Türkiye’de 15 dil yok oluyor

Dünya nüfusunun yalnızca yüzde 6’sı, günümüze kadar gelmeyi baÅŸaran 4 bin civarında yerel dili ayakta tutuyor, yüzde 40’ı ise ana dilinde eÄŸitimden yoksun. Dünya genelinde 6 bin civarında dil konuÅŸulurken, her 10 dilden 4’ü yok olma tehlikesi altında. BirleÅŸmiÅŸ Milletler verilerine göre her ay iki dilin yok olduÄŸu düşünüldüğünde ise yaÅŸatılmaya çalışılan dillerin de yakın gelecekte unutulması kaçınılmaz.

BirleÅŸmiÅŸ Milletler EÄŸitim, Bilim ve Kültür Örgütü olan UNESCO’nun hazırladığı Tehlikedeki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 3 dil çoktan yok oldu; Kapadokya Yunancası, Mlahso, Ubıhça yakın geçmiÅŸte ölen diller arasına girdi. Çok az sayıda kiÅŸi tarafından da olsa halen konuÅŸulan 15 dil ise tehlike altında.

21 Åžubat Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla Türkiye’de düzenlenen etkinliklerle kaybolan deÄŸerlere ve kültürel zenginliklere dikkat çekiliyor.

“Yitip giden bir dille baÅŸlayan, kimsenin anlamadığı bir metin”

Dünya Ana Dili Günü kapsamda, farklı diller veya dilsel çoÄŸulluk çalışan, ana dilinin önemi konusuna duyarlı sivil toplum aktörlerinin oluÅŸturduÄŸu Dil Hakları Ä°zleme Belgeleme ve Raporlama Ağı’nın (DHÄ°BRA) 40 bileÅŸeni, Dünya Ana Dili Günü için ortak bir bildiri yayımladı.

“Bu metni kimse anlamayacak” baÅŸlıklı bildiri, Ubıh halkının Türkiye’de yitip gitmiÅŸ dilinden bir kesitle baÅŸladı.

Açıklamada, “Bu dil, 8 Ekim 1992 yılında Ubıhça konuÅŸabilen son insan Tevfik Esenç’in ölümüyle toprak altına gömüldü. Masallarıyla, ağıtlarıyla, ninnileriyle bir dilimizi yitirdik bu topraklarda…” denildi.

DHİBRA, Türkiye’nin farklı dillerinden oluşan şarkıların yer aldığı bir de müzik listesi paylaştı:

Dillerin yok olmaması için mücadele verenlerin imzaladığı ortak bildiride, “Bu anlamlı günü ortak bir çaÄŸrıyla karşılarken, kaybolan diller, tehlike altındaki diller ve azınlık dilleri baÅŸta olmak üzere tüm ana dillerinin insanlık için maddi ve manevi önemini ve eÅŸsiz deÄŸerini vurgulamak istiyoruz. Tüm dillerin önündeki engellerin kaldırılması, her bireyin kendi ana diliyle yaÅŸamını istediÄŸi gibi sürdürmesi ve dilsel çoÄŸulluÄŸun barış içinde bir arada yaÅŸamanın garantisi olarak görülmesi için, çoÄŸulculuÄŸun hayatın her alanına hakim olmasını istiyor ve savunuyoruz.” ifadeleri yer aldı.

Basın toplantısının ardından “Tüm dünya dillerinin ‘Ana Dili Günü’ kutlu olsun!” cümlesi farklı dilleri konuÅŸanlar tarafından kendi dillerinde tekrarlandı.

Dünya Ana Dili Günü dolayısıyla 22 Åžubat’ta, BahçeÅŸehir Ãœniversitesi’nde düzenlenecek bir etkinlikte, HemÅŸin Kültürünü AraÅŸtırma ve YaÅŸatma DerneÄŸi (HADÄ°G), Gürcü Kültür Evi, Ä°stanbul Kafkas Kültür DerneÄŸi, Laz Enstitüsü, Zaza Dil ve Kültür DerneÄŸi (ZAZA-DER), Pomak Dernekleri Federasyonu temsilcileri bir araya gelecek.

Türkiye’de 15 dil yok olmak üzere

UNESCO’nun Dünyada Tehlikedeki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 15 dil tehlike altında, en az 4’ü yakın gelecekte yok olma riski ile karşı karşıya.

Atlasta 4 kategoriye ayrılan diller şöyle:

‘Güvensiz’ kategorisindeki diller: Abhazca, Adige, Kabar-Çerkes ve Zazaca (Kirmancki)

Açıkça tehlikede: Abazaca, Hemşince, Lazca, Pontus Yunancası, Çingene dilleri, Süryaniceye benzeyen Suret, Batı Ermenicesi

Ciddi tehlikede: Gagavuzca, Ladino, Turoyo

Kritik boyutta tehlikede: Hertevin

‘Güvensiz’ kategorisine, çocukların konuÅŸabildiÄŸi ancak konuÅŸulma alanı aile ortamı gibi kısıtlanmış diller giriyor. ‘Açıkça tehlikede’ kategorisini çocukların söz konusu dili ana dili olarak öğrenemediÄŸi diller oluÅŸturuyor. ‘Ciddi tehlikedeki diller’ listesindeyse yaÅŸlı neslin konuÅŸtuÄŸu, orta neslin anladığı fakat 3’üncü nesle aktarılmayan diller yer alıyor. ‘Kritik boyutta tehlikede’ olanlarsa yalnızca büyük anne ve büyük baba gibi yaÅŸlı neslin nadir olarak konuÅŸtuÄŸu diller.