Karanlık tünelin sonu gözüktü, safları sıklaştırmanın zamanı

Ayrışmak mı?

Asla!

Ayrışmak, diktatörlüğü yasallaştırmak  isteyenlere “hayat suyu” olur.

Kendi içimizde kapışmak mı?

Asla!

Kapışmak, zalimlikleri ortaya çıkan zalimlere “güç vermek” olur

Yasadışı yollarla “Evet”i kazandıranlar dururken birbirimizle çatışmak mı?

Asla!

Kendi içimizde çatışmak, meşru olmayan yöntemlerle millet iradesini yok sayanlara, gözümüzün içine baka baka “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyecek kadar hukuk tanımazların sesine ses katmak olur.

Ne ayrışmanın ne  kapışmanın ne de çatışmanın zamanıdır dostlar!

16 Nisan sabahındaki inancımızla , dik duruşumuzla , birlikteliğimizle “meşru ve yasal olmayan” referandumun iptali için demokratik haklarımızı kullanarak; alanları , meydanları barışçıl eylemlerimizle inletmenin, kenetlenmenin zamanıdır.

Mühürsüz zarfları, pusulaları geçerli sayan YSK’ya, Anayasa-yasa tanımaz tavrından tez elden vazgeçmesini sağlamanın zamanıdır.

Yalan mızrağı çuvala sığmayacak kadar büyüktür,yeni bir Gezi ruhu yaratmanın zamanıdır dostlar.

Ayrışmaya

Kapışmaya

Çatışmaya HAYIR!

Parlamenter rejimi yok etmek, demokratik cumhuriyet özlemlerimizi boğmak , kuvvetler ayrılığı ilkesi yerine tek adam diktatörlüğünü getirmek isteyen AKP- Saray ittifakına karşı  birleşik gücümüzle direnmeye EVET!