“Barış” Söylemi Yükselirken Yargı Kapıları Kapalı: Barış Akademisyenlerine Toplu Ret

İktidar cephesinde “barış” ve “yeni süreç” söylemleri yeniden gündeme gelirken, barış bildirisine imza attıkları için üniversitelerden ihraç edilen yüzlerce akademisyenin açtığı davalarda mahkemeler ağırlıklı olarak ret kararları vermeyi sürdürüyor; 10 yılda yalnızca 4 kesin iade kararı çıktı.

Türkiye’de kamuoyuna “barış”, “normalleşme” ve “yeni bir süreç” mesajları verildiği bir dönemde, barış çağrısı yaptıkları gerekçesiyle üniversitelerden ihraç edilen Barış Akademisyenleri için yargı süreci büyük ölçüde tıkanmış durumda. 2016’dan bu yana açılan yüzlerce davada mahkemelerden çıkan tablo, siyasi söylem ile hukuki pratik arasındaki derin çelişkiyi yeniden görünür kılıyor.

On Yıllık Yargı Bilançosu

Barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle yaklaşık 400 akademisyen üniversitelerden ihraç edildi. Akademisyen Mutlu Arslan’ın paylaştığı 2016–2025 dönemini kapsayan verilere göre, aradan geçen 10 yıla rağmen yalnızca 4 akademisyen hakkında verilen göreve iade kararı kesinleşti. Arslan, paylaşımlarında bu tabloyu “hukuksuzluğun sürekliliği” olarak nitelendirerek “Bu hukuksuzluğu durdurun” çağrısında bulundu.

İdare Ve Bölge Mahkemelerinde Ret Ağırlığı

İdare mahkemelerinde bugüne kadar 170 dosyada kabul ya da iade kararı verilirken, 184 dosyada ret kararı çıktı; 31 dava hakkında ise bilgi bulunmuyor. Bölge idare mahkemelerinde de benzer bir tablo söz konusu: 91 dosyada iade kararı verilirken, 99 dosyada ret kararı çıktı; 164 dava hâlâ sonuçlanmadı. Sürecin bu aşamada uzun yıllar boyunca sürüncemede kaldığı görülüyor.

Danıştay Ve AYM Aşamasında Dar Boğaz

Dosyaların taşındığı Danıştay’da ise yalnızca 12 davada karar verildi; 178 dosya hâlâ beklemede. Karara bağlanan dosyalar arasında yalnızca 4 iade kararı kesinleşirken, 3 ret kararı kesinleşti. 5 dava, Danıştay’ın istinaf mahkemesinden farklı yönde karar vermesi nedeniyle yeniden bölge idare mahkemelerine gönderildi. Anayasa Mahkemesi’ne taşınan 3 başvuruda ise Danıştay’ın ret kararları onandı.

İfade Ve Akademik Özgürlük Tartışması

Barış Akademisyenleri, ihraçların ifade özgürlüğü ve akademik özgürlüklerin ihlali olduğunu vurgulayarak adalet talebini yineliyor. En dikkat çekici çelişki ise, bildiriyi imzalama gerekçesiyle yapılan ihraçlara karşı açılan davaların, mahkemelerce çoğu zaman imza dışı gerekçelerle reddedilmesi. Bu durum, hukuki sürecin siyasi bağlamdan bağımsız işlemediği yönündeki eleştirileri güçlendiriyor.

Barış sürecine ilişkin söylemlerin yoğunlaştığı bir dönemde yargıdan çıkan bu tablo, “barış” çağrılarının akademik ve hukuki düzlemde karşılık bulup bulmadığı sorusunu yeniden gündeme taşıyor.


  • NHY / Artı Gerçek, Mutlu Arslan’ın sosyal medya paylaşımları