Almanya’da yeni koalisyon hükümetini kurmak için görüşmelere baÅŸlayan Sosyal Demokrat Parti (SPD), YeÅŸiller Partisi ve Hür Demokrat Parti (FDP), ilk aÅŸamada 12 sayfalık ortak bir metinde anlaÅŸtı.
Önümüzdeki günlerde yapılması beklenen ayrıntılı müzakereler için ortak zemini oluşturan belgede, üç partinin önemli dış politika konularında hemfikir oldukları noktalar sıralanıyor, yeni hükümetin dış politika çizgisi ortaya koyuluyor.
Avrupa BirliÄŸi’nin (AB) güçlendirilmesini, AB üyesi ülkeler arasında dayanışmanın geliÅŸtirilmesini öngören belgede, yeni Alman hükümetinin dış politikada demokratik deÄŸerleri ve hukuk devletini savunacağının altı çiziliyor.
Hükümetin silah ihracatına kısıtlayıcı bir çerçeve benimseyeceği de kayda geçiriliyor.
Yeni dönemde Türkiye ile ilişkilerin zorlu sınamalarla karşı karşıya kalabileceğini gösteren belgenin önemli başlıkları şöyle:
Daha güçlü bir Avrupa Birliği
SPD, YeÅŸiller ve FDP, Almanya’nın uluslararası alanda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiÄŸini savunurken, bunu AB üyesi diÄŸer ülkelerle yakın iÅŸbirliÄŸi içerisinde yapacaklarını vurguluyorlar.
“Almanya’yı güçlendirmek için AB’yi güçlendirmek istiyoruz” ve “Avrupa’nın stratejik egemenliÄŸini artırmak istiyoruz” ifadelerine yer verilen ortak belgede, Almanya’nın çıkarlarının, Avrupa’nın çıkarları ışığında tanımlanacağı kaydediliyor.
Belgede Fransa ile yakın iş birliğinin Almanya için taşıdığı özel önem vurgulanıyor, ayrıca AB üyesi ülkelerin orduları arasında işbirliğinin daha da geliştirileceği ifade ediliyor.
Almanya’nın son birkaç yıldır AB ülkeleri arasında dayanışmayı güçlendirmeye çalışması, özellikle Libya ve DoÄŸu Akdeniz gibi konularda Türkiye ile de gerginliklere yol açmıştı.
Libya konusunda Fransa’nın politikalarına yakın bir çizgi benimsemeye baÅŸlayan Berlin, DoÄŸu Akdeniz’deki gerginlikler sırasında da, AB üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs’a destek açıklamaları yapmış, Ankara’yı provokasyonla suçlamıştı.
Almanya’da yeni hükümeti kurmaları beklenen partilerin, daha güçlü bir AB dayanışmasını vurgulaması, yeni dönemde Berlin-Ankara hattında yeni gerilimlerin yaÅŸanabileceÄŸini gösteriyor.
Değerler temelinde dış politika
SPD, YeÅŸiller ve FDP’nin üzerinde anlaÅŸtıkları belgede, yeni hükümetin demokratik deÄŸerler temelinde dış politika izlemesi öngörülüyor.
Belgede, “Dış politikada, güvenlik ve kalkınma alanlarında, deÄŸerler temelinde Avrupalı bir siyaset izleyeceÄŸiz” sözü veriliyor.
Partilerin belirlediÄŸi bu ortak tutum, Angela Merkel döneminin “stratejik çıkarlara” vurgu yapan, pragmatik yaklaşımından farklılık gösteriyor.
Merkel görev süresi boyunca, Türkiye gibi ülkelerle siyasi görüş farklılıklarına rağmen diyalog ve işbirliğini sürdürmüş, dış politikada değerler kadar çıkarların da önemli olduğunu, bu ikisi arasında denge bulmak gerektiğini savunmuştu.
Otoriter yönetimlere tavır, demokrasilerin ittifakına destek
SPD, FDP ve YeÅŸiller Partisi’nin anlaÅŸtığı ortak belgede, AB’nin demokrasi ve hukuk devletini daha güçlü bir ÅŸekilde savunması gerektiÄŸi vurgulanıyor.
Almanya’nın dış politikada “çok taraflılığı” savunmaya devam edeceÄŸi, bunu yaparken de, demokratik deÄŸerleri paylaÅŸan ülkelerle daha yakın iÅŸbirliÄŸi yapacağı ifade ediliyor.
Metinde, “Biz Demokrasilerin İttifakı gibi insiyatifleri destekliyor ve güçlendirmeyi hedefliyoruz” vurgusu yapılıyor.
Diktatörler ve otoriter yönetimlere sahip ülkeler, demokratik ülkelerin “sistemik rakipleri” olarak nitelendiriliyor ve ulusal güvenlik stratejisinde bunun dikkate alınacağı belirtiliyor.
SPD ve YeÅŸiller, Almanya siyasetinde Türkiye’deki geliÅŸmeleri en yakından izleyen iki parti konumunda bulunuyor.
