Kazdağları’nda doğa büyük tehdit altında

Kazdağları ve çevresi madencilik faaliyetleri nedeniyle çok büyük risk altında. Bugün Kazdağları’nda arama ruhsatı verilen 285 ayrı bölgede altın arama faaliyetleri hızla sürüyor.

Bu arama faaliyetleri durdurulmazsa 338 ton altın rezervini çıkarmak için tüm dağlar, tepeler, vadiler makinelerle kazılacak. 2.5 milyar ton kaya ve toprak yaklaşık 125 milyon adet damperli kamyon ile siyanür havuzlarına taşınacak. Kazdağları’ndaki 258 bin hektar genişliğindeki ormanlar yasa gereği koruma altında.

Önemli bitki alanı

Kazdağları, Avrupa kıtasının en önemli bitki alanı (ÖBA) statüsüne de sahip. Kazdağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği Danışmanı Salih Sönmezışık, Kazdağları’nda 101 familyaya ait 78′i nadir olmak üzere 906 adet bitki türü bulunduğunu, bu türlerin 37′sinin endemik olduğunu kaydetti. Kazdağları’nda 52 ayrı noktada toplam 3 bin 232 hektar genişliğindeki alanın “Gen Kaynaklarını Yerinde Koruma Sahası” olarak belirlendiğine dikkat çekti. Sönmezışık, Kazdağları’nın 1993 yılında milli park ilan edilerek koruma statüsüne kavuştuğunu belirterek, sayısı azalan göknar ağaçlarının yer aldığı 240 hektarlık alanın da Orman Bakanlığı’nca 1998′de“Tabiatı Koruma Alanı” olarak tanımlandığını anımsattı.

Hava kalitesinin de Dünya Sağlık Örgütü’nce (WHO) tescil edildiğini dile getiren Sönmezışık, Kazdağları’nın her yıl 516 bin 380 ton karbondioksit gazını emerek 375 bin 400 ton oksijen ürettiğini vurguladı. Sönmezışık, Alevi ve Yörük kültürünün bozulmamış değerlerinin hüküm sürdüğü bu coğrafyada gün yüzüne çıkarılmamış 69 adet antik yerleşim merkezi yer aldığını da dikkat çekti. Sönmezışık, Kazdağları’nın 2007-2023 yıllarını kapsayan Türkiye Turizm Eylem Planı’nda “Yüksek Nitelikli Turizm Bölgesi” ilan edildiğini belirtti.

Kaybedilen ekosistem yerine gelmeyecek

Kazdağları’nda tüm altın üretim sürecinin en çok 10 yılda biteceğinin tahmin edildiğini belirten Salih Sönmezışık, “10 yıl sonra tüm şirketlerin ülkemize bırakacağı para miktarı en iyi olasılıkla 10 milyar dolar. Kazdağları ve yakın çevresinde yaşayan halkımızın sadece tarımdan elde ettikleri yıllık gelir 6.93 milyar dolar. Üstelik kaybedilecek ekosistem yüzyıllar geçse bile eski haline hiçbir zaman döndürülemeyecek” dedi.