Türkiye’de hukuk mu var?
Adalet mi var?
İnsan haklarına saygı mı var?
Türkiye’de yargı bağımsızlığı mı var?
EÄŸer bunlar var ise muhalefetin daha ne derdi var ki? Geçen yıl “Adalet yürüyüşü” yaparken, kim neyi arıyordu da buldu?
ABD uyruklu rahip Brunson, Türkiye’de haksız ve hukuksuz biçimde tutuklanan, yargılanan, cezalandırılan, binlerce onbinlerce kiÅŸiden sadece biri.
Onun ayrıcalığı belki arkasında kendisini koruyup, bunu mesele yapacak güçlü bir devleti bulunması.
Makron, gazeteci vatandaşını Türk yargısının elinden kurtarmak için her hafta ErdoÄŸan’la görüşme eziyetine katlanmıştı…
Merkel, içlerinde gazeteci Deniz Yücel’in de olduÄŸu vatandaÅŸlarını kurtarmak için mülteci pazarlığı ve gizi kapaklı ödünlerle iÅŸi baÄŸladı. VatandaÅŸlarını Almanya’ya aldırmayı baÅŸardı.
Tutukluları siyasi rehine olarak kullanmaktan aÄŸzı tatlanan TC, Rahip Brunson’un bırakılması için de ABD ile gizli pazarlıklar yürüttü. Gülen’i kastederek “Ver papazı, al Papazı!” diyerek pazarlığı yüksekten baÅŸlatan bizzat ErdoÄŸan’ın kendisiydi.
Yargı bağımsızdı ise bu pazarlık neyin nesiydi?
Bilinmeyen, iç yüzü yansımayan pazarlıklar döndüyse de arada kılçıklı ÅŸeyler kalmış olmalı ki Rahip Brunson ilk duruÅŸmasında tahliye edildi ama bırakılmayıp ev hapsine alındı!…
Bağımsız yargının (diplomatik) inceliğine bakın!
(Yani “Verdiklerinizle kapının önüne kadar çıkardık, eÄŸer diÄŸer istediklerimizi de verirseniz eve de göndeririz!” mesajı!)
Henüz ne olduÄŸunu bilemediÄŸimiz ve pazarlıklar sırasında dönen bu kılçık üzerine ABD tarafına “gına” gelmiÅŸ olmalı ki, “biz büyük devletiz nasıl bizimle oynarsınız!” diye sopasını çıkardı.
Türk hükümetinin itibarını rencide eden yaptırımlar böyle başladı. Şimdi bizden anti-emperyalist olup, bu efendilerin arkasında hizaya geçmemiz mi bekleniyor?
Peki haksız hukuksuz olarak tutuklanan, yargılanan, cezalandırılan TC vatandaşı on binlerce masum insanı kim nasıl kurtaracak? “Kürtlerin devleti olsaydı…” diye kliÅŸeleri olanlara diyeyim ki, bu masum tutuklular içinde binlerce de Türk var. Onları kendi devletlerinin elinden kim kurtaracak?
Efendim “dışarıdan müdahalelere karşıyız!”
Yani Erzurumlunun dediÄŸi gibi “Erımdır, sever de, döver de! Sene ne!” deyip ErdoÄŸan’ın sopasının altına yatmalıyız!..
Ãœlkelerdeki insan hakları ihlalleri artık “iç iÅŸleri” sayılmayalı neredeyse yarım asır oldu. “Benim vatandaşımdır asarım da keserim de, bana müdahale edemezsiniz!” diye bir ÅŸey yok artık. Birçok hukuk normu evrenselleÅŸti. Buradan anti-emperyalizm çıkmaz!…
Kötü olan, devletlerin bunları bahane ederek, asıl kendi ülke, sınıf ve zümre çıkarlarını pazarlık etmeleri, bunun karşılığında ise diğer insanlık suçlarına göz yummalarıdır.
Rahip Brunson’a veya diÄŸer haksız tutukluluklara sahip çıkılması yanlış deÄŸildir. Kötü olan kirli pazarlıklar yaparak TC’nin diÄŸer insanlık suçlarına göz yumulmasıdır.
TC ile ABD arasındaki siyasi gerilimin diğer boyutlarından ayırt edilemezse de doğru tutum haksız tutukluluğun kaldırılmasından yana olmaktır.
TC ile ABD arasındaki siyasi gerilimde kimin hangi tarafta durduğu, duracağı elbette kendi politik kimliği ve çıkarlarıyla bağlıdır.
Bizim, Türkiye Halklarının boÄŸazımıza çökmüş bulunan ErdoÄŸan’a hiç olmazsa birkaç tokat atabilecek güçteki birinin elini kolunu tutmak bize düşmez.
- Ağrı Kesiciler ve Uyuşturular - 12 Mart 2023
- Yardım Ekipleri Ayrılırken - 14 Şubat 2023
- Ukrayna işgali, Tarihin Aynası - 26 Şubat 2022
