Akgül, iddianamede yer alan suçlamaların basın mesleğinin doğasında bulunan faaliyetlere dayandırıldığını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Ercüment yürüttüğü gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek tutuklandı. Haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler, katıldığı paneller ve toplantılar suç unsuru olarak gösterildi. Oysa bu, bir gazetecinin rutin mesaisinin doğal parçasıdır. Bu dava, Türkiye’de basının içinde bulunduğu baskı rejiminin net bir tezahürüdür. Bir yandan barış arayışı dillendirilirken, diğer yandan gazetecilere sopa gösterilmesi, devletin kendi içinde bile tutarsızlık barındıran iki yüzlü yaklaşımını ortaya koyuyor.”

Hakikati Savunmak Suç Değil, Toplumsal Görevdir

Elif Akgül açıklamasının devamında, sadece Ercüment Akdeniz’in değil, çok sayıda gazetecinin benzer şekilde baskı altında olduğunu belirtti. DİSK Basın İş üyesi Furkan Karabay’ın da hiçbir somut gerekçe gösterilmeden tutuklandığını, üzerinden aylar geçmesine rağmen halen iddianamesinin dahi hazırlanmadığını hatırlattı. Akgül, bu tabloyu açıkça “susturma operasyonu” olarak tanımladı.

“Basın emekçileri gerçekleri yazmaktan, sormaktan, sorgulamaktan, kamuoyunu bilgilendirmekten vazgeçmeyecek. Çünkü hakikat susturulamaz,” diyen Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu duruşmada yalnızca bir gazeteci değil, basın özgürlüğü yargılanıyor. Bu yüzden burada sadece bir dayanışma değil, aynı zamanda demokrasi ve özgürlük talebiyle de bulunuyoruz.”

İktidarın Baskısına Karşı Kolektif Direniş

Basın açıklamasında söz alan isimler, Akdeniz’e yöneltilen suçlamaların siyasal iktidarın basını kontrol altına alma niyetini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Özellikle barış, emek ve toplumsal adalet konularında yazı ve söylemleriyle bilinen Ercüment Akdeniz’in cezalandırılmak istenmesi, bu alanlarda üretilen her sözün kriminalize edilmeye çalışıldığını gösteriyor.

Gazetecilerin karşı karşıya kaldığı yargı sopası, Türkiye’deki siyasal rejimin basın karşısında duyduğu tahammülsüzlüğün yargı mekanizmaları aracılığıyla örgütlendiğini ortaya koyuyor. Bu, basit bir bireysel yargılama değil; hakikatin ve halkın bilgi alma hakkının topyekûn hedef alınmasıdır.

“Bu Karanlığı Dayanışmayla Parçalayacağız”

Açıklamanın sonunda DİSK Basın İş’in kararlılığı vurgulandı: “Bu memlekette basın emekçileri yalnız ve çaresiz değildir. Biz güçlüyüz. Bu karanlığı ancak dayanışmayı büyüterek parçalayabiliriz.” Tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısıyla tamamlanan açıklamada, mesleki dayanışmanın ve kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunun baskılara rağmen süreceği açıkça ifade edildi.

Ercüment Akdeniz nezdinde yürütülen bu yargılama, yalnızca bir kişiyi değil, kamusal vicdanı, habercilik etiğini ve ifade özgürlüğünü hedef alıyor. Bu nedenle sadece bir gazetecinin değil, halkın haber alma hakkının da yargılandığı bir süreçle karşı karşıyayız. Ve bu sürecin adı ne olursa olsun, gerçekleri yazan kalemler eğilmeyecek.