Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın “yalnızca mesleğini icra ettiği için” tutuklandığını belirten Paris ve Brüksel Baroları, Pehlivan’ın ağır tecrit koşullarında tutulduğunu vurgulayarak derhal serbest bırakılmasını talep etti. Avrupa’nın iki köklü barosunun açıklamaları, Türkiye’de savunma hakkı ve hukuk devletinin geleceğine ilişkin kaygıları yeniden gündeme taşıdı.
Avrupa’dan Gelen Tepki: “Bir Avukatın Görevi Suç Değildir”
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan hakkında “suç örgütüne üye olmak” iddiasıyla sürdürülen soruşturma, uluslararası meslek örgütlerinin dikkatini çekmeye devam ediyor. Paris ve Brüksel Baroları, yaptıkları ayrı açıklamalarda Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklandığını belirterek Türkiye’ye güçlü bir çağrı yöneltti.
Brüksel Barosu, Pehlivan’ın 27 Mart 2025’te kara para aklamayı önleme kanunu kapsamında ilk kez gözaltına alındığını, ertesi gün serbest bırakıldığını ancak yurtdışına çıkış yasağı konduğunu hatırlattı. 19 Haziran’da müvekkili aleyhine tanıklık yapmayı reddettiği için yeniden tutuklandığını belirten Baro, Pehlivan’ın “günde 23 saat, 5 metrekarelik bir hücrede izole” tutulduğunu açıkladı.
Bu koşulların, yalnızca bir avukatın müvekkilini savunması nedeniyle cezalandırılmasına işaret ettiğini belirten Brüksel Barosu, Pehlivan’ın acilen ailesine kavuşması gerektiğini vurguladı.
Paris Barosu: “Savunma Hakkının Kriminalize Edilmesi Hukuk Devletine Tehdittir”
Paris Barosu’nun yaptığı açıklama ise Pehlivan’ın tutukluluğunu savunma hakkına yönelik sistematik bir baskı olarak değerlendirdi. Yönetim Kurulu’nun 12 Kasım tarihli kararında, Pehlivan’ın 19 Haziran’dan bu yana mesleki gerekçelerle gözaltında tutulduğu ifade edildi. Türk makamlarının Pehlivan’ı “muhalefet temsilcilerinin savunma ekibini koordine etmekle” suçlaması, Baro tarafından demokratik hukuk devleti normlarıyla bağdaşmayan bir uygulama olarak nitelendirildi.
Paris Barosu açıklamasında şu tespit öne çıktı:
“Avukatların kriminalize edilmesi, insan hakları ve hukuk devletinin korunması açısından doğrudan tehdittir.”
Bu çerçevede Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında üstlendiği yükümlülüklere uygun hareket etmeye çağrıldı.
Savunma Hakkı Tartışmasının Genişleyen Çerçevesi
Her iki baronun açıklaması, Türkiye’de siyasal iklimin savunma hakkı üzerindeki etkisine dair uluslararası alanda büyüyen kaygıyı görünür kılıyor. Bir muhalefet liderinin avukatının, mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanması; yargının bağımsızlığı, adil yargılanma hakkı ve avukatların güvenliği gibi temel ilkeleri tartışmanın merkezine taşıyor.
Mehmet Pehlivan’ın durumu, yalnızca bireysel bir hak ihlali iddiası değil; Türkiye’nin uluslararası hukuk standartlarıyla uyumu açısından da önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Avrupa baroları, bu davayı hukuk devleti sınavının kritik örneklerinden biri olarak okuyor.
- NHY / Paris Barosu açıklaması, Brüksel Barosu resmi duyurusu
- Hayvancılıkta Çöküş Derinleşiyor: “İthalat Vurgunu Büyüyor, Üretici Tükeniyor” - 23 Kasım 2025
- İmamoğlu’nun Avukatı İçin Harekete Geçtiler: Paris ve Brüksel Baroları’ndan Mehmet Pehlivan İçin Sert Çağrı - 23 Kasım 2025
- Silivri’nin 22 Metrekaresinden Kent Mücadelesine: Buğra Gökce’nin Cezaevi Notları Kitap Oldu - 23 Kasım 2025














