27 Mart Dünya Tiyatro Günü: Ekonomik kriz tiyatrocuları ve sanatseverleri endişelendiriyor

Türkiye’de, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, ekonomik krizin gölgesinde kutlanıyor. Usta tiyatro sanatçıları, ANKA Haber Ajansı’na yaptıkları açıklamalarda, tiyatroların içinde bulunduÄŸu zorlukları dile getirirken, ekonomik krizin sanat etkinliklerini nasıl etkilediÄŸine dair endiÅŸelerini detaylandırdılar.

Uluslararası Tiyatro Enstitüsü tarafından 1961 yılından beri kutlanan 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, Türkiye’de bu yıl ekonomik krizin etkisiyle farklı bir atmosferde geçiyor. Tiyatrocular, yaÅŸadıkları zorlukları ve sektördeki belirsizliÄŸi dile getirirken, ekonomik krizin sanat etkinliklerini nasıl etkilediÄŸine dair endiÅŸelerini ayrıntılı olarak paylaÅŸtılar.

Tiyatrocu Orhan Aydın, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Dünya Tiyatro Günü ne yazık ki artık kutlanacak bir gün deÄŸil bizim için. Bugün tiyatro dünyası ciddi bir çıkışsızlıkla karşı karşıya.” ifadelerini kullanarak, sektörün içinde bulunduÄŸu sıkıntıları dile getirdi. Aydın, tiyatrocuların düşük ücretlerle yaÅŸamlarını sürdürmeye çalıştığını ve ekonomik krizin derinleÅŸmesiyle tiyatro yapmanın her geçen gün zorlaÅŸtığını vurguladı.

Sanatçı Nedim Saban, ekonomik krizin tiyatro sektöründeki yansımalarıyla ilgili olarak, “Kovid döneminden sonra bu kadar tiyatroya merak varken katma deÄŸer vergilerimiz arttı. Biz katma deÄŸer vergilerimizin azaltılmasını bekliyorduk. Hatta vergilerimizin düşürülmesini bekliyorduk.” ÅŸeklinde konuÅŸtu. Saban, salon kiralama maliyetlerinin artmasıyla birlikte tiyatroların zor durumda olduÄŸunu ve bu durumun sektörü olumsuz etkilediÄŸini dile getirdi.

Usta sanatçı Metin CoÅŸkun da ekonomik krizin tiyatro gibi sanat dallarını olumsuz etkilediÄŸini belirtti. CoÅŸkun, “Kriz her zaman olduÄŸu gibi önce müzik, tiyatro gibi sanat dallarını etkiledi ve bu etki halen devam ediyor.” ÅŸeklinde konuÅŸarak, sektördeki zorluklara dikkat çekti.

Tiyatrocuların yaşadığı bu sıkıntılar, ekonomik krizin ülkenin her kesimini nasıl etkilediğini gösteren bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar geçim sıkıntısıyla mücadele ederken, kültür sanat etkinliklerine ayıracak bütçeleri olmaması, ülkenin içinde bulunduğu yoksulluğun bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Bu durum, tiyatrocuların yanı sıra sanatseverleri de derinden etkiliyor ve kültürel yaşamın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.