Ana SayfaYazarlarFaşizm, Avrupa’daki Nazi Kampları (IX)

Faşizm, Avrupa’daki Nazi Kampları (IX)

Auschwitz – Birmenau Kampı

Auschwitz – Birmenau kamptaki mahkûmların ortalama yaşam süresi 6 aydır. Kampta yaşayanlar günde en az 10 saat en ağır işlerde çalıştırıldılar. Gaz odalarına gönderilirken de  tıraşı, cesetleri toplama görevini yine Yahudiler yapıyordu.

Almanya sınırları dışında yapılan en büyük toplama, zorunlu çalışma ve sistematik katliam kampıdır. İlk kurulan ana kamp Auschwitz I, Polonya’nın Krakow kentinin 60 km batısında küçük şehir olan Oswiecim’in güneybatısında yer alır. Bu kampa Avrupa’dan 1.300.000 insan yerleştirilmiştir. 1.000.000’u Yahudi olmak üzere 1.100.000 insana mezar olmuştur. Esaret altındaki bu insanlar gaz odalarına gönderilmiş ya da vurularak öldürülmüştür. 200.000 kişi, hastalık, yetersiz beslenme, işkence, tıbbi deneyler nedeniyle sağ ve işe yaramayan kalan insanları gaz odalarına göndererek öldürmüşlerdir.    Auschwitz, yarısı Yahudi olan 15.000 kişinin yaşadığı sakin bir yerleşim kentiydi. Bu kasaba II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndaki faşist Alman dehşetinin sembolü haline gelmişti. Bu kent merkezinde gaz odaları dışında Polonyalı aydınlar ve Sovyet savaş esirlerinden oluşan ve toplamda 70.000 kişiye mezar olmuştur. Auschwitz-Birkenau çalışma ve imha kampı olarak düzenlenmiştir. Bu kampta 6 adet gaz odası ve 4 ölü yıkama tesisi bulunur. Gaz odasına hemen gönderilmeyen yüzbinlerce tutuklu, akla, hayale gelmeyecek kadar kötü koşullar altında çalışmaya zorlanmış, işkence görmüş, soğukta bırakılmış, açlığa terkedilmiş, hastalıkları tedavi edilmemiş, tıbbi deneylerde kullanılmıştır. Ayrıca bu kampın dışında Auschwitz III (Monowitz) ek olarak 40 kilometre kareye dağılmış 39 yan kampı ile birlikte KZ Auschwitz III Monowitz adı altında diğer bir toplama kampı daha vardı. 1979 yılında UNESCO’nın İnsanlığın Kültür Mirası listesine eklenen bu iki kampın kalıntıları ve Yahudi Mezarlığı, Auschwitz-Birkenau Devlet Müzesi ve Holokost anma mekânı olarak kamuya açılmıştır [33].

17-23 Ocak 1945 tarihlerinde 60.000 kişi kamptan çıkartılarak batıya doğru göçe zorlandı. Bu yürüyüşe katılamayan hasta ve yaşlılardan oluşan 7.500 tutsak kampta terkedildi. 300’den fazla tutsak ise öldürüldü.

Kentin esas adı Oświęcim idi. Almanlar, Polonya’yı işgal ettikten sonra her mekâna Almanca isimler taktılar.

Belzec İmha Kampı

Günümüzde Polonya’nın Lublin Voyvodalığı’nın güneyinde bulunan bir köyde kurulmuştu. Auschwitz-Birkenau ve Treblinka’dan sonra en büyük katliamın yaşandığı toplama ve imha kampıydı. Daha çok Çingenelerin yaşadığı bir bölgede kurulmuştu. Bu kamp 1942 yılının Mart ve Aralık ayları arasında faaliyet göstermiş olup, 600.000 kişiye mezar olmuştur. 1942 yılı sonlarında kadar bu kampa getirilen Çingene sayısı 165.500’dir. Kalan 434.500 kişi ise çoğunluğu Polonyalı olmak üzere Yahudilerden oluşuyordu. Kampta sağ kalabilenler Sobibor İmha kampına nakledilmiştir.

