back to top

Sesleniyorum Varna’dan, işitiyor musun? Memet!

Karlı bir Varşova gecesinde Troçka isimli bir Rus lokantasında, hüzünlü bakışlı bir adam, Katuşa isimli bir kızın şarkısını söylüyordu... ''Katuşa, geceleri nehir kıyısına harbe giden...

Doğan Apartmanı, Mağribi, ağır bi’roman

Yıllar önce bir İstanbul seyahati... Sabahın köründe otobüs Harem'e iniyor… Oradan Eminönü'ne arabalı vapurla sabahın ilk ışıklarıyla geçiş… Ara sokaklardan yürüyerek Sultanahmet... Eski İstanbul...

Sİ-(edebiyat hayat)

İnsan mutluyken pek hayal kurmaz, mutsuzken çarpar üç beş hayale kendini Hüzün zıvanadan çıktı mı katsayıları zamanla yükselmiş hayalleri  tartar  avuç hesabı Elde var mı ki nefes...

Çöl nerede başlar nerede biter, bilinmez

Şat- Ül- Cerid bir zamanlar tüm Afrika'nın en büyük göllerinden biriydi. Şimdi ise, uçsuz bucaksız çorak bir toprak halini aldı. Günün birinde Romalılar geldiler....

Kendime susuyorum…

Herkes kendine susuyor burada. Başkalarına anlatıp, kendilerine dönüp susuyorlar. Korkunç bir sessizlik, derin bir karanlık oluyor her yer… Anlamını çözemeden bende öğreniyorum kendime susmayı...

Değmiyor…

Oturduğum yerden dalında sarkan üzümlere bakıyorum. İçimden kaçtır kalkıp gidip birkaç tane koparıp ağzıma atmak geçiyor. Her seferinde erteliyorum. “Ne kadarda tembelim” demeye dilim...

YENİ EKLENENLER

google-site-verification=ya-VDOwxMt-mv9xTW5zmXNXiICBHsFxwukCpQhOaM7k