Avrupa, İsrail-Hamas çatışmasından endişeli: İkinci mülteci krizi yaşanabilir

Başlık: Avrupa Liderleri Gazze’deki Çatışmanın Mülteci Krizine Neden Olabileceğinden Endişeli

Avrupa’nın önde gelen liderleri, İsrail ve Hamas arasındaki çatışmanın, 2015 mülteci krizine benzeyen bir duruma yol açabileceği endişesini dile getiriyor.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Brüksel’de düzenlenen zirvede, “Bölgede istikrar, Avrupalılar için kritik bir öneme sahip. İsrail ve Mısır istikrarsızlaşırsa, bu bölgeden gelen göç dalgalarının hızla Avrupa’ya yönlenebileceğini” söyledi. Orban, terörizm riskine de dikkat çekti.

Polonya’dan ayrılan Başbakan Mateusz Morawiecki ise, “Bu çatışmanın ardından büyük bir yasadışı göç dalgasının kaçınılmaz olduğunu” belirtti.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, çatışmanın Lübnan’a sıçramasından özellikle endişe duyuyor ve AB’den bu soruna yanıt vermeye hazır olmasını istiyor. Kendi ülkesi gibi “ön cephedeki ülkelere” yardım edilmesini umuyor.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da benzer bir endişeyi dile getirerek, “Çatışmanın uzun sürmesi halinde, Lübnan’daki Suriyeli mülteciler gibi yeni bir mülteci kriziyle karşı karşıya kalabileceğimizi” söyledi. 2015 mülteci krizinin Avrupa için ne denli zorlu bir deneyim olduğunu hatırlattı.

Avrupa’nın özellikle Ukrayna’dan gelen yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığı göz önünde bulundurulduğunda, birçok Avrupa ülkesi yeni göç dalgalarına karşı temkinli bir yaklaşım benimsemekte.

Bu endişeler, 2015 yılında Türkiye, Lübnan ve Ürdün’deki Suriyeli mülteci kamplarındaki kötüleşen yaşam koşullarının ardından Avrupa’ya yönelen bir mülteci akınına benzer bir durumun yaşanmasından kaynaklanıyor.

Mısır ile “stratejik bir ortaklık”

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 27 üye ülkenin liderlerine hitaben kaleme aldığı bir mektupta, Mısır ile “stratejik bir ortaklık” kurmanın, özellikle AB’ye yönelik yasadışı göçle mücadele amacıyla önemli olduğunu vurguladı. Leyen, Mısır’ın Orta Doğu’daki güvenlik ve istikrar açısından kritik bir rol oynadığını ve giderek artan sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını belirtti.

Mısır, Sudan’dan gelen yüz binlerce mülteciye ev sahipliği yapmıştır ve bu durum Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi tarafından vurgulanmıştır.

AB, benzer bir yaklaşımı daha önce Tunus ile de benimsemiş ve Tunus kıyılarından gelen göçmen sayısını azaltmayı hedeflemişti.

Ayrıca, derin bir siyasi ve ekonomik krizle boğuşan Lübnan’ın dünyada kişi başına düşen en yüksek mülteci oranına sahip olduğu ve yaklaşık 800,000 Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

NHY/ Euronews