Chelmno İmha Kampı

Polonya’nın iç kesimlerinde Lodz kentinin  yaklaşık 48 km. kuzeybatısında kurulmuş bir imha kampıdır. Bu kamp, Yahudilerin topluca infaz edildiği ve gaz odalarının bulunduğu ilk ölüm kamplarının başında gelmektedir. Polonya resmi kaynaklarına göre 340.000 kişi bu kampta barındırılmış. Yani bir kent nüfusu kadar. “SS” yetkililerinin, doktorların, beyaz gömleklilerin Polonyalı Yahudilerin üzerindeki eşya, elbise ve kıymetli eşyalarının teslim edildiği ve bir daha geri alınmadığı kasaba evlerine teslim ediliyordu. Yerleşik Yahudiler ve Çingeneler 60-70 kişilik gruplarla çıplak bir halde kamyonlara bindiriliyor ve kamyonlar dolunca da kapılar kapatılıp mühürleniyordu. Daha sonra kamyonun egzoz borusuna takılan borudan karbon monoksit gazı verilerek öldürülüyor ve toplu mezarlara konuluyordu. Ölümden kurtulanlar da kampın bitişiğindeki ormana götürülüp öldürülüyordu. Toplu mezarlar dolduğu zaman da çürüyen ve kokan cesetler fırınlarda yakılıyordu. Zorla çalıştırılan Yahudi işçiler “SS” subaylarınca belirli aralıklarla öldürülür ve yerlerine yeni işçi alınırdı. 1944 Eylül’ünde bir grup Yahudi tutsak, toplu katliam izlerini silmek üzere kalan cesetleri toplu mezarlardan çıkartılıp yakmaları için zorlandılar. İşlem tamamlandıktan sonra bu Yahudi grubu, iz kalmasın diye öldürüldü. 17 Ocak 1945 tarihinde Sovyet ordusu yaklaşırken Almanlar, kampı terk etti.

8 Aralık 1941 – 18 Ocak 1944 tarihleri arasında iki dönem halinde açık tutulan Chelmno imha kampı Polonya resmi kaynaklarına göre kampa yerleştirilen 340.000 kişiye mezar olmuştur.

Groß-Rosen İmha Kampı

Polonya’nın bugünkü Rogoźnica bölgesinde 1940 yılında Sachsenhausen kampı olarak kurulmuş, daha sonra bağımsız bir kamp haline dönüştürülmüştür. 3.000 Sovyet savaş esiri 1941 yılında bu kampa aktarılmış ve tümü idam edilmiştir.  Etkin olduğu süre boyunca 125.000 tutsağın uğrak yeri olan kamp, 1945 yılında tüm Nazi toplama kamplarında bulunan tutsakların %11’ini barındırmaktaydı. 40.000‘i aşkın kişinin ölümüne neden olan kamp 14 Şubat 1945’te Kızıl Ordu tarafından dağıtılmıştır

Majdanek İmha Kampı

Polonya’nın Lublin kentine 2,5 km. mesafede bulunan bir ölüm kampıdır. Ekim 1941 tarihinde kurulmuştur. Bu kampın bir özelliği de diğer kamplar gibi ücra köşelerde değil, merkezde yapılmış olmasıdır.  1941’de savaş tutsakları tutuluyordu. 1943 yılında ise toplama kampına dönüştürüldü. Almancadaki adı Lublin toplama kampıdır. Bu kamp, eldeki verilere göre 59.000 Yahudi olmak üzere 78.000 kişiye mezar olmuştur.

Kraków-Płaszów Toplama Kampı

Daha önceleri getto olarak kullanılan bu kamp, 1943 yılında ek binalar inşa edilerek büyütüldü.197 dönümlük arazide 180 kışla ve 25.000 esir bulunuyordu. Bu kampta tutulan Sovyet ordusunun yaklaşmasıyla “SS” subayları esirleri, Almanya, Avusturya ve Auschwitz – Birkenau imha kamplarına gönderildi. Kalan tutsakların birçoğu, tifüs ve benzeri hastalıklar, açlık nedeniyle öldü. Bazıları için de verilen idam cezalarının infazı için kullanıldı. Kraków-Płaszów kampı 8.000 kişiye mezar olmuştur. 1944 yılında kamptaki toplu mezarlardan cesetler çıkarılarak kitlesel cinayet delilini ortadan kaldırmak için ateşe verildi.

