Kaldı 10 gün... Herkes heyecanlı... Bir yanda kaygılı… Bir yanda komplo teorileri kafaları kurcalıyor… Bir yanda artık kaybetmeye yaklaÅŸan Reis’in adamlarında panik hali, saldırganlık hali… Bir yanda Türkiye ekonomisi çöküşe yuvarlanıyor. Dile kolay 80 milyon nüfusa sahip bir ülke. Seksen milyon insanın geleceÄŸi söz konusu olan. Lafla peynir gemisi yürümez derler. Milyonlarca insanın geleceÄŸimevzubahis olan.. Halk somut çıkış yolları bekler.
AKP’nin, 16 yıllık iktidarının sonuçları herkesin malumu… Tayyip ErdoÄŸan, bin odalı sarayında salınırken, klozetine bile altın kaplamalar yaptırmışken halkın ne yaÅŸadığı umurunda deÄŸil belli ki… Bu ruh halinden olsa gerek 16 yıldır sanki kendileri iktidarda deÄŸilmiÅŸÂ gibi konuÅŸuyor. Hala bir maÄŸdur edebiyatı… MaÄŸdur edebiyatıyla iktidara geldiler hala aynı hikayeyle insanları keklemeye çalışıyorlar.Hazır kekleme demiÅŸken, ErdoÄŸan’ın seçim vaatleri arasında bedava kek var. Yersen… Adeta halkın aklıyla dalga geçer gibi… ErdoÄŸan’ın vaatleri, kıraathaneye git, bedava kek ye, çay iç, simit ye üstüne bir tatar böreÄŸi ye sonra millet bahçesinde yuvarlan…
Havuz medyasında her şey güllük gülistanlık gösterilirken gerçek yaşamın ağırlığı altında ezilen bir halk gerçeği var. Ekonomi dibe vurmuş, insanlar eve götüreceği ekmeği bulamazken, iş yerleri kapanırken, döviz kuru tavan yapmışken, insanlar bırakın geleceği bir gün sonrasını bile göremezken, memleketin huzuru kalmamışken, herkes birbirinden nefret ederken, kadınların yaşam güvencesikalmamışken, çocuklarını koruyamayan bir toplum haline gelmişken, ahlaki çöküntü yaşanırken tüm bunların sorumlusu hala meydanlarda pişkince konuşuyor.
Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor, durmadan konuşuyor! Tüm televizyon kanallarını ele geçirmiş sürekli konuşuyor. Tek bir muhalif sese tahammülü yok hatta cılız bir ses bile olsa o muhalif sesi anındaboğazlamak istiyor. Lakin iktidari zapt etmiş olmasına rağmen kaybedeceğini görüyor. Bunu gördükçe entrikalara sarılıyor. Entrika çevirmede usta bir siyasetçi olduğu doğrudur. Evet, kurnaz bir adam ama kibirli! Gücü ele geçirdiği için o gücün sonu yok sanıyor. Mutlak bir iktidar yoktur bunu unutuyor. Her iktidarın bir sonu vardır bunu unutuyor. Sona yaklaştığını anladıkça içindeki o halk düşmanıcanavar yüzü ayyuka çıkıyor. Halkın gücünü hafife alıyor tüm çağlarda yaşam bulmuş tüm muktedirler gibi..
Halkın taleplerini hiçe sayan, halkın gücünü hafife alan tüm muktedirler o halk tarafından tarihin çöplüğüne gömülmüştür oysa.. Tayyip ErdoÄŸan şimdi çıkmış meydanlara “ekmek bulamıyorlarsa kek yesinler” dercesine bedava kek vaadinde bulunuyor. ErdoÄŸan’ın kek vaadini duyunca, 21. yüzyılda, Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’in ruhu can buldu galiba dedim. Küçük bir hatırlatma yapayım, Marie Antoinette ve eÅŸi Kral 16. Louis’in yaÅŸamı giyotinde idam ile son buldu. Halkı hafife almayacaksın. O halk seni Kral’da yapar ama oradan indirmesini de bilir!
