Cumartesi Anneleri, 1082. haftada Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek 1994’te gözaltında kaybedilen Nihat Aydoğan dosyasında hakikatin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargılanması çağrısını yineledi; devletin etkili soruşturma yükümlülüğünü hâlâ yerine getirmediğine dikkat çekildi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları, gözaltında kaybedilenler için adalet ve hakikat talebiyle sürdürdükleri mücadelenin 1082’nci haftasında, 31 yıldır kendisinden haber alınamayan Nihat Aydoğan’ın akıbetini yeniden gündeme taşıdı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin de katıldığı açıklamada, kayıp yakınlarının hakikati bilme hakkının evrensel bir insan hakkı olduğu vurgulandı.
GÖZALTINDA KAYIP: DEVLETİN DENETİMİNDE SON GÖRÜLME
İHD’nin aktardığı bilgilere göre Nihat Aydoğan, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Doğançay Köyü’nde yaşıyordu. Koruculuk sistemini reddeden köy halkı üzerinde yoğun baskı kurulduğu dönemde Aydoğan da daha önce gözaltına alınmış ve ağır işkence gördüğü belirtilmişti.
30 Kasım 1994’te evine yapılan baskında Aydoğan, eşi ve çocuklarının gözü önünde darp edilerek gözaltına alındı; önce Midyat Jandarma Karakolu’na, ardından Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü. Bu tarihten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.
“SERBEST BIRAKILDI” İDDİASI VE SESSİZLİK DUVARI
Yetkili makamlar, aileye Aydoğan’ın yaklaşık 20 gün sonra savcılığa çıkarılıp serbest bırakıldığını bildirdi. Ancak eşi Halime Aydoğan’ın savcılığa yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Ailenin aktardığına göre savcı, “Eşin dağa gitmiştir” diyerek başvuruyu reddetti.
Yıllar sonra nüfus kayıtlarında Aydoğan adına bir ölüm kaydı bulunduğu ortaya çıktı; ancak ölüm tarihi, yeri ve mezar bilgileri paylaşılmadı. Ölüm kaydını düzenleyen köy muhtarı ise işlemi jandarma baskısıyla yaptığını itiraf etti.
ETKİSİZ SORUŞTURMA, KAPATILAN DOSYALAR
İHD, Aydoğan Ailesi’nin bugüne kadar yaptığı tüm başvuruların etkisiz bırakıldığını ve olayın koşullarını aydınlatacak bağımsız, tarafsız bir soruşturma yürütülmediğini vurguladı. Son olarak Midyat kayıplarına ilişkin hazırlanan fezlekede savcılığın “kişilerin kaybedildiğine dair bilgi bulunmadığı” gerekçesiyle dosyanın kapatılmasını talep ettiği hatırlatıldı.
Açıklamada, Nihat Aydoğan’ın devletin fiilî denetimi altındayken kaybedildiğinin altı çizilerek, yaşam hakkı ve işkence yasağı kapsamında doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi çağrısı yapıldı.
Cumartesi Anneleri’nin açıklaması, “Kaç yıl geçerse geçsin, Nihat Aydoğan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” sözleriyle son buldu.
Kaynaklar:
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri/İnsanları haftalık açıklamaları, aile beyanları.










