Takunyalı “anti-emperyalizm”

Amerika ile iliÅŸkiler ne zaman krize girse yahut bir sorun yaÅŸansa “Eyy Amerika” diye meydanlarda bağıran Tayyip ErdoÄŸan, bir anda “anti-emperyalist” oluveriyor. Ä°ki gün sonra ise Amerika ile diplomasi saÄŸlanınca, “Amerika aslında bizi seviyor” moduna giriliyor.

Bir gün “Eyy Amerika”, diÄŸer gün “Amerika bizi seviyor, bizden vazgeçemez” arasında salınan AKP’nin, siyasal Ä°slamcıların yeÅŸil “anti-emperyalizmi” bir hayli tuhaf denklem. Tuhaflığı özünde anti-emperyalizm olmamasından kaynaklanıyor. Siyasal Ä°slamın mayasında anti-emperyalizm yoktur. Tam tersine emperyalizme göbekten baÄŸlıdır. Gerek Türkiye’de, gerekse dünyanın baÅŸka ülkelerinde Ä°slamın yeÅŸili, komünizmin kızıllığına karşı silah olarak kullanılmıştır. Bu bizzat NATO eliyle inÅŸa edilmiÅŸtir.

NATO ( Kuzey Atlantik AntlaÅŸması Örgütü), asıl olarak Sovyetler BirliÄŸine (SSCB) karşı kurulmuÅŸ bir antlaÅŸmadır. Sosyalizmin dünyada yayılmasını engelleme amaçlı kontra faaliyetler yürütmüştür. Bunun en yalın örneklerinden biri Türkiye’de yaÅŸanmıştır. 12 Eylül askeri faÅŸist darbe ile yeÅŸil kuÅŸak projesi devreye konulmuÅŸ, solcu kuÅŸak ise iÅŸkencehanelerde katledilerek ezilmiÅŸtir. Bugün FETÖ diye bağıranlar, Fethullah Gülen Cemaati’nin önünü açan yapı taÅŸlarını o yıllarda döşemiÅŸlerdi. Nurcular, NakÅŸibendi tarikatlar, Fethullahçılar, Amerika’nın (CIA’ nın) laboratuvarlarında geliÅŸtirilen yeÅŸil kuÅŸak projesi kapsamında Türkiye’de palazlandılar.

Nitekim 12 Eylül 1980 darbesinden önceki kuÅŸak, 68 kuÅŸağının tarihi de ortadadır. Amerika’nın 6. Filosu, 15 Temmuz 1968’de beÅŸ destroyerini, Dolmabahçe’ye demirlediÄŸinde, Amerika askerlerini denize döken, direnen, Deniz GezmiÅŸ ve arkadaÅŸlarıdır. Yani solculardır. Oysa aynı vakitlerde saÄŸcı, muhafazakar, Ä°slamcı kesim Amerika’nın 6. Filosu karşısında secdeye duruyordu. Yine bu saÄŸcı ve Ä°slamcı kesim, Amerika ve NATO’nun talimatıyla kontrgerilla örgütlenmeleriyle sosyalist gençlere karşı saldırıya geçmiÅŸtir.

Tam Bağımsız Türkiye şiariıile canlarını ortaya koyarak tüm baskılara, işkencelere, faili meçhul cinayetlere direnen 68 kuşağının mücadelesi ise hala isçi ve emekçilerin, gençliğin mücadelesine ışık tutuyor.

Uzun lafın kısası, solcular emperyalizme karşı mücadele ederken, saÄŸcı ve politik Ä°slamcılar memleketin çıkarlarını savunan solcuları hedef almışlardır. Çünkü siyasal Ä°slam göbekten Amerika’ya ve Batı emperyalizmine baÄŸlıdır. Onların Amerika karşıtı söylemleri ise sadece bir illüzyondan ibarettir. Hatırlayınız, Türkiye’de kontrgerillanın maaÅŸları Amerika tarafından ödeniyordu. O dönem bu kontrgerilla güçleri, Ziverbey köşkünde sosyalist, muhalif insanlara sistematik iÅŸkence uyguluyordu.

NATO’nun kuruluÅŸ amacına bakmak her ÅŸeyi açıklıyor aslında. Sol hareketlerin geliÅŸip güçlenmesine karşı siyasal Ä°slamcılar, katliamların tetikçileri olarak kullanılmıştır. Nitekim Amerika saÄŸcı ve siyasal Ä°slamcıları bu katliamlarından dolayı her zaman ödüllendirmiÅŸtir. Kanlı Pazar’ı tertipleyen komitenin içinde olan Abdullah Gül, devlet kademelerinde hızla yükselmiÅŸtir. Aynı zamanda AKP’nin kurucularındandır. Gerek AKP’de, gerek MHP’de, gerekse diÄŸer saÄŸcı muhafazakar partilerdeki milletvekillerinin siyasi geçmiÅŸine bakıldığında, özellikle önemli noktalara getirilen birçok milletvekilinin sicilinin benzerlik taşıdığını görmekteyiz. Elbette ki bu bir tesadüf deÄŸil.

AKP’nin anti-emperyalizm söylemleri gerçeÄŸi yansıtmamaktadır. GeçmiÅŸten günümüze, kronolojik olarak tarihe baktığımızda bunu görebiliyoruz.

Emperyalizm, kapitalizmin gelişmiş hali ve son evresidir. Anti-emperyalizm, kapitalizme karşı mücadele eder, kapitalizme karşı çıkar. Abdestli kapitalizmle anti-emperyalist olunmaz.

AKP iktidarı, emperyalistlerin çıkarları uÄŸruna OrtadoÄŸu’nun kan gölüne çevrilmesine destek olurken, iÅŸgalci politikalar uygulayarak ülkeyi hem siyasi, hem de ekonomik bir krize sürüklerken anti-emperyalist olabilir mi? Ãœlkemizin dört bir yanı emperyalist üslerle çevriliyken anti-emperyalist bir iktidardan bahsetmek mümkün mü? Emperyalistlerle iÅŸ birliÄŸi içinde baÅŸka ülkelerin, ulusların, iç iÅŸlerine karışıp emperyalistlerin sömürgeci politikalarına destek verirken anti-emperyalizmden bahsederseniz size kargalar bile güler.

Türkiye tarihinde, kuruluÅŸundan itibaren anti-emperyalist mücadele ruhu vardır. Lakin bu takunyacı siyasal islamcıların geleneÄŸinde mevcut deÄŸildir. Çünkü siyasal Ä°slamcıların, dincilerin takunyaları, Amerika’ya ve emperyalizme baÄŸlıdır. Adımlarını ona göre atarlar.

Dolmabahçe’de 6. Filo’yu denize döken Deniz GezmiÅŸ, Yusuf Aslan, Hüseyin Ä°nan’ın anti-emperyalist mücadelesi ise bizim mayamızı oluÅŸturur. Mahir Çayan, UlaÅŸ Bardakçı ve arkadaÅŸlarının canı pahasına yürüttüğü anti-emperyalist mücadele bizim yolumuzu aydınlatıyor.

Saraylarda oturup, Amerika’dan, Ä°ngiltere’den icazet almakla, meydanlarda “Eyy Amerika” diye bağırmakla anti-emperyalist olunmaz. Amerikan askerlerini Dolmabahçe’de denize döken Deniz GezmiÅŸlerin yolundan yürümekle anti-emperyalist mücadele gerçekleÅŸtirilir.