Bir büyük sanatçının daha gözlerinin kapanmasıyla, kifayetsiz muhterislerin leş ağızlarının açılması bir oldu.
Ermeni asıllı değil, bu ötekileştirmeler cehenneminde gerçek ismini bile kullanamadan yaşamak zorunda kalan Ermeni Ara Güler (Aram Güleryan) öldü; hayatlarında tek bir güzel şey üretmemiş, hiçbir taşın altına elini koymamış, normal koşullarda onun ismini bile destursuz ağızlarına alamayacak haddini bilmezlerin hepsi karanlık yuvalarından fırlayıp; bunun 61 yılı sanata adanmış 90 yıllık koskoca bir ömrü, son bir kaç yılıyla yaftalayarak karalamaya soyundu.
Yurdum insanının solda duranıyla sağda duranının arasında hiçbir ciddî farkın olmadığı; üstelik de solda duranların, misyonlarının gereğini hiçbir koşulda hakkıyla yerine getirmemek suretiyle diyalektiğin babasını belleyip toplumsal dengeyi alt üst etmeleri yüzünden sağda duranlardan çok daha suçlu olduğu bir konjonktürde, Ara Güler gibi bir sanatçının arkasından sanki kendileri klavyelerinin başında laklak yapmaktan başka bir halta yarıyorlarmış, sanki hepsi kelle koltukta birer devrim cengâveriymiş gibi; üstelik de birer engizisyon hâkimi, birer politbüro üyesi edasıyla üsttenci ve yargılayıcı ifadeler kullanarak bu kadar ağız dolusu kin ve nefret kusmaları, yüz kızartıcı bir insanlık ayıbıdır.
Öyle konuÅŸuyorlar ki, sanırsın bu ülkede ne halt olmuÅŸsa onun başının altından çıkmış; ÅŸayet o baÅŸka bir safta dursaymış, ÅŸu saÄŸcısıyla solcusuyla buzdolabının dibinde unutulup çürümüş sebze gibi kokan vicdanını, vefasını, saygısını, sevgisini, merhametini aldırmış kokuÅŸmuÅŸ insanlar diyarı, dikensiz gül bahçesi olurmuÅŸ. Ee tabii, 17 yıl öncesine kadar cennette yaÅŸadığımızı zanneden; bugün maruz kaldığımız bütün vahÅŸetin ve hak ihlallerinin AKP’den öncekilerin attığı tohumların ürününden baÅŸka bir ÅŸey olmadığını göremeyip, her kötülüğü bu iktidara tahvil eden at gözlüklü ahkâm kumkumalarından baÅŸka ne beklenebilir.
Onlara sormak isterim; Ara Güler Gezi’ye destek vermediÄŸi için suçlu da siz Cizre bodrumlarında insanlar yakılırken, Lice’de, Nusaybin’de sivil katliamlar yapılırken neredeydiniz? Hiçbirinizi Sur’daki ablukalar esnasında çocukların cenazelerinin derin dondurucuya gömüldüğü, anaların cesetlerinin günlerce sokak ortasında köpeklere yem edildiÄŸi dönemlerde Diyarbakır’da kendinizi bir çocuÄŸa siper ederken görmedim; ben oradaydım. Hiçbirinizin kıymetli Berkin’imizin yanında bir tane de katledilen Kürt çocuÄŸunun ismini andığına; defalarca ateÅŸe verilen Cudi Dağı’nda, Dersim ormanlarında bir tane aÄŸaca sarıldığına tanık olmadım. Ara Güler suçlu ise siz nesiniz?
Ãœstelik de çoÄŸunuz hem aydın geçinip hem de birçok Orta DoÄŸu ülkesinde aynı senaryonun iÅŸlediÄŸi gerçeÄŸinden bir haber korkunç bir cehaletle ‘yetmez ama evetçi’ olmuÅŸ; bazılarınız defalarca ‘barış süreci’ geyiÄŸine tav olarak bunlara oy vermiÅŸ; büyük kısmınız hiçbir ÅŸey yapmasanız, ülkenizin bir ucunda on yıllardır süren bir büyük vahÅŸet karşısında senelerce susarak, kendi kurtarılmış zannettiÄŸi hayatının ahmak konforunu sürmüş, ancak oradaki kan kendi ayağına da sıçradığında, o da yine sadece kendisi için etekleri tutuÅŸmuÅŸ; ÅŸayet bütün bunlar bir suç ise, Ara Güler’den çok daha suçlu, kendini bilmez aymazlarsınız. Önce bir aynada gözünüzün içine bakın, sonra tırnağı bile olamayacağınız kıymetli insanları utanmazca harcayıp yaftalayın.
Daha cesedi soğumadan, daha bedeni toprağa koyulmadan müthiş bir kana susamışlıkla açtığınız salyalı ağızlarınızla gömdüğünüz Ara Güler, tam dört savaşta muhabirlik yapmış son derece cesur bir fotoğrafçıdır. Siz nesiniz, kimsiniz; yaşama ne gibi güzellikler, anlamlar kattınız; laklaktan başka ne ürettiniz? İnsan biraz haddini bilir; insan biraz kendini bilir; insan biraz hayatı bilir; hiçbir şey bilmiyorsa vicdanı, utanmayı bilir.
Hepsinden geçtim; elbette ki Ara Güler’in son süreçteki duruÅŸunun onaylanacak bir yanı yok, ama ölünün arkasından âdil ve yaÅŸamının bütününe bakarak orantılı bir eleÅŸtiri getirmek için bile önce bir taziye bildirilir; yas sürecinin geçmesi, en azından topraÄŸa verilmesi beklenir. Karşınızda son derece saygın, üretken; dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın ruhunda iz bırakmış, ufuk açmış bir ölü ve o ölünün sevenleri, yakınları, ölümüyle kahrolan insanları var. DeÄŸil böyle kıymetli bir insan, hiç kimse daha gözünü yumar yummaz, daha topraÄŸa gömülmeden böylesine vahÅŸice linç edilmez yamyamlar; insan hiçbir ÅŸey bilmiyorsa insanlığı bilir.
Siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz diye de sormak isterdim, ama gerek duymuyorum; belli ki fıtrattan böylesiniz. Yazık.
- Zübükler Her Yerdedir - 9 Mart 2024
- Hepimiz Dilberiz - 28 Ocak 2024
- Bu Kadar Åžuursuzluk Akla Ziyan – Rabia Mine - 19 Ekim 2023