AKP hükümetinin özel elektrik üretim santrallarına yönelik 17.5 milyar TL’lik teşvik planı, muhalefetin sert tepkisini çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) 2025 yılı bütçe belgesine dayanarak yaptığı açıklamada, bu teşvikin “üretilmeyen elektrik için yapılan servet transferi” olduğunu belirtti. Yavuzyılmaz, kamunun elindeki elektrik üretim payının yıllar içinde sistematik olarak azaltıldığını vurgulayarak, “Elektrik üretiminin %83’ü özel sektöre devredildi, şimdi de bu şirketlere 791 bin asgari ücretlinin yıllık maaşı kadar ödeme yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Bu teşvik, “kapasite mekanizması” adı altında santralların sisteme destek sağlama taahhüdü karşılığında, üretim yapmasalar bile sabit ödeme almalarını öngörüyor. Ancak muhalefete göre, uygulamanın temel sorunu, üretimle doğrudan ilişkili olmadan özel sektöre kamu kaynağı aktarılması. Yavuzyılmaz, “Vatandaşın cebinden çekilen kaynak, enerji şirketlerinin kasasına aktarılıyor” diyerek hükümetin politikalarını eleştirirken, enerji piyasasındaki özelleştirme sürecinin yarattığı dengesizliği de gündeme getirdi.
Özelleştirmenin Bedeli: Kamu Tasfiye Edildi, Yük Vatandaşa Kaldı
Türkiye’de elektrik üretiminin neredeyse tamamının özel sektöre bırakılması, kamu kontrolündeki üretimin yalnızca %17 seviyelerine gerilemesiyle sonuçlandı. Bu durum, hükümetin uzun yıllardır izlediği özelleştirme politikalarının bir yansıması olarak değerlendirilirken, CHP’li Yavuzyılmaz, süreci “enerji sektöründe kamu varlığının tasfiyesi” olarak nitelendirdi. Özel şirketlere devredilen santralların, kamu hizmeti sağlamak yerine kâr odaklı işletmeler haline geldiğini belirten Yavuzyılmaz, elektrik zamlarının da bu politikaların bir sonucu olduğunu söyledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) denetiminde 2018 yılında devreye alınan kapasite mekanizması, santrallara elektrik arz güvenliğini sağlamak adına teşvik ödemeleri yapmayı amaçlıyordu. Ancak zaman içinde sistemin, doğrudan üretime dayalı olmayan bir ödeme modeli haline geldiği ve bu durumun özel şirketlere adeta karşılıksız bir finansman sağladığı yönünde eleştiriler arttı. CHP’nin gündeme getirdiği 17.5 milyar TL’lik teşvik paketi, bu yapının kamu kaynaklarını özel sektöre aktarmaya devam ettiğini gösteriyor.
Elektrik Zamları ve Kamu Kaynaklarının Tükenişi
Türkiye’de elektrik faturalarına yansıyan yüksek zamlar, enerji politikalarına yönelik eleştirileri daha da yoğunlaştırıyor. Son dönemde elektrik fiyatlarına yapılan %45’lik artış, halkın alım gücünü ciddi şekilde zorlarken, bu tür teşviklerin kamu kaynaklarının yanlış yönlendirildiği eleştirilerini beraberinde getiriyor. CHP, özel sektöre yapılan bu tür desteklerin, kamu hizmetlerini geliştirmek veya enerji sektöründe kamunun etkinliğini artırmak yerine, şirketlerin kârlılığını artıran bir mekanizmaya dönüştüğünü savunuyor.