TÜRK-İŞ’in eylül ayına ilişkin yaptığı açlık ve yoksulluk araştırması, Türkiye’deki ekonomik krizin etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması, yani açlık sınırı, 19 bin 830 lira 73 kuruşa yükseldi. Bu, asgari ücret olan 17 bin 2 liranın üzerinde kalıyor ve bir ailenin açlık sınırını aşabilmesi için en az 2 bin 828 lira daha kazanması gerektiğini gösteriyor.
Bununla birlikte, sadece gıda harcamalarını değil, giyim, konut, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi zorunlu harcamaları içeren yoksulluk sınırı, 64 bin 595 lira 21 kuruş olarak hesaplandı. Ayrıca, tek bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de 25 bin 706 lira olarak belirlendi.
TÜRK-İŞ’in yaptığı bu hesaplamalar, temel ihtiyaç kalemlerindeki fiyat değişikliklerini içeriyor ve piyasadan derlenen gıda fiyatları bu tabloyu daha da detaylandırıyor. Özellikle süt, yoğurt ve peynir gibi ürünlerde büyük bir fiyat değişikliği gözlenmezken, et fiyatlarının düşmesi dikkat çekti. Bunun yanı sıra sebze ve meyve fiyatlarında artış kaydedildi ve ayçiçek yağında da 5 TL’lik bir artış gözlemlendi. Bu durum, halkın temel gıda ürünlerine erişimde yaşadığı zorlukları gösteriyor.
Taze sebze ve meyve fiyatlarındaki ortalama artışın yanı sıra, özellikle un fiyatlarında bazı marketlerde artış gözlemlenmiş olsa da, ekmek ve diğer tahıl ürünlerinde fiyatlar sabit kaldı. Bu veriler, enflasyonla birlikte gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların toplum üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Bu veriler TÜRK-İŞ’in doğrudan piyasadan topladığı fiyatlara dayandığı için halkın günlük yaşamda karşılaştığı fiyat artışlarını somut bir şekilde ortaya koyuyor.