Sobibor İmha Kampı

Polonya’nın güneydoğusundaki bölgede yer alan ve geniş bir alanı kapsayan bir imha kampıdır. Sobibor’da 1943 yılında 300 kişi kaçtı. 7 Ekim 1944 tarihinde bir grup tutsak, üç muhafızı öldürüp krematoryumu  (ölü yakmak için kullanılan fırın) havaya uçurdular. Birkaç yüz mahkûm daha kaçtı. Ancak bir kısmı yakalanıp öldürüldü. Dinamit sağlamakla suçlanan dört kadın idam edildi. Bu kampta, diğer büyük kamplarda olduğu gibi gaz odaları ve ölü krematoryum mevcuttu. 1942-1943 arasında gaz odaları günlük 1.500 kişiye yakın kapasiteye kadar çıkabiliyordu. Çoğunluğu Polonyalı Yahudi ve Çingene olmak üzere 250.000 kişi bu kampta öldürülmüştür.

Stutthof Toplama Kampı

Polonya’nın Sztutowo (Stutthof) kentinde kurulan bir toplama kampıydı. Polonyalı aydınların birçoğu burada tutsak bulunuyordu. Daha sonra bu kamp büyütüldü ve diğer tutsaklar da alınmaya başlandı. Almanya’nın dışındaki ilk kamptır. 1939 tarihinde kurulmuştur. Kampta 110.000 tutsağın 85.000’ine mezar olmuştur.

Öldürülen 85.000’den fazla insan, Ocak 1945 tarihinde Sovyet Ordusunun yaklaştığı haberini alan “SS” subaylarının, kampı boşaltarak, 55.000 tutsağı Baltık Denizi yakınlarında katletmesi , 25.000 tutsağın da nakliye sırasında öldürülmesi ve geride kalanların da kentin dışına götürülerek öldürülmesidir. “SS” subayları kampla ilgili hiçbir belge ve dokümanları imha etti. 9 Mayıs 1945 tarihinde kamp kapatıldı.

Treblinka İmha Kampı

Bu imha kampı, Varşova’nın 80 km. kuzeydoğusunda Treblinka I adıyla da bilinen zorunlu bir çalışma kampıdır. Treblinka I kampı 1941 Kasım’ında açıldı. Ancak Treblinka II adıyla bilinen ölüm kampı da Temmuz 1942-Kasım 1943 tarihleri arasında 925.000 Yahudi, Trakya ve Makedon Romanları ile Hıristiyan Polonyalılara mezar olmuştur. Sovyetlerin Temmuz 1944’te kampa girmesiyle birlikte kalan 700 Yahudi vurularak öldürüldü. Kampın güvenliğini, Alman “SS” subayları ile Sovyet savaş tutsakları, Polonya ve Ukraynalı siviller sağlıyordu.

Kurbanlar, çıplak halde girişte aldatma amaçlı olarak duş tabelası asılmış gaz odalarına çıkan ve “boru” olarak bilinen çitle çevrili bir yolda koşmaya zorlanıyordu. Kapılar kapatılınca bina dışında bulunan bir motor, gaz odalarına içeridekileri öldüren karbon monoksit gazını pompalıyordu. Zorla çalıştırılmak üzere hayatta bırakılan bir grup Yahudi, cesetleri çıkartıp toplu mezarlara gömüyordu. Kamp personeli, zorla çalıştırılan bu kişileri düzenli olarak öldürüyor ve yerlerine yeni gelenleri koyuyordu. Gaz odalarına yürüyemeyecek kadar güçsüz olan esirler, hastane olarak kamufle edilmiş bir alanda vurularak öldürülüyordu [34]. Kampta kadınlar gaz odasına alınmadan önce saçları kesiliyor ve üzerlerindeki elbiseler çıkartılıyordu.

Bu kampın diğer bir özelliği de ayaklanma sırasında ormanlara kaçıp Sovyet ordusuna sığınan Polonyalı Yahudi ve Çingenelerin  çok sayıda olmasıdır.

Polonya sınırları içinde olup da bu imha kamplarının dışında kalan Jawitz, Martunore kampları daha vardı. Bu iki kamp, nakil kampı olarak kullanılmaktaydı.


[33] https://tr.wikipedia.org/wiki/Auschwitz-Birkenau

[34] Holokost Ansiklopedisi, Treblinka, makale

 

< Bir önceki bölüm                                                                   Bir sonraki bölüm >

Mazhar ÖZSARUHAN
Latest posts by Mazhar ÖZSARUHAN (see all)
RELATED ARTICLES
- Advertisment -
Google search engine

Most Popular

Recent Comments