Halkın aklını, zekasını hafife almayacaksın. Baskı altında susturabilirsin ama her suskunluk içinde bir isyan taşır. Bir gün hiç beklemediÄŸin anda tüm ezberlerin bozulur yerle bir olursun. O sessizlik öyle bir patlar ki herkes ama herkes şaÅŸkınlık içinde kalır. İşte son günlerde sıkça bahsedilen dipten gelen bir dalga var tartışması bunun alametidir. Belki Fenerbahçe spor kulübünün seçimleri üzerinden baÅŸladı bu tartışma ama bir gerçeÄŸe iÅŸaret ediyor. O dipten gelen dalga, 24 Haziran seçimlerinde sandıkta ortaya çıkabilir. Belki de hepimizi şaşırtacak şekilde ortaya çıkacak…
24 Haziran seçimleri Türkiye’nin geleceÄŸini belirleyecek ve aynı zamanda bir dönüm noktası olacak. 24 haziran sonrası her şeye hazır olmak lazım.
Hakkari’den, Diyarbakir’dan, İstanbul’a, İzmir’e kadar herkes artık TAMAM diyor! Toplumun tüm kesimleri AKP iktidarından bıkmış halde. AKP , bunu görüyor elbette. Bunu gördüğü için yine hile hurdaya baÅŸvuruyor. Daha önce yaptığı gibi… Yavuz hırsız misali… Oysa her yalan bir gün açığa çıkar. Gerçekler inatçıdır. Keser döner sap döner gün gelir hesap döner.
Dün ErdoÄŸan’ın iki videosu sosyal medyada dolaşıma girdi. Kelimenin gerçek anlamıyla skandal!
Birinci videoda; 10 Haziran tarihinde AKP İstanbul İl BaÅŸkanlığı binasında düzenlenen “Mahalle BaÅŸkanları Toplantısında ErdoÄŸan partililere yaptığı konuÅŸmada doÄŸrudan HDP’nin baraj altındabırakılması talimatı veriyor.
Ä°kinci videoda ise; ErdoÄŸan “Müşahitlerden önce gelen sandık kurulunun ikinci veya üçüncü üyesi olabilir. Sandık kurulundaki hakimiyeti biz elde etmiÅŸÂ oluruz. Bu iÅŸi hafife almamız gerekir” diyor.
Normal şartlar altında bu konuÅŸmaların kaydı yayınlandıktan sonra çıkıp açıklama yapması gerekir yahut istifa etmesi gerekir. Lakin normal şartlarda olur bu. Türkiye’de hiçbir şey normal deÄŸil. Oysa bunun hesabı sorulmalı. Hesap soracak mekanizmalar çoktan susturulmuÅŸÂ vaziyette.Yasama, yürütme, yargı tek adamın elinde. Hal böyle olunca geriye hesap soracak tek bir güç kalıyor; Halk! Halk hesap sorabilir ancak! Memleketini seven herkes elini taşın altına koymak zorunda. İsterse memleketimizden uzak düşmüş olalım, yazacağız, konuÅŸacağız, cüretli olacağız, sorumluluk alacağız, susmayacağız!
O, tüm muktedirler gibi gücünün sonsuz olduÄŸunu sanıyor. Iktidarının mutlak süreceÄŸini sanıyor. Sarayında lüksün, şatafatın alemininde yaÅŸarken halkı tebası olarak görüyor. İki dudağının arasındançıkan tek bir kelime ile insanların hayatlarını karartabiliyor. Nasılsa kimse ondan hesap soramaz, buna güveniyor. Bir şeyi unutuyor, halkın gücünü... Halkın yıkıcı, deÄŸiÅŸtirici gücünü… Hiçbir güç mutlak deÄŸildir. Tüm otoriteler bir gün yıkılır bu gerçeÄŸi unutuyor. Hayal aleminde yaşıyor, kendini kah padiÅŸah kah halife sanıyor. Lakin hayal aleminden ezberini bozan bir gerçekle uyanacak! O da tümmuktedirler gibi tarihin çöplüğüne gömülecek.
- Halkın Yaraları Daha Doğurgan - 1 Nisan 2024
- Epstein’ın Dehşet Adası ve Siyaset (3) - 11 Şubat 2024
- Dilber’in Bir Evi Yok! - 28 Ocak 2024
