Üçüncü dünya ülkesinde yaşam, unuttuğum birçok şeyi yeniden öğretiyor ve hatırlatıyor bana.
Nasıl büyük bir tüketim pompalamasının döngüsü içinde fark etmeden yaşadığımı yıllarca gözlemliyorum kendimde...
Bu kadar bölünmüşlük tohumları atılan ülkemizde, tohumların çiçek değil, ölüm saçması şaşırtmıyor insanı ama acıtıyor.
Kendimiz yaptık her şeyi,
Ekonomide istikrar dedik oy verdik
Aman yollar ve...
Evet her şeyin bir bedeli var bu hayatta...
Aldığımız her küçük karar için bile bedel ödüyoruz.
Olay aslında ödediğimiz bedele nasıl baktığımızda.
O bedeli yük, kısıtlama ya...
Doğurma, dünyaya getirme ve bir cani içimizde taşımayı seviyoruz
Canimiz pahasına da olsa, dünyaya getirdiğimiz o canlıya bakıp büyütmeyi ve insani tüm güzel değerlere sahip...
Kültür diyoruz
Toplum kuralı diyoruz
Örf, adet, gelenek görenek diyoruz
Nesilden nesille aktarıp hastalıklı bireyler olarak hastalığı çocuklarımıza devrediyoruz.
Ne olursa olsun geçmişten gelen her şeyi bir değer...
Mesela kendine simit almış yerken, yere düşmüş susamları yiyen serçeyi fark edip, simidin içinden minik parçalar koparıp vereceksin ona
Sonra yolda yürürken kemanini çıkarıp kulağına...