SPD liderliğinde üçlü koalisyon hükümetinin kurulması durumunda, demokrasi, hukuk devleti, basın özgürlüğü gibi konuların, Merkel döneminden farklı olarak, ikili ilişkilerde çok daha ağırlıklı bir yer tutması bekleniyor.
Silah satışlarına sıkı kısıtlamalar
Almanya’nın silah satışlarını geçmiÅŸte en çok eleÅŸtiren partilerin başında gelen YeÅŸiller Partisi, koalisyon belgesine bu konuda taleplerini yansıtmayı baÅŸardı.
Üç partinin üzerinde uzlaştığı belgeye göre, yeni koalisyon hükümeti silah ihracatına sıkı kontroller ve kısıtlamalar getirmek istiyor.
Bunda başarılı olabilmek için de, AB ülkeleri arasında daha yakın işbirliği, kısıtlamaların birlikte uygulanması için de tüm üyeler için bağlayıcı olacak yeni düzenlemelerin çıkarılması planlanıyor.
SPD, Yeşiller Partisi ve FDP, uluslararası alanda silahlanmanın sınırlandırılması, nükleer silahların kontrolü ve yayılmasının önlenmesi gibi konularda da yeni inisiyatifler başlatmayı öngörüyorlar.
Bu alandaki politika deÄŸiÅŸikliÄŸi, Türkiye’yi çok yakından ilgilendiriyor, zira Ankara son yıllarda Almanya’dan silah satın almakta büyük zorluklarla karşı karşıya bulunuyor.
Alman hükümeti, Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarda kullanılabileceÄŸi silahların satışına yeÅŸil ışık yakmıyor.
Merkel’in baÅŸbakanlığı döneminde, özellikle koalisyon ortağı SPD, Türkiye’ye silah satışlarının sınırlandırılmasını talep ediyordu.
Yeni dönemde, hem SPD hem de YeÅŸiller Partisi’nin hükümette olacak olması, Türkiye’yi daha geniÅŸ kapsamlı kısıtlamalarla karşı karşıya bırakabilir.
İsrail’in güvenliÄŸi temel öncelik
SPD, YeÅŸiller Partisi ve FDP’nin üzerinde anlaÅŸtıkları ve genel dış politika çerçevesini anlattıkları belgede, Fransa’nın dışında ismiyle söz edilen ikinci ülke İsrail.
Belgede “İsrail’in güvenliÄŸi, bizim devlet aklımızın bir parçasıdır” ifadesine yer veriliyor ve bu konuda Almanya’nın geleneksel dış politika çizgisinin sürdürüleceÄŸi mesajı veriliyor.
GeçmiÅŸ yıllarda İsrail ile Türkiye iliÅŸkilerinde yaÅŸanan gerginlikler, Alman siyaset ve medyasının CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdıoÄŸan’a bakışını da etkilemiÅŸ, ErdoÄŸan’ın hedeflerine iliÅŸkin daha kuÅŸkulu bir bakışı beraberinde getirmiÅŸti.
Almanya’da üçlü koalisyon hükümetinin kurulması durumunda, Orta DoÄŸu’ya iliÅŸkin geliÅŸmelerde, İsrail hükümetiyle yakın diyalog ve iÅŸbirliÄŸinin sürmesi bekleniyor.
Yurt dışından propaganda ve dezenformasyonla mücadele
Partilerin üzerinde anlaştıkları bir diğer konu, yurt dışı kaynaklı propagandalar, etki faaliyetleri ve dezenformasyonla mücadele.
Ortak belgede, dezenformasyon, yalan haber kampanyaları ve manipülasyonlara karşı, Avrupa’nın diÄŸer liberal demokratik hükümetleriyle iÅŸbirliÄŸi yapılacağı, bu alanda yürütülen mücadelenin güçlendirileceÄŸi vurgulanıyor. ErdoÄŸan yönetiminin son yıllarda Almanya’da yürüttüğü propaganda faaliyetleri, kamuoyunda yoÄŸun bir ÅŸekilde tartışılmaya devam ediyor.
Son yıllarda özellikle Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar BaÅŸkanlığı, Diyanet İşleri Türk İslam BirliÄŸi’nin (DİTİB) faaliyetleri, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) yakın derneklerin çalışmaları, hem Federal Meclis’te gündeme gelmiÅŸ hem de Alman medyasında eleÅŸtirel haberlere konu olmuÅŸtu.
Yeni koalisyon hükümetinin kurulması durumunda, bu da Berlin-Ankara hattında gerilim yaşanabilecek alanlardan biri olarak görülüyor.
SPD, YeÅŸiller Partisi ve FDP’nin asgari müştereklerini ortaya koydukları belge, gelecek günlerde baÅŸlaması beklenen müzakerelerin de temel zeminini oluÅŸturacak.
Nabız yoklama amaçlı istikşafi görüşmeleri geçen hafta tamamlayan partilerin, önümüzdeki günlerde ayrıntılı müzakerelere geçmesi, koalisyon hükümetinin programı, yeni oluşturulacak bakanlıklar, hangi partilerin hangi bakanlıkları alacağı üzerinde karar almaları bekleniyor.
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024