Lamekandan Cihana Göç Kimlik Alevilik

Alevilerin siyasal ve toplumsal baskı altında, kabaca beş yüz yılda oluşturdukları temel yapı-kurum, tavır-tutum, inanç-kültür değerleri ve gündelik yaşam pratiğinin 1960’lardan itibaren büyük kentlere ve diasporaya göçle beraber geçirdiği büyük dönüşümü konu ediniyor.

Çalışma, sosyo-ekonomik yapıdan mekân pratiğine, inanç ve kültür öğelerinden toplumsal kurum ve aktörlere, kimlik tanımlarından siyasal tutumlara kadar çok boyutlu ve çok katmanlı bir nitelik taşıyan bu dönüşümü, hem zaman hem mekân yönünden konunun bütün boyutlarını kapsayacak bir bütünlük içinde ele alıyor. Mev-cut literatürün sınırlayıcı kalıplarını ve çoğu önemli yanılgılara kapı aralayan eğreti-tarafgir varsayımlarını eleştirerek irdelerken, göç ve kentleşme alanında birikmiş literatürü ve kavram dağarını Aleviliğe özgü kavramlar çerçevesinde yeniden yorumluyor.

Sivas-Yıldızeli kırsalından Türkiye’nin büyük kentlerine ve Avrupa içlerine uzanan oldukça geniş bir sosyo-mekânsal düzlemde Alevilerin göç güzergâhını izleyen uzun soluklu bir alan araştırmasının ürünü olan bu eser, okurunu, Aleviliği ve Alevileri dönüşüme uğratan bir süreğin hikâyesinde ufuk açıcı bir gezintiye çıkarıyor: Uğrağında ocaklar, eski köy cemleri, “keskin dedeler”, görgü, ziyaret; kentte tutunma ve ayrımcılık hikâyeleri, cemevleri, gösteri cemleri, kentsel ilişki ağları, dernekler, aydınlar, yeni kimlik tanımları ve daha nicesi olan bir gezintiye…