CHP’li Tanrıkulu, ‘10 Ocak 2022 Çalışan Gazeteciler Günü Raporu’nda, “12 Eylül döneminde başlayan basını sermayenin kontrolüne alma çabaları AKP döneminde ivme kazandı, etik değerler yok edildi. ‘Muhalif olmasına gerek yok; gerçeği yazıyorsa, biat etmemişse, bizden değilse teröristtir’ yaklaşımı hâkim kılındı.” ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ‘10 Ocak 2022 Çalışan Gazeteciler Günü Raporu’nu yayınladı.
2002-2021 yılları arasında toplam 811 gazetecinin tutuklandığını ve halen 34 gazetecinin cezaevinde olduğunu belirten Tanrıkulu, raporunda şunları kaydetti:
“10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kutlanmasına vesile olan 212 sayılı Basın Kanunu, gazetecilerin çalışma koşullarında önemli gelişmeler ve ilerlemeler getiriyordu. Kanunun kabul edildiği 1961 yılından bugüne geçen 61 yılda (20 yılı AKP iktidarı döneminde) ise gazetecilerin çalışma koşulları inanılmaz derecede kötüleşti. Gazetecilerin iş güvencesi, tazminat hakkı yok edildi. 12 Eylül döneminde başlayan basını sermayenin kontrolüne alma çabaları AKP döneminde ivme kazandı, etik değerler yok edildi. ‘Muhalif olmasına gerek yok; gerçeği yazıyorsa, biat etmemişse, bizden değilse teröristtir’ yaklaşımı hâkim kılındı.”
Raporda, geçen yıl yargılanan ve gözaltına alınan gazeteciler ile para cezası verilen medya kuruluşlarına ilişkin rakamlara da yer verildi. Buna göre; geçen yıl en az 130 davada 250 gazeteci haberleri nedeniyle yargılandı. En az 50 gazeteci gazetecilik faaliyeti nedeniyle gözaltına alındı. RTÜK, televizyonlara 21 milyon 500 bin lira idari para cezası verdi. Basın İlan Kurumu, Cumhuriyet, Evrensel, Birgün ve Sözcü başta olmak üzere gazetelere 115 gün ilan kesme cezası uyguladı.
ÇGD’den Medya İzleme Raporu
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), 2021 “Medya İzleme Raporu”nu yayımladı. Rapora göre, 219 gazeteci, mesleklerinden dolayı çeşitli suçlamalarla yargılandı. 75 gazeteci darp edildi ve 32 gazeteci gözaltına alındı.
Raporda yer alan veriler şöyle:
- 2021 yılında gazeteciler ve basın kuruluşlarına ilişkin 179 dava görüldü. Bu davalarda 219 gazeteci yargılandı. Bazı gazeteciler birden çok davada hâkim karşısına çıktı. Yargılamalar neticesinde mahkûm olan gazetecilere, 48 yıl 11 ay hapis cezası verildi.
-
32 gazeteci gözaltına alındı. Gazeteciler, başta siyasiler olmak üzere çeşitli kesimler tarafından 27 kez tehdit edildi.
-
Çoğunluğu toplumsal olayları takip sırasında 75 gazeteci saldırıya uğradı, darp edildi.
-
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2021 yılında ulusal kanallara toplam 74 ceza kesti. Cezaların 24’ü Halk TV, 22’i Tele 1, 16’sı FOX TV, 8’i KRT, 4’ü Habertürk’e verildi. Cezaların parasal miktarı, yaklaşık 22 milyon lirayı buldu. İktidar yanlısı yayın yapan A Haber, Ülke TV, Kanal 7, TV-Net, CNN Türk ise, yılı cezasız kapattı.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Yılın neredeyse her gününü ya bir yargılama ya bir saldırı ya da tehditle geçiren meslektaşlarımız ve mesleğimiz, Aralık ayında ayrı bir çirkinliğe şahitlik etti. Uzun yıllardır Ankara’da gazetecilik yapan, son olarak Ciner Medya Grubu Ankara Temsilciliğini yürüten Muharrem Sarıkaya, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i konut ettiği canlı yayınlanan programda, İhlas Haber Ajansı (İHA) kameramanı Ahmet Demir’i tokatladı. Kamera arkası görüntülerin kamuoyuna yansımasıyla ortaya çıkan tokatlı saldırı, ‘holding gazeteciliği’nin mesleğimize yönelik suç kayıtlarından yeni bir tanesi oldu. Raporda, ‘Muharrem Sarıkaya’nın tokadı; holding gazeteciliği’nin, emekçi gazeteciliğe şiddetidir’ başlığıyla işlediğimiz tokattan çıkarılması gereken birçok sonuç olduğu kuşkusuzdur. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in tokat esnasında hiçbir şey olmamış gibi konuşmasına devam etmesi ise izahı çok da mümkün olmayan bir ayıptır.
“Gazetecilik figüran konumuna düşürüldü”
Geçen ay yaşanan başka bir olay, AKP iktidarının basın özgürlüğü korkusunu net olarak bir kez daha ortaya çıkardı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 6 Aralık 2021’de ziyareti öncesi İstanbul Atatürk Havaalanında düzenlediği basın toplantısında, herkesin gözünün önünde bir tiyatro oyunu sahnelendi. Sahnedeki başrol oyuncusu her zamanki gibi Recep Tayyip Erdoğan’dı, mesleğimiz gazetecilik ise ne yazık ki birileri tarafından figüran konumuna düşürüldü. Kimin hangi soruyu soracağı daha önceden belirlenmişti. Yeniçağ gazetesi, sorulacak sorularla kimlerin soru soracağını basın toplantısından birkaç dakika önce yayınladığı haberle duyurdu. Yeniçağ’ın haberi doğru çıktı ve iktidar güdümünde yayıncılık yapan basın kuruluşlarında çalışan basın mensuplarının alındığı toplantıda, ‘belirlenen muhabir’ler, ‘belirlenen soru’lar yöneltti.
İktidarların, gazetecilik ve soru kâbusu bir düzeye kadar anlaşılır. Buna karşın gazetecilerin, mesleklerinin içinin boşaltılmasına, kimliksizleştirilmelerine, sonra da yok sayılmalarına yol açacak bu ve benzeri tiyatro oyunlarında yer alması ise hiç ama hiç anlaşılır değildir. Hiçbir gerekçe de bunu haklı gösteremez. Kimsenin; gazeteciliği, halk adına gözcülük yapma sorumluğundan ve etik ilkelerinden kopartarak mikrofondan bile değersiz hale düşürmesine seyirci kalmayacağız. Buna alet olanları da hiçbir zaman unutmayacağız.”
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024