Suriye’de kadın olmak…

BBC Türkçe’nin haberine göre, BM ve yardım kuruluşları, bölgede ortak oldukları yerel yardım kuruluşlarının çalışanları tarafından yapılanlardan haberdar olmadıklarını ifade etti.

Konu hakkında konuşan yardım kuruluşu çalışanları, “Yardım karşılığı cinsel ilişki talepleri o kadar sık ki, bazı Suriyeli kadınlar yardım dağıtım noktalarına gitmeyi reddediyor. Giderlerse insanların yardım için ilişkiye girdiklerini düşünmelerinden korkuyorlar” diye konuştu.
Bir yardım çalışanı ise birçok uluslararası kuruluşun yaşananlara göz yumduğunu savunup, “Bu tehlikeli bölgelere yardım ulaştırmanın tek yolunun yerel kuruluşlarla birlikte çalışmak olduğunu düşünüyorlar” dedi.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) yaptığı araştırmaya göre Suriye’nin birçok vilayetinde insani yardım karşılığı cinsel ilişki talepleri son derece yaygın.

‘Karşılığını istiyorlar’

Suriye’nin sesleri 2018 raporunda şunlar aktarıldı: “Kadınların ve kız çocuklarının cinsel ilişki için kısa süreliğine yetkililerle evlendirildiği, ancak bu yolla gıda yardımı alabildikleri örnekleri veriliyor. Yardımları dağıtanlar kadınlardan ve kız çocuklarından telefon numaralarını alıyor. Evlerine kadar bırakacaklarını söylüyorlar ve bunun ‘karşılığını’ istiyorlar. Yardımları dağıtanlarla geçirilecek bir gece karşılığında gıda paketlerini alabilecekleri söyleniyor.”

UNFPA raporunda özellikle eşini kaybetmiş ya da boşanmış kadınların, evlerini terk etmek zorunda kalmış olanların cinsel istismar konusunda son derece korumasız bırakıldığını da ifade etti.

Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) 2015 yılında Dera ve Kuneytra bölgelerinde 190 kadın ve kız çocuğunun yardım kuruluşu çalışanları tarafından istismar edildiğini raporlamıştı.

IRC’nin konuştuğu kadınların yüzde 40’ı ise yardım dağıtım noktalarında cinsel şiddete maruz kaldığını söylüyordu.

Dünya sessiz

Bu raporların ardından BM ve uluslararası yardım kuruluşları, bölgede ortaklık yaptıkları kuruluşlar üzerindeki denetimleri artıracağını açıklamıştı.

Yardım kuruluşu Care, Suriye’de yerel yardım kuruluşlarıyla ortaklık yapmayı bıraktı ve bölgedeki yardım dağıtım ağını genişletme kararı aldı.

Kuruluş ayrıca Birleşmiş Milletler’e konunun daha detaylı biçimde araştırmayı da teklif etti ve BM kontrolünde bulunan Ürdün’deki mülteci kamplarında incelemeler yapmayı teklif etti. Ancak bu teklif BM tarafından reddedildi.